02.07.2020, 09:56

Tartışmadığımız "İzmir Yerel Yönetim Modeli"

Hatırlar mısınız Kocaoğlu henüz görevdeyken bir grup akademisyen "İzmir için demokratik bir belediyecilik modeli" çalışması başlatmıştı. Şimdi uzak, sanki üzerinden asırlar geçmiş gibi geliyor..

Ömrünü Türkiye’nin daha iyi yönetilmesi konusundaki akademik araştırmalara vermiş İlhan Tekeli hoca bu çalışmaları koordine ediyordu. Üzerinden 31 Mart 2019 yerel yönetim seçimleri geçti ve çalışma unutuldu.

Altı cilt kitaba dönüştürülmüş, elliye yakın akademisyenin üzerinde çalıştığı, çalıştayların, sempozyumların, tartışmaların yapıldığı bir sistematik çalışmadan söz ediyoruz.

Kendi içinde kavramlarıyla, ilkeleriyle belli bir sistematiği takip eden uygulamalarıyla modele dönüşmüş her çalışma kuşkusuz değerlidir.

İzmir yerel yönetim modeli de kendi sistematiği olan, içeriği zengin bir çalışma. Dolayısıyla İzmir temelli bir yerel modeldir ama aynı zamanda başka bölgeler için de uygulama olanağı olan bir çalışmadır.

Bu model aynı zamanda içeriğindeki yeniliklerle ve taşıdığı açılımlarla ülkemizdeki demokratik yaşama da yeni katkılar sunacak bir çalışmadır.

2019 yerel seçimler öncesi tamamlandı bu çalışma.

Umulurdu ki yarışan başkan adayları kampanyalarında modelin ortaya koyduğu fikirleri tartışmaya açsın.

Ancak görünen bu işin hiç de umulduğu gibi yürümediğidir.

Modeli oluşturanların ikinci bir amacı ise modelin öncelikle İzmir’e özgü bir yerel yönetim modeli olmasının yanında başka bölgelerdeki şehirlere de yararlı olmasıdır.

MODEL NASIL OLUŞTU?

Çeşitli üniversitelerden otuz yakın akademisyenin, Büyükşehir Belediyesinin kendi birimlerindeki uzman ve çok sayıda uygulamacının emeğidir bu modelin arka planında olan.

İzlenen yol, 2004-2018 yılları arasındaki Aziz Kocaoğlu dönemi belediye uygulamalarının incelenmesi, tartışılarak bu yaşanmış deneylerden bir yol haritası oluşturulmasıdır.

Öncelikle altı ciltlik kitaba dönüştürülen bu anlatılar çok sayıda sempozyum, çalıştay, panel şeklindeki çalışmalarla irdelenerek kamuya sunulmuştur.

Söz konusu kitaplarda belediyenin planlama çalışmalarından, sağlık alanına, oradan çöp toplama, imar uygulamaları, katılımcı belediye ve halkla ilişkiler; körfez’in temizlenmesinden, İzmir’in vizyonu, tasarım kenti çalışmasından, yenilikçi ve sürdürülebilir kalkınma konularına değin her konu bütün ayrıntıları ile anlatılmaktadır.

Yerel yönetim kalkınma modeli bu görgül uygulamalardan çıkan teorik çıkarsamalardan oluşuyor.

Kısaca uzun bir çalışmanın ve emeğin ürünü olarak görülmelidir.

Bu anlamda akademisyenler, uzmanlar ve belediyedeki uygulama noktasında olanlar üzerlerine düşeni yaptı, modeli ve içeriğini oluşturan konuları tartıştılar.

Burada eksik kalan İzmirlinin ve bu konuda sözü olanların konuyu tartışmamış olmasıdır. Konuya uzak kalışlarıdır.

En azından bundan sonra umulan bu çalışmanın bir model olarak tartışılması ve yerel yönetim uygulamalarında temel alınmasıdır.

ENGİN ÖNEN VE OKTAY GÖKDEMİR HOCALARIN SAPTAMALARI...

Geçen gün Engin Önen bir yazısında ‘İzmir’in yerelliği zayıf’ diyordu.

Bir başka akademisyen Oktay Gökdemir de aynı minvalde kendi yetiştirdiğimiz değerleri İzmir’ de tutamadığımız, olanların da farkına varamadığımız gerçeğini dile getiriyordu. Buna da örnek olarak belediyelere getirilen danışmanların İzmir dışından olmasını gösteriyordu.

İki değerli Hoca da bence haklı; İzmirliler olarak çoğu kez muhalif olmanın büyülü atmosferini kendimiz için yeterli görüyor, yapılması gereken onlarca işi ıskalıyor, deyim yerindeyse çoğu zaman topu taca atarak sorumluluklardan kaçıyoruz.

BİRAZ KENDİMİZE BAKALIM!

Şimdi gelin biraz çuvaldızı kendimize batıralım: mesela İzmir modeli içinde tartışılan tarımsal desteklerin, yerel odaklı kalkınmanın, İzmir’in Akdeniz çanağı içinde diğer şehirlerle bağının geliştirilmesiyle oluşabilecek yeni sinerjinin, kentteki semtlere ilişkin semt monografilerinin, İzmirlilik kavramı içinde gelişen pek çok sorunun enine boyuna tartışıldığına tanık olundu mu? Bunlar makale olarak kitap olarak kamuya sunuldu mu?

