ABD'yi anlatmalara doyamıyormuşum gibi algılanacak ama değil. Benim derdim bu kadar taklit etmeye uğraştığımız ülkeyi yakından gözleme fırsatını değerlendirmek, gözlemlediklerimi paylaşmak. Çünkü her gidişimde gördüklerim, duyduklarımla...
Durup dururken aklıma gelmedi. Kızım, damadım, torunlar bu yaz gelmediler Türkiye'ye. Ben de onların özleminden eski dosyaları açtım. İki yıl önceki gidişimle ilgili izlenimleri yazmışım. Neler yazmışım: Kızım yirmi yıldan fazladır...
'Kapın çalındıkça,” denir; 'kapın her çalındığında,” denir ama 'kapın her çalındıkça” denir mi? 'Kapın her çalındıkça, ‘O mudur?' diyeceksin” diye başlayan şarkıyı söylüyorum. Duya duya alışıldığı...
Cumhuriyetin bize sağladığı ve kendimizi hep sahibiymişiz gibi hissettiğimiz kazanımları anımsamanın tam sırası. Özellikle o kazanımlar birer birer elimizden alınmaya çalışılıyorsa... Ümmettik, sayesinde birey olduk. Fetvalarla, günahlarla,...
Kimi sözcüklerin yaşamımızdan çıkması çok üzücü. 'Melal” sözcüğü mesela... Uzaktan tanıdığım bir dostun ölümü gibi gelir bana bu sözcüğün kaybı. Hani O Belde şiirinde Ahmet Haşim, 'Melali anlamayan nesle aşina değiliz”...
'Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben Avucundan alırım kış günü bir yaz güneşi” - Ne güzeldir Cenap Şahabettin'in bu dizeleri... Ama...
'Bu terazu bu kadar sıkleti çekmez,” diyor ya Ziya Paşa, bizim bünyelerin de bir dayanma - direnme gücü var ve o güç sınıra gelip dayanıyor sık sık. Gündelik dertlerden, hayat pahalılığından, artan fiyatlara yetişememekten, kıt...
'Acaba sen misin,” diye başlayan bir sözün (diyelim şarkının) nasıl devam edeceğini aşağı yukarı kestiririz değil mi? Ya 'yoksa başkası mı,” diyecektir, ya 'bir yabancı mı,” diye soracaktır. Çoğumuzun bildiği, sevdiği...
Engellilerle aşk yaşamaya hevesli kişiler varmış. 'Akrotomofil (acrotomophile) deniyormuş bunlara. Sanırım ele alacağımız şarkıda duygularını dile getiren de böyle biri. Elleri olmayan bir kadınla aşk yaşamayı hayal edip dururmuş....
Pilli, küçük bir radyom var. Hep mutfakta durur, ben de mutfağa girdim mi dolaptan ya da musluktan önce onu açarım. Havanın, rüzgârın durumuna göre istasyonun kaydığı, Arapça yayınların karıştığı olur ama genelde TRT Nağme'ye...
Hem şarkılarda hem türkülerde sıkça geçen feleğin peşine düşelim biraz. Yanılma payımı saklı tutarak söyleyeyim: Başka bir dilde ve dinde karşılığı bulunduğunu sanmıyorum. Dinlerde çeşitli adlarla anılan Tanrılar var, şeytan var,...
Şarkılar zaten kadınlara yazılır, kadınları anlatır, diye mi düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Bütün kadınları anlatmaz; tek kadını anlatır. Bütün şarkılarımızda anlatılan o tek kadın nasıl biridir? Bakalım birlikte: Saçının...
Ölümden söz edeceğim ama çevremizi kuşatan, her an haberini almaktan korktuğumuz gerçek ölümden değil. Şarkılarda geçen şakacıktan ölümlerden... Tam da bunu soracağım: Neden bu kadar çok ”ölüm” lafı ediyoruz? Hem de hiç gerekmezken,...
TRT 2'de yayımlanan Viyana Filarmoni Orkestrasının konseri kadar orkestranın şefi Riccardo Muti'nin söyledikleri de çok güzeldi. Müziğin yalnızca bir eğlence aracı olmadığını; barış, huzur, aşk gibi pek çok duyguyu ilettiğini...
Viyana Filarmoni Orkestrasının konseri kadar, Şef Riccardo Muti'nin söyledikleri de güzeldi. Müziğin yalnızca bir eğlence aracı olmadığını; barış, huzur, aşk gibi pek çok duyguyu ilettiğini belirtti Muti, daha sonra da müziğin daha...
Şair ve yazarları futbol takımı tutar gibi ya benimsiyoruz ya da reddediyoruz. Nâzım Hikmet'i sevenin Necip Fazıl'dan nefret etmesi gerek, Necip Fazıl'ı sevenin ise Nâzım Hikmet'i sevmesi yasak! Mehmet Akif ile Tevfik Fikret...
Pencereden bakmak ne güzel şey! Önünüzden yaşamlar akıp geçer. Biraz hayal gücünüz varsa kim olduklarıyla, nasıl yaşadıklarıyla ilgili öyküler uydurursunuz gelip geçenlere. Yoksa? Yoksa giyimine kuşamına bakarsınız. Ekose bir ceket...
Türkçeye özgü sözcüklerden biridir 'gönül” ve en eski sözcüklerimizdendir. Divan-ü Lügat-it-Türk'te 'gönül, kalp, yürek; anlayış” anlamlarıyla 'könğül” diye geçiyor. Batı dillerinde karşılığı yokmuş....
Televizyonda bir bilgi yarışmasına rastlarsam takılıp kalıyorum. Gençler çıkınca bende bir gerginlik! Oturduğum yerden, 'Ne olur bil! Hadi... Göreyim seni,” diye yüreklendirmeye çalışıyorum yarışmacı genci. Ama olmuyor. İşte güzeller...
'Sac, düzenin bulur; hamur tükenir. İş, düzenin bulur; ömür tükenir.” Bu ölçülü uyaklı iki dize, Denizli yöresinde söylenen bir sözmüş. Tam işleri yoluna koyarsınız, geçiminizi sürdüreceğiniz geliri sağlar, evinizi edinir,...
Kimi şarkı sözlerine uydurulan öyküler vardır; birinden birini duymuşsunuzdur. Melahat Pars konservatuvarda hocaymış, bir öğrencisi ona âşık olmuş ve bir gün aşkını itiraf etmiş. Melahat Pars evine gittiğinde ilham gelmiş, sabaha kadar...
Neden kadınlar kendilerine kibar kibar 'bayan” dendiğinde çileden çıkıyor, 'Bayan değiliz, kadınız biz,” diye itiraz ediyorlar? Neden kendilerine iltifat edilmek için söylenen bayan sözcüğünü hakaret gibi algılıyorlar? Nezaket...
Kul Himmet'in dizeleri düşürdü aklıma bu kavramı. 'Seyyah olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım, gün akşam oldu” diye başlayan türküde hani, 'Kendi efkârımca okur yazarım” der ya ozan. Kendi efkârınca okuyup yazmaya...
Tamam, tamam, tümü değil. Kahramanlık türküleri, deyişler, av ve avcılık üstüne söylenmişler hariç, türkülerin çoğu kadınlarındır. TRT'nin verdiği adla, Türk Sanat Müziği, şarkılardan oluşur. TRT'nin neden öyle bir ad...