02.04.2022, 13:08

Öğretmeyi öğretmek

Günümüzün en büyük silahı, en büyük velinimeti ve hatta en büyük olgusu, bilgi... Bilgi ve bilgiye erişim, artık o denli önemli bir hal aldı ki günümüzde, içerisinde olduğumuz çağın adı bile, bilgi çağı artık… Öyle ki, bilgiye erişebilirlik bir yana, erişilen bilgiyi çözümleyip, anlayabilme, kavrayabilme ve/veya bir süzgeçten geçirebilme, öz hale getirebilme gibi işlemler için bilgi okuryazarlığı diye bir terim bile var artık literatürde…

İçerisinde olduğumuz bilgi çağında, bahsini ettiğim bilgiye erişimin yollarını keşfetmek ve erişebildikten sonra da, erişilen bilgiyi edinmek için ihtiyaç duyduğumuz temel fiil ise “öğrenme”…

O halde bilgiye erişim için kısaca, ‘bilgi okuryazarı olmak ve öğrenme fiilini yerine getirmek gerek’ desem, yeterli olacağı kanaatindeyim. Tüm bu bilgi ve bilgiye erişim konusu içerisinde ele alınan ve yoğunlaşılan bir terim daha var aslında; “Yaşam Boyu Öğrenme”… Öyle ki, bilgiye erişebilme yollarının önemini vurgulamak ve bilgiye ulaşabilmek adına, Avrupa Birliği 1996 yılını “Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme Yılı” olarak ilan etmiş.

Buradaki amaç belli; son nefesi alıp da, verene değin, insanoğlu öğrenmekten vazgeçmemeli… Ve hatta bu konuda bir rivayetle devam edelim;

Temel kimyanın mimarı sayılan Fransız bilim adamı Lavoisier, 1789 Fransız İhtilalinin ardından, devrim karşıtı olanlarla ilişkileri öne sürülerek, mahkemeye çıkarılarak yargılanır. Ve hakkında idam kararı verilir. O yıllarda yaygın idam aracı olarak kullanılan ‘giyotin’ ile idam edilecekken, matematikçi arkadaşı Lagrange’den destek ister; “kafam giyotin sebebiyle vücudumdan ayrıldığında gözlerime bak. Eğer iki kere kırpıyorsam, insanın kafası kesildikten sonra, kısa da olsa beyin düşünmeye devam ediyor.” Rivayete göre, Lavoisier iki defa gözlerini kırpmıştır.

Lavoisier, “yaşam boyu öğrenme” hususunu abartmış mı dersiniz?

Ve elbet ki, öğrendiklerimizi de yaşama uyarlamalı ya da uyarlatmalıyız! Nasıl mı? Bu sorunun cevabı çok basit; öğreterek… Ancak öğretmek ve/veya öğretmeyi öğrenmek o kadar da basit değil!

Apayrı bir yetenek, apayrı bir deneyim isteyen/gerektiren bir iş, öğretmek… Elbet ki, bunun da yani öğretmenin de eğitimini veren kurumlar var. Üniversitelerimizin eğitim fakülteleri de tam anlamıyla bu hususta yeni yeni eğitimciler yetiştiriyorlar. Ama ben, bu yazımda, futbolu öğreten ve dahası futbolu öğretmeği öğreten bir kurumdan ve o kurumun İzmir’deki yapılanmasından kısaca bahsedeceğim.

Resmen 1986 yılında “İzmir Antrenörler Derneği” adıyla kurulan ve sonradan tüm ülkemizi kapsayan “Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği”nin (TÜFAD), İzmir Şubesine dönüşen Tüfad İzmir, kurulduğu ve antrenör eğitimlerine ilk başladığı günden bugüne, yüzlerce ismi Türk futboluna eğitimci sıfatıyla kazandırmıştır. Öyle ki bu sayı, yani İzmir’deki antrenör sayısı, iki haneli rakamları aşmazken, bugün bin yedi yüzlere ulaşmıştır. Elbet ki, nicelik mi, nitelik mi sorusu yerinde ve doğru bir soru olur ki; bizzat Tüfad İzmir’in organize ettiği, Antrenör Eğitim Programına (C Lisans) katıldım. Ve inanın bana, inanılmaz disiplinli ve bilgisel anlamda inanılmaz doyurucu bir program ile karşılaştım. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Futbol Gelişim Direktörlüğünün (FGD) görevlendirdiği iki bölge antrenörü eşliğinde tamamladığımız programın ardından birkaç aşamalı bir sınava da tabii olarak belgelerimizi almaya hak kazandık. Yani nicel olarak artan Tüfad patentli eğitimcilerin, niteliklerinin de yeterli olduğu kanaatine, bizzat yaşayıp vardığımı söylemeliyim.

