31.01.2022, 18:07

Öğretmenlik Meslek Kanunu Hazırlıyorumdur

Memleket yönetmek zor iş azizim. Hele bir de yasama, yürütme, yargı, hepsi de üstüne kalınca iyice zor. O yüzden yardımcıları çoğaltıyorum. Bu, hem işsizlik sorununu azaltıyor hem de yardımcıları ve ailelerini bana bağlıyor. Bazı bazı çürükler çıkmıyor değil içlerinden ama çoğu becerikli çocuklar. Ben önce beceri ararım yardımcılarımda. Bilgi olsa da olur olmasa da. Yeter ki becerikli olsunlar. Beni de kızdırmasınlar.

Bugün okullarla ilgili yardımcımı çağırttım. Hah, geldi bile. Toplantı vaziyeti alayım da şu öğretmen meselesini kökünden çözeyim bugün.

“Hoş geldin bakalım genç. Geç, şuraya otur.”

“Hoş buldum efendim. Emredersiniz efendim.”

“Bak oğlum, ben açık konuşuyorum. Bana, ben ne istersem onu yapan memur lazım. Bu, ‘Hak, hukuk’ deyip duran guguk kuşlarından kurtulmalıyız. Hepsini KTHAK* ile atsak mı acaba diyorum da olmuyor. Bir kısmını attık ama pek de çoklar. Ne düşündün bakalım sen?”  

“Kolay atılabilir hale getirelim diye düşündüm efendim.”

“İyi. Anlat!”

“Öncelikle 1657’den kurtulmak lazım. Hem Cumhuriyet’i hatırlatıyor hem de içinde memuru koruyucu çok fazla madde, fıkra falan var; elimizi kolumuzu bağlıyor. Hele bir de “liyakat” başlıklı bir yer var ki çok fena can sıkıcı. Bir kez memur olup işe gireni işten atmak çok zor, neredeyse imkânsız. Bunu kolaylaştırmalıyız.”

“Ne diyor o liyakatli yerde?”

Devlet Kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet Memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır. diyor efendim. Böyle maddeler memur milletini şımartıyor, tepemize çıkartıyor. Liyakat, eşit uygulama, güvence falan...”

“Ne zamandan kalma bu kanun?”

“1965 yılından efendim.”

“Artık 3000’li yıllardayız. Eskimiş o kanun, değiştirelim hemen.  Öyle eşit imkân isteyen memur lazım değil bize, işini bilen memur lazım. İtaat etsin, ben ne istersem onu yerine getirsin, yeter.”

“Öyleyse yeni bir memur kanunu hazırlayalım efendim.”

“Yok, olmaz öyle. Önce memurları böl. Tek çatı altında olmasınlar. Öğretmenlere ayrı, maliyecilere ayrı, doktorlara ayrı, hemşirelere ayrı, polislere ayrı, anladın sen onu, öyle kanunlar hazırla. Mesleğe girişleri de mesleklerini yapışları da mutlak bizim denetimimizde olsun.”

“Baş üstüne efendim. Öğretmenliğe giriş şartları belli zaten. Onları Milli Eğitim Temel Kanunu’ndan aynen alırız. Öğretmen olmasını istemediklerimizi, KPSS’den yüksek puan alsalar bile mülakatta eleriz yine.”

“Yok yok. Çok gürültü koparıyorlar. Bunu biraz değiştirelim. Mesela mülakatı, aday öğretmenlik kaldırılırken yapalım. Hem o süreçte kişiyi de iyice tanımış oluruz. İstemediğimizin adaylığını kaldırmayız. O zaman kimsenin ruhu duymaz.”

“Baş üstüne efendim. Çok iyi. Sınavı geçemeyene bir de süre getirelim diye düşündüm.  Adaylığını kaldırmadığımız kişi tekrar müracaat etmek için üç yıl beklesin mesela. Üç yıldan önce tekrar başvuru yapamasın.”

“Vay maşallah, zehir gibisin! Aferin, aferin, böyle devam et!”

“Aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programına tabi tutulsun diye düşündüm. Süreç sonunda da öğretmen adayı, Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirilsin. O değerlendirme sonunda başarılı olan öğretmen adayı, öğretmenliğe atansın. Yalnız bu değerlendirmeyi muğlak bırakalım diyorum efendim. Mülakat demeyelim de değerlendirme diyelim, yeter diyorum.”

“Aferin lan sana! O hooo, sen umduğumdan daha iyi çıktın be!”

“Allah sizden razı olsun kudretlimiz. O sizin teveccühünüz efendim. Tuttuğunuz altın olsun yüce efendimiz.”

“İyi iyi, devam et.”

“Böldüklerimizi bir daha bölelim.”

“Nasıl?”

“Aynı işi yapanları bölelim. Kimini aday öğretmen, kimini öğretmen, kimini uzmanlaşmış öğretmen, kimini de başöğretmen yapalım. Hepsine farklı maaş ödeyelim. Ücretlerini düşük bulurlarsa bizimle uğraşacaklarına birbirleriyle uğraşsınlar, birbirlerine düşsünler, birbirlerinin gözünü oysunlar.”

