21.02.2023, 09:02

Yüzleşmek, Aklanmayı Ummak ve Özür Dilemek Zamanı

Ülkedeki herkesin kendisiyle yüzleşmesi ve yapabiliyorsa kendisini aklaması gerekiyor. Bu artık bir mecburiyet oldu.

Özellikle yetkililer… Öncelikle sizlerin kendinizi aklamanız gerekiyor. Kendinizi aklayabilmeniz için de aynaya bakarak ve kendinize sorular sorarak yüzünüzü yıkamanız şart. Bunu yapabilmek içinse ergen gibi davranıp suçu hep başkalarına atmaktan vazgeçmeniz, sizi eleştirenlere saldırıya geçmek yerine onları dinlemeyi denemeniz ve artık yetişkin ve sorumluluk sahibi insanlar gibi davranmanız da şart. Hepsi bir yana, suçu kime yıksak tavrınızı artık kimse yutmuyor zaten. Diyelim ki yuttuk, neye yarayacak bu? Başka suçlular yaratıp kendi gözünüzde kendinizi temize çıkarmanız, kimin yarasını saracak? Kime ilaç olacak? Hangi sorunu çözecek? Hangi hastayı iyileştirecek? Hangi ölüyü diriltip geri getirecek? Hangimizin üzüntüsünü, acısını, öfkesini dindirecek? Kimi sakinleştirebilecek? Hangi dünyası yıkılmışa umut olabilecek? Hangi çaresize çare? Çadır diye bağrışan kime, kaç kişiye çadır olabilecek?

Barınma sorunu yaşamıyormuşuz bir de. Sahi mi? Gerçekten mi yaşanmıyor barınma sorunu?

Kendinizle Yüzleşiniz!

İnsanın bir sorunu çözebilmesinin yolu, yaptığı ve yapmadıklarıyla yüzleşmesiyle başlar. Yanlışlarını görmesi, suçlarını kabul etmesi, kendi dışında suçlular aramaktan vazgeçmesi, yok şu, yok bu diyerek başka suçlular yaratmaya çalışmamasıyla başlar. Yapıp ettikleriyle, yapıp ettiklerinin sonuçlarıyla ve bile bile yapmadıklarının sonuçlarıyla mertçe yüzleşebilmesiyle başlar.

Şu depremde mesela, binlerce evin yıkılmasından, binlerce insanın ölmesinden ben mi sorumluyum? Sizlerin hiç suçu yok mu?

Bilime inanmayışınız, denetim yapmayışınız, mühendis yetiştirmeye önem vermeyişiniz; mühendis diploması kiralayan şirketler ve parayla mühendislik diploması satan okullar, yandaşlıkla mühendis diploması edinip mühendis; düşkün bir üniversite hocasına tez yazdırıp okula bile gitmeden ekonomist olanlar, oluverenler ve benzeri söylentileri kulak ardı edişleriniz, duymazdan gelişleriniz, eğitimi ve bilimsel bilgiyi zerre önemsemeyişleriniz; ne denli hayati önemde olduklarını bu depremle daha iyi gördüğümüz doğruluğu, ahlakı ve dürüstlüğü önemsiz ve gereksiz buluşlarınız; bu yüzyıla hiç uymadığı için revize edilmesi şart olan yargılarınızla halkı da kendinizi de çaresiz bırakmalarınız;  müteahhit orduları kurmalarınız ve onları saldım çayıra Mevla’m kayıra dercesine şantiyelere doldurmanız ve partinizi desteklemelerini yeterli bulup işlerine hiç karışmayışlarınız, deprem yönetmeliğine uyma mecburiyetini keyfiliğe çevirişlerini ve kuralların dışına çıkışlarını görmezden gelişleriniz, ince demir kullanmalarına, kolonları sakat sepet yapmalarına ses çıkarmayışlarınız; harita, plan, etüt ve projeleri denetleyip vize verme yetkisini mimar ve mühendislerin elinden alıp Çevre Bakanlığı’na aktarmalarınız, bunu zafer kutlar gibi “Mimar mühendis vesayeti bitti!” diye duyurmalarınız, imar affı çıkarıyoruz diye imar güvenliğini riske atan düzenlemeler yapmanız; insanların, binalarına, kendilerini öldürecek ekler yapmalarına izin vermeleriniz, bunlara itiraz eden mühendisleri hapse atmalarınız, her birine ayrı sevinip ölümüne koşan vatandaşlardan ücretler toplamalarınız… Cehaletin iyilik yaptığını sanması mı, bile bile kötülük mü, yoksa bütün bunlar çok normal, çok sıradan şeyler mi? Normal mi gerçekten? Ve sizlerin hiç mi hiç suçunuz yok mu? Ak pak ve pirüpak mısınız?

Sorunu anlamaları gerekir kişilerin. Sorunun büyük bir kısmının kendilerinden kaynaklandığını anlamaları. Sonra bunu kabullenmeleri.

Yıkılan binaların hepsini de bu iktidarın müteahhitleri yapmış değil kuşkusuz. Öyleyse suçun tümü iktidarın değil. Suç, kâr hırsıyla gözleri kararan herkesin. Para için vicdanını felç eden herkesin. Bu yüzleşmeyi sadece iktidarın değil, herkesin yapması gerekiyor. Bu şart. 