Tün dünyayı etkisi altına alan kovid salgını dolayısıyla, faaliyetlerine bir müddet ara vermiş gibi görünse de Tüfad İzmir, normalleşme ile birlikte, geçtiğimiz son yedi ay içerisinde, üç büyük Gelişim Semineri ve beş tane de Antrenör Eğitim Programı (TFF_C) ile bir de Uefa Pro Lisans Gelişim Semineri düzenledi. Sadece yedi ayda, dokuz büyük eğitim organizasyonu üstlendiler. Ve başarıyla da sonuçlandırdılar. Ülkemizde, bunun bir benzerinin olduğunu sanmıyorum bu konuda…

Elbet ki, bu büyük ve meşakkatli konunun mimarları var;

“Tam kırk yıldır gördüğüm yüreğimdeki güneşlerden, bin yıllık dostluk yaşadıklarımdan, ustalığını gizlemesini bilen büyük ustalardan Yeşilovalı Şaban, İzmir sporunda sadece iz bırakanlardan değil, ölümsüzleşen insanlardandır” diye yazmış yazın ustam Okan Yüksel, Tüfad İzmir’in otuz üç yıldır başkanlık görevini yürüten Dr. Şaban Acarbay için ve “Solmayacak Bir Gül” olarak nitelemiş Acarbay’ı “İzmir Sporunda İz Bırakanlar” adlı eserinde…

Bir diğer yazın ustam, Atilla Köprülüoğlu da, “Aşina Yüzler” ismini verdiği eserinde, bakın nasıl betimlemiştir Acarbay’ı;

“İnsanlığına çok büyük saygı duyduğumdur Dr. Şaban Acarbay… Tam -Kırk Yıllık- dosttur. Spor alanlarında sevgi ve bilgi tohumlarının yeşermesi için büyük mücadele veren misyonerdir o… Sporun; dostluk, sporun; sevgi olduğuna inanandır. Sporun, sevmeyi bilmek olduğuna da…”

Evet, mimarlar var demiştim; baş mimarı, Tüfad İzmir’in Başkanı ve bu işi kendisine görev bilip, insanlığa hizmet misyonu olarak üstlenen, duayen spor adamı, spor hekimi Dr. Şaban Acarbay… Elbet ki yalnız değil, elbet ki bu işler bir ekip ile birlikte kotarılır; Gürsel Baliç, Fethi Okuroğlu, Gürhan Dizlek, Çetin İşleğen, Kazım Admış, Kadri Yatkın, Seddat Ozan, M. Ati Göksu, Sinan Vardar, Hüseyin Öçal, Aykut Canüzmez, Behram Üstün, Enver Çelik ve Ramazan Kurşunlu isimleri Tüfad İzmir’in şu anki yönetim kurulu üyeleri… Ve elbet ki, Tüfad kurulduğu günden bu yana, spora hizmet etmiş/eden ve isimlerini buraya sığdıramayacağım yüzlerce spor adamı var ki, hayatta olanlara sağlık, bu dünyadan göçenlere de rahmet dileyelim.

Teşekkürler Tüfad, teşekkürler Tüfad-İzmir…

Dipnot; “Bir mermer parçası için heykeltıraş ne ise ruh için de eğitim odur.” Thomas Edison.

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 31 80
2. Fenerbahçe 31 75
3. Samsunspor 32 54
4. Beşiktaş 31 52
5. Eyüpspor 32 50
6. Başakşehir 31 48
7. Trabzonspor 31 45
8. Göztepe 31 43
9. Konyaspor 32 43
10. Kasımpaşa 31 42
11. Gaziantep FK 31 42
12. Kayserispor 31 40
13. Antalyaspor 31 40
14. Rizespor 31 37
15. Sivasspor 32 34
16. Alanyaspor 31 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 31 19
19. A.Demirspor 31 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 36 69
2. Karagümrük 36 63
3. Gençlerbirliği 36 62
4. Bandırmaspor 36 60
5. İstanbulspor 36 58
6. Erzurumspor 36 58
7. Iğdır FK 36 55
8. Boluspor 36 55
9. Amed Sportif 36 54
10. Ümraniye 36 53
11. Esenler Erokspor 36 52
12. Keçiörengücü 36 51
13. Ahlatçı Çorum FK 36 51
14. Sakaryaspor 36 48
15. Pendikspor 36 45
16. Manisa FK 36 44
17. Ankaragücü 36 42
18. Şanlıurfaspor 36 40
19. Adanaspor 36 30
20. Yeni Malatyaspor 36 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 34 82
2. Arsenal 34 67
3. Newcastle 34 62
4. M.City 34 61
5. Chelsea 34 60
6. Nottingham Forest 34 60
7. Aston Villa 34 57
8. Fulham 34 51
9. Brighton 34 51
10. Bournemouth 34 50
11. Brentford 34 49
12. Crystal Palace 34 45
13. Wolves 34 41
14. M. United 34 39
15. Everton 34 38
16. Tottenham 34 37
17. West Ham United 34 36
18. Ipswich Town 34 21
19. Leicester City 34 18
20. Southampton 34 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 33 55
6. Real Betis 33 54
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 33 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@