25.02.2022, 11:01

Şubat 2022 İkinciyarı Kültür Etkinlikleri

Bizim bir klasiğimiz var. Üsküdar’a giderken, Kâtibim adıyla bilinen. Türk sanat müziği türünde bestelenmiştir. Ama Türk Beşlilerimiz de durur mu? Besteci Ahmed Adnan Saygun da klasik müzik türünde varyasyonları da yaratarak koro parçası olarak değerlendirmiş. Bu yazının yazarı da soprano olarak katıldığı, Konak Belediyesi Ege Çağdaş Oda Korosu da çalışıp repertuvarlarına katmıştı. Elbette Boğaziçi Caz Korosu’nca da hakkıyla seslendirilmiştir. Şef Mustafa Mekhmandarov tarafından düzenlenmiş Türksoy Gençlik Oda orkestrasınca, Fazıl Say tarafından Fazılca,  daha çok Orta Çağ ve Rönesans dönemlerini önemseyen viyolacı, besteci, müzisyen Jordi Savall’ın grubunca, şef Andre Rieu kendi orkestrasınca, Bursa Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Gençlik Orkestrası’ndan solo ve koro destekli olarak, Kıvanç Fındıklı Anadolu Nefesli Beşlisi’nce güzel soluklu olarak, klasik müzikçilerin müzik dünyasına armağan ettiği yorumlar. Cazcılar durur mu; Dolunay Doruk da altta kalmıyor. Amerikalı şarkıcı Eartha Mae Kitt zamanında dünyaya tanıtmıştı. Günümüzde ise belli bir dönemin içerik ve stilini andıran “vintage” türünden müzik yapan, Avrupalı grup Pink Martini tarafından ilginç aksanlarıyla dinlemek da keyifli. Youtube’den her ülkeye ait farklı fotoğraflarla desteklenmiş Türkçe’den başka Grekçe, Arnavutça, Boşnakça, Sırpça, Makedonca, Bulgarca, Urduca, Amerikanca, Ladino, Arapça, Japonca, Korece dillerinde yorumlarına ulaşılabiliyor. Parçanın Aydın İlik tarafından klavye için düzenlemesi yapılmış partisyonuna ulaşmak da mümkün. Her iki el için de sol anahtarı kullanılmış. “Üsküdar’a Giderken’in sağ el ile olanı; la-mi-mi-mi… fa-mi-fa-sol-mi-mi olarak, sol el ile olanı ise; do-do-do-do- …re-re-do-do olarak başlayıp değerlendirilmiş. Bu partisyonu, bu yazının yazarı da bir amatör olarak elektrikli piyanosunda çalıştığını belirtelim.

***

27 Ocak 2022 günü Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası’nın konserini şef Antonio Pirolli yönetti. İlk parça Johann  Sebastian Bach’ın iki klavsen ve yaylılar için do minör tondaki konçertosuydu. Orkestrada keman ve viyolaların yanı sıra bir klavsen, bir kontrabas ve iki çello vardı. Parça orta çabuklukla başladı ve ikinci bölümde andantino (yavaş) ile sürdürdü. Müzisyenlerin müzisyeni Bach’a yakışır bir icraydı. İkinci parça Arcangelo Corelli’nin 1. Konçerto Grossosuydu. İlk iki bölüm largo – allegro (ağır ağır – hızlı) birlikteliğinde icra edildi. Sonra sırayla largo, allegro ile tamamlandı. Bu ilk iki barok dönem bestesinden sonra Ottorino Respighi’nin 3 nolu “Antik Danslar ve Aryalar Süiti”  (Duo Blanc et Noir) piyano ikilisi Selin Şekeranber ve Yudum Çetiner tarafından yorumlandı. İkili,  bis parçası olarak Mozart’ın Türk Marşı’nı caz türünde yorumladı…

***

İzmir Sanat’ın Ocak ayı “yeniden Sinematek” Programında Win Wenders’in filmlerine yer verilmişti. Ancak pandeminin yeniden hız kazanması nedeniyle gitmeye cesaret edememiştim. Ne yazık ki telefonları da açmıyordu. Ama karamsarlığa kapılmadığım gibi Türkan Saylan’ın çözüm üretme temel ilkesini uyguladım. Ne mi yaptım; Google teyzeye başvurdum. Evet, filmi internetten rahatlıkla izledim. Filmi sorunsuz izlemek beni ayrıca mutlu etti. Alman yönetmen Win Wenders’in “Alis Kentlerde” (Alice in the Cities) adlı filmi bir yol filmi. Genç bir gazeteci New York’ta insan manzaraları konulu bir yazı yazmakla görevlidir. Ancak o yazı yerine bol bol yeni çıkan şipşak makinesiyle fotoğraf çekmeye odaklanır. O sırada genç bir alman ana kızla tanışır. Dönmeleri gerekmektedir. Kadın kızını adama emanet ederek ayrıldığı kocasına psikolojik destek amacıyla onlardan ayrılır. Gazeteci ile kız çocuğu grev nedeniyle Almanya’ya değil Amsterdam’a uçarlar. Artık küçük kız çocuğuyla arkadaş olur. Ama anne dönmez, kaybolurlar. Kızın anneannesine ulaşma yollarını ararlar. Kız çocuğu hatırladıklarına göre bitmeyen araba yolculukları ve sohbet. Çocuk sanki oyun oynamaktadır. Sonunda polis aracılığıyla annenin beklediği haberi alınır… İki önemli tümceyle bitiriyorum: “Dayanamadığın her şeye alışıyorsun”, “Korkudan korkuyorum”. Şarlo’nun “Yumurcak” filmiyle karşılaştırılan bir film…

