18.12.2024, 09:30

Milli Mücadelede Çamlıca'nın üç gülü....

Yazar Hıfzı Topuz; (25 Ocak 1923- 28 Eylül 2023) İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni ve İ.Ü. Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Strasbourg Üniver­sitesi’nde devletler hukuku ve gazetecilik alanlarında yüksek lisans ve doktora yaptı. Gazeteciliğe 1947 yılında Akşam’da başladı. İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın kurucuları arasında yer aldı ve başkanlığında bulundu. Paris’te Unesco Genel Merkezi’nde iletişim sorunları ve gazetecilik eğitimi projelerini yürüttü, TRT’de Radyolardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’nda bulundu Üniversitelerde uluslararası iletişim, siyasal iletişim, radyo ve televizyon dersleri verdi.

Hıfzı Topuz yazı yaşamına 1940’lı yıllarda başlamış daha çok inceleme ve araştırma yazıları kaleme almıştır. Yazıları Akşam, Vatan, Öncü, Cumhuriyet, Milliyet gibi gazetelerde yayımlanmıştır. İlk romanını 75 yaşında çıkaran yazarın 16 romanı bir hikaye kitabı vardır. Yazarın yayımladığı kitaplarının on biri tarihî, altısı ise biyografiktir. Yazarı belirli bir yaştan sonra romana, hikâye yazmaya yönelten temel sebepler başta kendi ailesi olmak üzere geçmişle ilgili topladığı belgeleri ve tanıdığı, benimsediği kişilerin hayatlarını, yaşadıklarını anlatı türleri içerisinde ifade etmektir.

Yazar Çamlıca’nın Üç Gülü Kitabında 1918-1923 yıllarında ki Milli Mücadeleyi ve Mücadelenin kurtuluşla bitmesi ve sonrasında Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda yaşanan kimi sıkıntıları o günleri yaşayan kişilerin kimliklerinde, yaşanmış olayları, anıları tarihi bir süreç içerisinde Çamlıca’nın üç gülü olarak adlandırdığı eğitimli ve paşazade üç kızın aşkları ile kurguladığı tarihi bir roman olarak kaleme almakla beraber bir araştırma ve başvuru kitabı olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Kitabın tanıtım bölümünden;

“Biz Çamlıca’nın üç gülüyüz, Aşk bahçesinin bülbülüyüz, Dillerde gezer söyleniriz, Gamsız yaşarız eğleniriz…”

Yesârî Âsım Arsoy’un bu ünlü şarkısına konu olan Çamlıca’lı üç kız kardeş, Milli Mücadele yıllarında İstanbul’daki gizli direniş örgütleriyle işbirliği yapmışlar; İngilizlerden ve Fransızlardan önemli bilgiler sızdırarak, düşman kontrolünde bulunan silah depolarının boşaltılıp Anadolu’ya silah sevk edilmesinde görev alarak direnişe büyük katkıda bulunmuşlardır.

Hıfzı Topuz, romanında bu üç genç kızın gizli kalmış heyecan dolu yaşamlarını ve aşklarını gün ışığına çıkarıyor. Anılara ve belgelere dayanarak kaleme aldığı romanda yazar, Çamlıca’lı kızların yaşadıklarından yola çıkarak, Kurtuluş Savaşı’nın çok az değinilen yeraltı örgütlerini ve ajanlarını, gerçek bir halk hareketinin unutulmuş kahramanlarını anlatıyor…”

O kahramanlar; hamallar, deniz işçileri, mavnacılar ve gizli örgütlerle ilgisi olan bütün kumandanlar, subaylar, erbaşlar, askerler, polisler, inzibatlar, esnaf kuruluşları, gümrükçüler, gençler, yaşlı kadınlar, genç kızlar milli kurtuluş için çalışan İstanbul’da ki Direniş Örgütlerinin ve Gizli Grupları oluşturan Kuvayı Milliyecilerinin hikayesidir bu kitap.

İstanbul işgal edilmesinden sonra alınacak tedbirler ve geleceğe yönelik planlamalar yapan iki grup vardır ilki işgalci ülkelerden (İtalyan, İngiliz, Amerika, Fransa) birisinin veya birkaçının himayesine girmek fikrini savunan “Mandacılar”, diğeri “Himaye değil, istiklal istiyoruz. Boyun eğmeyeceğiz diyen direnişçiler Kuvayı Milliyeciler.