Yalnız depremden sonra yaşanan akla zarar başarısızlık, beceriksizlik, kifayetsizlik, göçük altındaki insanları kaderlerine terk ediş, hiçbir kurtarma çalışmasını düzgün yapamayış ve bütün bunlar göz önündeyken, herkes her şeyi bilip dururken ülkeyi dikensiz gül bahçesi gibi gösterme çabalarına zaman, emek ve yine bol para harcayış ve bunlarla uğraşmak yerine yardıma koşulsa kurtarılabilir olan yüzlerce, binlerce canı göz göre göre kaybediş, tamamen iktidarın suçu.

Ve iktidar mensupları, yapılanın da yapılmayanın da sorumluları, bu suçun cezasını en azından kendi içlerinde çekmeden yeni bir şey yapmaya girişemezler. Yapamazlar. Bu olmaz. Yapmamalılar. Toplum nezdinde aklanmaları zaten mümkün değil ama en azından yaptıklarının ve yapmadıklarının nelere mal olduğunu görüp, anlayıp, kabul edip pişman olduklarını belirtip bu toplumdan özür dilemeleri, bağışlanmayı dilemeleri şart. Toplum bu özrü kabul eder de sizleri bağışlar mı bilmiyorum. Yüce gönüllüdür bu halk, bağışlayabilir sizleri. Bağışlasın veya bağışlamasın özür dilemelisiniz hanımlar, beyler. Ve aklanmadan, kendinizde ve toplumda aklanmadan, yeni hiçbir işe girişmemelisiniz. Bu göçük, bu çöküntü, bu yok oluş ortada dururken, ülke bir harabe haline gelmişken, acılar henüz çok ama çok tazeyken, uzmanlar deprem hareketliliğinin en az dört ay süreceğini söylerlerken, dün 6.4’lük bir deprem daha olmuşken, daha da olacakken, inşaat minşaat yapamazsınız. Kaldı ki inşaatları çökenler, hukuk tarafından cezalandırılırlar, inşaat yapmaktan da men edilirler ve tekrar inşaat yapamazlar. Diyelim ki bir biçimde hukuku geçtiniz, insanlarla ne yapacaksınız?  İnsanlar size hiç mi hiç güvenmiyorlar.

Yapamazsınız! 

Çünkü önce aynaya bakarak elinizi, yüzünüzü yıkamalısınız. Yapabilirseniz kendinizi kendinizde aklamalısınız. Sonra toplumda kendinizi aklamayı denemelisiniz. Aklayamıyorsanız ki aklayamayacaksınız, insanlardan özür dilemeli ve efendice çekilmelisiniz. Ve hatta mahkeme önüne çıkmalı, yargılanmalısınız.

Ayrıca genel olarak Türk sağı de kendini sorgulamalı. Çünkü bin yıldır bu ülkeyi sağ yönetiyor. Ve bu depremde o da sınıfta kaldı. Sınavı geçemedi diyemeyeceğim, çünkü sınava bile girmedi. Neden?

Mesela Hatay’da hâlâ niye çadır ihtiyacı var? Bugün depremin on altıncı günü… Hiç mi eşiniz dostunuz yok? Hiç mi zengin kankalarınız yok? Hiç mi çadır götürecek kimseniz yok? Bakın Hatay bir kez daha sallandı. Bir kez daha yıkıldı. Çadır diye bağırıyor bu dört büyük depremi de sağ atlatabilmiş insanlar. Tuvalet yok diyorlar. Salgın çıkabilir diyorlar. Hâlâ kıpırdamayacak mısınız, bir bardak su olsun götürmeyecek misiniz insanlara? Hep, başkaları yapsın diye mi bekleyeceksiniz?

(Profesör Ahmet Ercan’ın dediğine göre 6 Şubat’ta üç deprem olmuştu. İlk iki deprem arasında yirmi saniye olduğu için, uzak istasyonlar bu iki depremi tek deprem olarak algılamıştı. Bu durumda, dün yaşanan 6.4’lük deprem, dördüncü büyük deprem olmuş oluyor. Daha da artçılar olacak diyorlar uzmanlar.)

Şimdi yüzleşme zamanı. Herkes bir çizelge yapmalı. Bir yana artılarını, bir yana eksilerini yazmalı. Ve artılar mı çok, eksiler mi diye bakmalı. Bunu yapmayan hiç kimse, değil inşaat yapmak, değil nutuk atmak, hiçbir şey için insan içine çıkmamalı.

Bir de… Depremde kimsesiz kalan çocuklar, çocukları cinsel obje olarak gören, el kadar sabilerle evlenmeyi düşünebilen pedofillere asla teslim edilmemeli. Kesinlikle edilmemeli. Ediliyorsa ülkenin insancıl savcıları, vicdanlı hukukçuları harekete geçmeli. Geç kalmadan. Çok geç olmadan.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 13 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 12 14
12. Konyaspor 12 14
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Bodrumspor 13 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Boluspor 13 21
7. Ankaragücü 13 19
8. Ahlatçı Çorum FK 12 19
9. Keçiörengücü 13 18
10. Şanlıurfaspor 13 18
11. Ümraniye 13 18
12. Gençlerbirliği 13 18
13. Pendikspor 13 18
14. Esenler Erokspor 12 17
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Newcastle 11 18
10. Fulham 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 11 15
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Crystal Palace 12 8
19. Ipswich Town 11 8
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Atletico Madrid 14 29
3. Real Madrid 12 27
4. Villarreal 12 24
5. Girona 14 21
6. Mallorca 14 21
7. Osasuna 13 21
8. Athletic Bilbao 13 20
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@