***

Gerçek bir aydın olup teröristlerin bedenini yok ettiği Ahmet Taner Kışlalı “Tanrı’yı Kim Kullanır?” adlı kitabıyla baş başayız. Kitap Cumhuriyet Kitapları yayını olarak basılmış. Cumhuriyet Gazetesi’nde daha çok 1970 - 1999 yılları arasında yazdığı makalelerden oluşuyor. Son sayfada Cumhuriyet Gazetesi’ndeki kendisine yapılan bombalı suikast haberinin fotoğrafı bulunuyor. Kitap “12 Mart’a Doğru” bölümüyle başlıyor. Gelmekte olan askeri darbeyle ilgili endişelerini, Hacettepe Üniversitesi’ndeki olaylarla da değinerek önceden değerli yazılarıyla dile getiriyor. “Atatürk ve Kemalizm” bölümü ise Atatürk’ü; ideolojik, diktatörlük, kültür ve Atatürk taraftarlarının yanlış uygulamaları açısından irdelemesini yapıyor. “Üçüncü “Demokrasi ve Sosyal Demokrasi” bölümüyle ise; gençlik, kadınlar, aydınlar ve demokrasi hususundaki zayıflıklarımızı, eksiklerimizi gözler önüne sergileyip uyarılarda bulunuyor. “İslamiyet ve Çağdaşlaşma” adlı bölüm ise kitaba adını veren konu, dinin siyasette kullanımı işlenmiş. Kürt sorunu ve terör sorunu bir başka önemli konu olup uyarılarla dolu. “Nereye Gidiyoruz” ile son uyarılarına odaklanmış. Ahmet Taner Kışlalı iyi ki doğmuş, iyi ki bizim aydınımız olmuş. En derin saygı ve sevgilerimizle… Işıklarla…

***

Samsun’da çıkan “Edebiyat Nöbeti” adlı iki aylık Kültür-Sanat ve Edebiyat Dergisinin 36. sayısıyla birlikteyiz. Dosya konusu olarak İzmir’de yaşayan şair Hüseyin Peker seçilmiş. Şairin biyografisinden sonra uzun bir söyleşi ile yakından tanıma olanağı verilmiş. Şiir yazmaya uzun bir süre ara vermesine karşın arayı kapattığı, aldığı ödüllerle taçlanarak kanıtlanmış. “Eli Torbalı Adam” örneğiyle de düz yazıdaki başarılarına parmak basılmış. Yusuf Alper ise mesleği olan psikolog gözüyle “Entelektüel Berduş” başlıklı yazısıyla şairi irdelemiş. Dergi genelinde şiir ve öykü dağılımı dengeli bir şekilde yapılmış. Çeviri şiirlere de yer vermenin dünyaya açılan pencere olarak ufkumuzu genişletmeye yararı olduğuna inanıyorum. Edebiyat dergileri bir okuldur, düşüncesinden hareketle bu dergiye de okur olarak katılmak yararlı olacak…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 34
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 13 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 12 16
9. Rizespor 12 16
10. Gaziantep FK 12 15
11. Kasımpasa 12 14
12. Konyaspor 12 14
13. Antalyaspor 12 14
14. Trabzonspor 11 12
15. Kayserispor 12 12
16. Bodrumspor 13 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Boluspor 13 21
7. Ankaragücü 13 19
8. Ahlatçı Çorum FK 12 19
9. Keçiörengücü 13 18
10. Şanlıurfaspor 13 18
11. Ümraniye 13 18
12. Gençlerbirliği 13 18
13. Pendikspor 13 18
14. Esenler Erokspor 12 17
15. İstanbulspor 13 17
16. Manisa FK 13 17
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 13 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 12 23
3. Chelsea 12 22
4. Arsenal 12 22
5. Brighton 12 22
6. Tottenham 12 19
7. Nottingham Forest 12 19
8. Aston Villa 12 19
9. Newcastle 11 18
10. Fulham 12 18
11. Brentford 12 17
12. M. United 11 15
13. Bournemouth 12 15
14. West Ham United 11 12
15. Everton 12 11
16. Leicester City 12 10
17. Wolves 12 9
18. Crystal Palace 12 8
19. Ipswich Town 11 8
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 14 34
2. Atletico Madrid 14 29
3. Real Madrid 12 27
4. Villarreal 12 24
5. Girona 14 21
6. Mallorca 14 21
7. Osasuna 13 21
8. Athletic Bilbao 13 20
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 13 18
11. Celta Vigo 14 18
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 14 13
17. Las Palmas 14 12
18. Valencia 12 10
19. Espanyol 13 10
20. Real Valladolid 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@