Çocukluğumun okul dışı saatleri, çoklukla Köprübaşı'daki evimizin önünde Ali Rıza Özmen, Yunus Demir ve Celil Uysal ile kamyonculuk ve top oynamakla geçti. Tuğladan yapılan kamyonlarımızla vınn vınn diye virajları Celil'le...
Utanmamak için yüzsüz olmak gerek. Yıllar önce/ 1993'te Almanya'nın Hazine Bakanını ziyaret eden Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, resmi temaslar için Almanya'ya gittiğinde koskoca hazine bakanının odasındaki sadeliği görünce...
Feridun Andaç, Orhan Pamuk için diyor ki; "Hikâyesi olmayan anlatıcıdır Pamuk. Bunu iki kez denedi. Cevdet Bey Ve Oğulları ile İstanbul anlatısında. Birinden roman çıkarmak istedi, diğerinde kendi olmak. İyi okurluğunun sonuçlarıdır her...
Öğretmen olunca 28 Mayıs 1990'ı unutmak ve Dr. Niyazi Altunya'yı anımsamamak olmaz. Eğitim-İş'in kurulduğu günü ve ilk genel başkanını her 28 Mayıs'ta anımsamayı görev bilenlerdenim. Sizler bu yazıyı okurken ben büyük...
Meral Akşener'in Rize gezisi sonrası Şevket Süreyya Aydemir'in İkinci Adam kitabına başladım. Cumhuriyet tarihiyle ilgili araştırma yapmak isteyenler için önemli bir kaynak kitap… Ben çok geç kalmışım… Üstüne üstlük mayıs...
25 Mayıs tarihli bir gazetenin üçüncü sayfasındaki haberlerde Adana'da iki kadının pompalıyla vurularak öldürüldüğü, İstanbul'da bir acil tıp teknisyeni bayanın annesini satırla doğradığı, İstanbul'da bir aile hekiminin...
Sayın Cumhurbaşkanımız, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın yıldönümünde Millet Kütüphanesi'nde farklı üniversitelerde okuyan öğrencilerle bir araya geldi. Gençlik Bayramı'nda gençlere yapılan bu...
Karabağlar'da bir özel eğitim kurumunun hem öğretmenliğini hem de yöneticiliğini yapmıştım. Bir ara da kurumun ortağı olduğum için işletmeciliğin ne olduğu konusunda bilmediğim çok şeyi öğrenmiştim. Alanında yetkin öğretmenlere...
Gazeteci Doğan Özgüden'in siyaset ve gazetecilikle harmanlanmış anılarını okuyunca ben de onun gibi basın/ siyaset dozu ağırlıklı olan yazılar kaleme almak istiyorum ama buna ne bilgim ne de yaşanmışlıklarım yetiyor… Sayın Özgüden,...
Son yazılarımda iki üç siyasetçi, bir dernek ve Asena adlarına çoklukla yer verince okuyucumuz da nerdeyse ülkücülüğümüzün depreştiğini düşünecek. İlgisi yok. Benim ülküm bir başka… Ben zenginlerin yardıma muhtaç insanları sadakayla...
Döviz rezervlerini neden sattıklarını, Merkez Bankası Başkanı şöyle açıkladı: "Diğer merkez bankaları yapınca TCMB hiçbir şey yapmadan mı duracaktı? Öyle yapıldı, böyle yapıldı, sonucuna bakalım. Sonucunda Türkiye vatandaşı, reel...
Sonunda o da oldu. Bankaları hortumlayanlar, ormanlık arazileri talan edenler, çok yerden maaş alanlar, yalakalıkta sınır tanımayanlar, mihrapta imamla birlikte seçim konuşması yapanlar, Tayyip Erdoğan'a dokunmak ibadettir diyenler,...
Sabah akşam dürüstlükten söz eden bir siyasinin, yaşamı nahoşluklarla örülü Necip Fazıl'a olan sevdasını anlayamıyorum. Diyelim ki şiirlerini ideolojisine yakın buluyor, hiç mi merak etmez/ sorgulamaz o şiirleri yazanın yaşamını?...
Denize giren birine ceza kestiler 2 Mayıs Pazar günü. 3 Mayıs'ta da evinin önünde arabasını yıkayan bir adama… 128 milyar doların ne olduğunu açıklayamayan ve emeklilere bayram ikramiyesini 2018 yılından bu yana ilk olarak 100 lira arttıran/...
Kitabın kırsala olan yolculuğunu başlattığımız 19 Ekim 2002'den bu yana, ‘Köylerde Rönesans' ülküsüyle çıktığımız yolda çok sayıda muhtar, köylü, kaymakam, kültür müdürü ve vali yardımcısıyla tanıştım. Her biriyle...
Bir cumhurbaşkanı, kendisini eleştiren ana muhalefet partisinin grup başkan vekiline hiç "Be ahlaksız, be edepsiz!" der mi Allah aşkına? Kime söylenmesi gerektiğini ölçüp biçerek konuşmak gerek. Önüne gelene 'ahlaksız' diyemezsin....
1976, 1977 ve '78 - 1 Mayıs'larını İstanbul'da yaşadım. Yaşadık. Salihli İGD olarak 30 Nisan akşamında otobüslerle yola çıkar, şarkılarla/ türkülerle/ şiirlerle İstanbul'a ulaşırdık sabahın erken saatlerinde…...
Önce birinciyi soralım: Diyelim ki bir şair ya da yazar adına kütüphane açtınız. Kütüphanenin tabelasını görünür bir yere, kütüphane binasının dış cephesine mi asarsınız, yoksa minicik bir levha olarak kitapları yerleştirdiğiniz...
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin mutlu günü. Kutlu günü… Ulusal egemenliğimizin 101. yılını kutluyoruz. Çocuklarımızın da mutlu günü 23 Nisan… Çocuklar çok mu mutlu, ulusal egemenlik mi kaldı diyorsanız bu konuyu sonra konuşalım...
Köprübaşı günlerimizden anımsıyorum. Düriye teyzem, Helim amcam bir şeyler anlatırken yanındakilere döner mırıl mırıl bir şeyler söylerdi. "Ne diyor bu?" der gibi… Helim amcamın konuşmalarını ciddiye almadığındandı yanılmıyorsam…...
Çok dilli, çok bilgili İlber Ortaylı, "Montrö Boğazlar Sözleşmesi bize Lozan'da elde edemediğimiz haklar verdi. Lozan'da Boğazların kontrolü tam bizim elimizde değildi" deyip duruyorken diplomalı ya da fakülte diploması olmayan siyasilerin...
Sanki tiyatrodayız. Türü belli olmayan bir oyunun figüranları gibiyiz. Başroldekilerin ise her biri siyasi… Siyasi portreler… Dram desen değil, trajedi değil, komedi desek, eh biraz… Yoksa fazla mı? Bol bol cinayet olduğuna göre polisiye...
Amcalar çok kızıyor 256'nın yarısının kaç olduğunu söyleyince… 512'nin dörtte biri kaç demeye de çekiniyorum komşumun ilkokul 5'teki torununa… CHP İzmir İl Başkanlığı binasına asılmış o koskocaman afişte ne yazılı...
Dönem dönem etkilendiğim kişiler oluyor. İlkokuldayken Halis Temel, Yunus Demir ve Kudret'ten, ortaokuldayken de Recep Peker adındaki sınıf arkadaşımdan çok etkilenmiştim. Unutamıyorum onları… Liseli yıllarımda Suna, Hüseyin ve Eftal...