Doğrusu ben birkaç çalışmayı biliyorum ama öyle hummalı bir çalışmanın olduğunu duymadım, görmedim.

Daha İzmir’in Büyükşehir Yasasından sonra İzmir’ deki değişiklikleri, onlarca köyün mahalle olması ve köy tüzel kişiliğinin sona ermesiyle ortaya çıkan sosyolojik ve yönetsel sorunları bilmiyoruz.

Ya da Tire Kalkınma Kooperatifi’nin Tire ve İzmir kırsalına etkisi araştırma konusu yapıldı mı?

Mesela, Başkan Tunç Soyer Seferihisar’ı ‘Yavaş Şehir’ çalışmalarıyla farklı bir noktaya taşıdığını biliyoruz, peki bu çalışmanın hikâyesi, hangi dinamikleri tetiklediği konusu araştırıldı mı? Hangi süreçlerin değişimleri tetiklediği konusu şehrin gündemine taşındı mı?

Mesela Ege’nin küçük ve şirin kasabaları birden değişerek cazibe noktası haline geliyor Şirince, Foça, Alaçatı gibi.

Buradaki hâkim eğilimler ortaya konabildi mi?

Değerli Hocalarım, bunların üzerine şunu da sorabilirim; İzmir Modeli’ni inceleyen 'yararlıdır', ya da 'olmaz' diyen oldu mu? Bu konuda bir araştırma yapıldı mı?

Ben duymadım, duyan söylesin!

İşte bunlardan sonra gene aynı konuya geliyoruz: İzmir’in kendi yerel deneyimlerinden çıkmış, öncelikle sistematik hale getirilmesiyle İzmir’ deki yerel yöneticilere, daha sonra Türkiye’nin diğer belediyelerine yol haritası olabilecek bir çalışmayı,’ İzmir yerel yönetim modeli’ ni tartışmıyor gene deyim yerindeyse topu tac’ a atıyoruz.

Bunun yerine falanca başkan otobüse bindi diye çok özgün(!) yorumlar ortaya koyuyoruz.

Sonra dönüp ‘İzmir demokrasinin kalesidir’ , diyoruz, İzmir’in yereli zayıf’ diyoruz.

****

Ülkemizde yerel yönetim konularında sözü olanlar, Fatsa deneyimini, Ahmet İsvan, Vedat Dalokay uygulamalarını, bir yerel yönetim modeli olarak okunabileceği konusunu hep gündemimize taşıdılar haklı olarak.

Bizler de bu çalışmaları tartıştık, sosyal demokrat belediyeciliğe örnek olarak gösterdik.

Peki, şimdi önümüzde hazır bir çalışma var, neden tartışmıyoruz?

Bırakın tartışmayı adını bile zikreden yok!

Bu modelin içindeki çalışmalardan çoğu bugünkü Soyer Başkan’ın savunduğu düşüncelerle örtüşüyor.

Mesela tarımsal kalkınma, İzmir’in Akdeniz aksı içinde özgün bir şehir olarak yerini alması, katılım ve aktif yurttaşlık konuları, İzmirlilerin neden kendilerini farklı algıladıkları, çevre, körfez temizliği, iktidarla gelişen ilişkiler…

Bütün bu konularda izlenecek yollar, geliştirilen ilkeler model’in içeriğini dolduruyor.

Başta sn. Tunç Soyer olmak üzere kalıcı ve anlamlı bir belediyecilik yapacak olan bütün başkanlar bu modeli yol haritası olarak bence görmeliler.

Ya da ben daha özgün bir uygulama içinde olacağım diyebilen başkanlar bu farklı ve yaratıcı çalışmalarını ortaya koymalılar.

İzmir üzerine düşünenlere de diyeceğimiz şudur: bir zahmet topu taca atmaktan vazgeçin daha anlamlı konularda eleştirilerinizi ortaya koyun, bu şehir onlarca araştırmayı bekliyor ve fazlasıyla hak ediyor...

Yorumlar (2)
Gürol Tulunay 4 yıl önce
Salim bende yaşadıklarımı ve kendi belediyecilik düşüncelerimi çok defalar yazdım. Bir başkan , en küçüğünden, en büyüğüne ilgilenmedi. Hele Yarımada Oyunlarının yapılmasının Yarımada için, İzmir için, hatta Ege için ne kadar önemli olduğunu beş defa yazdım tabi cevap alamadım, Salim ben 1964 yılından beri belediyecilik, 1977 yılından beri hem belediyecilik hem de gazetecilik yaptım. Bilgi birikimlerinden istifade edilsin istedim. Ama onların buna ihtiyacı yok. Emeğin için teşekkür ederim...Esen kal Salim...
Savaş DOĞRUSÖZ 4 yıl önce
Katılıyorum.Bu Sadece İzmir'e özgü bir sorun değil.Genelde ülkemizin sorunudur.Adı İLETİŞİMSİZLİK.Konuşamayan,konuşturulmayan insanlarının ülkesi.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7

Gelişmelerden Haberdar Olun

@