İzmir’in işgali üzerine 26 Mayıs 1919 da Saltanat Şurası toplanmıştı. Padişah Vahdettin şöyle özetler durumu “...Konuşanların kimi İngiliz mandasını savundu, kimi de Amerikan. Oysa İngiliz mandası daha hayırlı olurdu…” Veliaht Abdülmecit Efendi ise İngiliz ve Fransız temsilcilerine açıklama yapıyordu “ Ben ona da (Damat Ferit Paşa) karşıyım, Kuvayı Milliye’ye de. Anadolu’da hareket haince, delice ve gaddarcadır. Türkiye Amerikan mandasına bırakılmalıdır…” Gazi Paşa’nın bu konuda ki düşünceleri ise çok farklıydı; “Amacımız ulus egemenliğine dayanan, kısıntısız, koşulsuz, bağımsız, yeni bir Türk devleti kurmaktır. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, bütün Doğu milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere karşın zaferi kazanacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine uluslar arasında hiçbir renk, din ve ırk ayrımı gözetmeyen yeni bir uyum ve iş birliği çağı egemen olacaktır.”

Bağımsız Türk devleti kurtuluştan, kuruluşa verdiği mücadeleyi kazanmış ve pek çok ülkeye de örnek olmuştur. Ancak o günlerden bu günlere yaşadıklarımız! Yüzbaşı Nedim Bey köşkte kızlara söylediği şu sözler sanki bugünleri anlatıyor… “Sorun çok ciddi. Dilde bağımsızlığımız elden gidiyor. Bu bir kültür sorunudur. Yavaş yavaş Fransızların ve İngilizlerin egemenliği altına giriyoruz. Önce ekonomik bağımsızlığımızı yitirdik, sonra da kültürel bağımsızlığımızı. Bunu siyasal bağımsızlık izleyecek. Neye varacak bunun sonu? Böyle giderse elli yıl sonra sokaklarda hiç Türkçe tabela göremeyeceğiz. Önce gazeteler, sonra da okul kitapları yabancı sözcüklerle donanacak. Çocuklarımızın dilini anlayamayacağız. Aman kızlar, çok dikkatli olalım. Yavaş yavaş bütün ulusal kimliğimizi yitiriyoruz…” Ve de kurtuluş savaşından sonra nasıl bir Türkiye olacağına dair geçen diyalogda şu sözler hanedan ve iktidarın Osmanlıcı tezini bugün sürdürdüğünün göstergesi değil mi? “…Yarın Türkiye’de yeni bir rejim kurulacak. Bu rejim elbette halkın egemenliğine ve demokrasiye dayanacak. Bütün gerici ve tutucu güçler hanedandan yana olacaklar. Bize Osmanlı hanedanından söz edecekler…” “…Hanedan çağını çoktan doldurdu…” “…Vahdettin düşmanlarla iş birliği yapmaktan hiç çekinmeyen bir zavallı olduğunu açıklamak gerekmiyor mu?” Bugün Vahdettin’in köşkü önünde TSK’nın donanması ve uçakları Cumhurbaşkanını selamlıyor onun şahsında Osmanlıyı ve Vahdettin’i.

Söylemeden geçemeyeceğim konu ise Milli Mücadeleyi anlatan böyle bir kitapta başat rolde olan Yzb. Nedim’in kızlarla olan ilişkisi ve kızların işgalci subaylardan bilgi almak için cinselliklerinin kullanılması basit ve sıradan bir kurguydu ve de o şarkı ile Üç Kızın ilişkisi ne alakadır. Anlayan beri gelsin derim…

Lise çağındaki her gencin okuması gereken bu kitapta Milli Mücadeleye katkı verenlere saygı, sevgi ve rahmetle anıyorum…

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 27 47
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Antalyaspor 29 39
8. Göztepe 27 38
9. Gaziantep FK 27 38
10. Kasımpaşa 28 38
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 32 63
2. Karagümrük 32 59
3. Erzurumspor 32 54
4. Gençlerbirliği 32 54
5. İstanbulspor 32 52
6. Bandırmaspor 32 52
7. Ahlatçı Çorum FK 32 47
8. Amed Sportif 32 47
9. Ümraniye 32 46
10. Keçiörengücü 32 45
11. Esenler Erokspor 32 45
12. Boluspor 32 45
13. Iğdır FK 32 45
14. Pendikspor 32 42
15. Sakaryaspor 32 42
16. Ankaragücü 32 38
17. Şanlıurfaspor 32 37
18. Manisa FK 32 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 32 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. M.City 31 52
6. Aston Villa 31 51
7. Newcastle 29 50
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 30 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Girona 30 34
14. Osasuna 29 34
15. Valencia 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 29 27
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@