“Uzman olmak için sınava girsinler ama. Başöğretmen olmak için yine sınava girsinler. Sınav parası ödeyerek tabii. Yok öyle beleş iş. Sınav sorularını da bizzat biz hazırlayalım ki istediğimize uygun kişileri seçebilelim.”

“Baş üstüne efendim. Ama uzman öğretmen olmak için yüksek lisans yapmış olmak yetse olmaz mı acaba? Böylelikle özel üniversitelerin de müşterisi artar, bize oradan da para kazandırırlar. Özel üniversitelerden öğretmen başına pay alırız. Başöğretmen olmak için de doktora yapmış olması yetse mesela. Bir kazanç da oradan gelse… Hem yüksek öğretim piyasasına da canlılık getirir bu durum.”

“Bak sen! Aferin sana! Boynuz kulağı geçer diye boşuna dememişler. Sen yakında beni bile geçeceksin. Tamam, dediğin olsun. Bunu da alın kanun taslağına. Uzman öğretmen olmak için yüksek lisanslı, başöğretmen olmak için doktoralı olmak yetsin, yüksek lisansı veya doktorası olmayanlar da sınava girsin. Ha, aşamalar arasına onar yıl koyun. Yüksekti, doktoraydı derken ancak yetiştirirler.”   

“Baş üstüne efendim.”

“Dur, dur! Uzman öğretmen olmak için hiç idari ceza almamış olmak gereksin. Böylelikle ceza alırız korkusu duysunlar ve hiçbir şeye itiraz edemesinler. Eylem yapana da basalım cezayı ki eylem meylem yapamasınlar. Sendikalar da iş yapamasınlar. Tık diyeni öğretmenlikten atabileceğimiz bir öğretmen kanunu yap bakalım. Mesela öğretmenin, öğretmenlik mesleği etik ilkelerine uyma zorunluluğu olduğunu belirtin. Etik ilkeleri de tanımlamayın ki gerektiğinde içine her şeyi sokabilelim.”

“Baş üstüne efendim. Şey efendim.”

“Ne var?”

“Özel okul öğretmenlerini kapsayacak mı bu taslak? Bir de sözleşmeli öğretmenler var. Eş durumundan dolayı tayin isteyemiyorlarmış. Aileler bir araya gelemiyormuş falan gibi sorunları varmış bu grupların. ÖMK onları da kapsasın mı?”

“Hayır. Onlar yokmuş gibi davran. Bana sorarsan yoklar zaten. Okul patronlarıyla çözsünler meselelerini.”

“Baş üstüne efendim.”

“Dur! Bekle! Az kalsın unutuyordum. Bu kanun taslağına itiraz eden çıkarsa onları da yeniliğe, bilime karşı çıkıyorlar diye afişe edin. Bunun neresi bilim diyen birisi çıkarsa onu da hemen karakola gönderin, boyunun ölçüsünü alsın. Bu taslağı bin kişilik bir öğretmen grubuyla birlikte hazırladık diye, bir de haber yaptırın ki öğretmenlik meslek kanun taslağı hazırlanırken öğretmenlere sormadılar diye şarlayamasınlar.”

“Baş üstüne efendim. Bir de 3600 ek gösterge verilecekmiş gibi bir çizelge oluşturup koysak mı acaba?”

“Bak onu iyi dedin. İyi yem olur, oltaya gelirler. Koy bir yere. Ucundan koklasınlar. Haydi bakalım, kolay gelsin. Git çalış. ÖMK’yi bitirince öbür meslekler için çalışmalara başla.”

“İş güvenliği için bir madde yapmalı mıyız efendim?”

“Madenci mi lan onlar, öğretmen, öğretmen. Madencilere yapmıyoruz biz onu, öğretmenlere mi yapçaz? Tövbe tövbe! Yok daha neler?”

“Şey, şey, efendim, devletlum, bir de atanamayan öğretmenler var. Atanamaya…”

“Bre melun! Yürü git! Dur, dur, önce bir takla at bakalım. Bir de ters takla. Hah, şöyle. Ne lan o ceplerinden dökülen?”

“Pudra şekeri efendim. Hanım sipariş etmişti de… Şeymiş, altın günü, elmalı kurabiye…”

“İyi, iyi, haydi güle güle! Çıkarken trol başını gönder bana.”

KTHAK* Kulağından Tut Hızlı At Kanunu

Yorumlar (2)
Alev Subaşı 3 yıl önce
Devamını oku
HAYRETTİN.. 3 yıl önce
Konu tarafınızdan bir tiyatro oyununa dönüşerek çok daha anlaşılır bir hale gelmiştir. ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU nun ÖĞRETMENİ MESLEKTEN ÇIKARMA KANUNU na dönüştüğü anlaşılan bu güzel yazınız için KALEMİNİZE SAĞLIK DEĞERLİ HOCAM !... Saygılarımla...
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 32 63
2. Karagümrük 33 59
3. Erzurumspor 33 55
4. Gençlerbirliği 32 54
5. İstanbulspor 33 52
6. Bandırmaspor 32 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 32 46
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 32 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@