07.02.2021, 11:13

Ya Mustafa Suphi'leri Atatürk Öldürtmediyse?

Türkiye'de sol, 71 muhtırasından beri halka inemedi. Hayata dönüş operasyonlarının faili olan hükümetin başı, Fethullah'ı ve Kemal Derviş'i piyasaya süren Ecevit'in solcu olduğu geyiğiyle kendimizi daha fazla kandırmayalım.

Solun bu başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri, tüm sol örgütlerin beraber benimseyip koruduğu ortak isimler, TKP’nin kurucu kadrosu on beşlerin Atatürk tarafından öldürüldüğüne duyulan inançtı. Bu inanç, solcularla Atatürkçüleri her daim karşı karşıya getirdi. Peki ya işin aslı bu değilse?

Rasih Nuri İleri'nin, Atatürk ve Komünizm kitabını nihayet tekrar okuyabildim. İki yıl önce, fi tarihinden kalma bir baskısını okuduğumda, açıkçası fazla bir şey anlayamamıştım ve bu sefer, kitabı anlayarak okuduğumda, böylesi bir zenginlikten 23 yıldır mahrum kaldığımı öğrenmemle sarsıldım. Yazarı Rasih Nuri İleri, Atatürk’e bağlı diplomatlardan Suphi Nuri İleri’nin oğlu ve Türkiye tarihinin en büyük aydınları listesinde ilk onu zorlardı. Ne yazık ki kendisini altı yıl önce kaybettik. Baba, oğul Atatürkçü olsalar da, Atatürk’ü bembeyaz bir lider olarak görmüyorlardı.

Mustafa Suphi meselesi, kitabın ana konusu olmasa da, önemli bilgiler var. Mesela, Atatürk'ün, Mustafa Suphi'nin Kurtuluş Savaşı'na katılmak için, Bakü'den Anadolu'ya gelme talebini memnuniyet ve şükranla kabul ettiği metin, kitabın 193. sayfasındadır, fakat Suphi'nin, Atatürk'ün "tek başına gel" emrine uymaması, Atatürk'ü rahatsız etmişti. Erzurum Valisi Deli Hamit'e ve Kazım Karabekir'e, on beşlerin sınır dışı edilmesi talimatını verdi. Sınır dışı işlemi gerçekleşirken, bildiğimiz gibi on beşler, botları batırılmak suretiyle ittihatçı Yahya Kahya tarafından öldürüldü.

Katliamın sınır dışı işleminin yapıldığı sırada gerçekleşmesi, Atatürk’ü olağan şüpheli haline getirdi. Kitabın 43. sayfasında İleri, şöyle yazıyor; "Tertipten Atatürk’ün haberinin olduğunu gösteren bir delil bulamadık. Buna karşın elimizde bunun aksini gösteren önemli bir belge bulunmaktadır."

Atatürk, 25 Ocak 1921’de Erzurum Valisi Deli Hamit’e, sınır dışı işleminin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini soruyordu. Mantıken, öldürülmesini emrettiğiniz birilerinin, sınır dışı edilmeleri işleminin capcanlı gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini sormazsınız.

İnfazın başında Atatürk’ün bulunduğunda ısrar edenlerin elinde de önemli bir koz var. Kahya, cinayetten sonra İstiklal mahkemelerinde yargılanıyor ve salıveriliyor. Ardından da "Beni zorlayamazlardı. Sıkıştırsalardı hepsini söylerdim" diyor. Bu güne kadar, Kahya'nın burada ima ettiği şeyin, Suphileri öldürme emrini Atatürk'ten almış olmasından daha farklı bir şey olabileceği ihtimali hep görmezden gelindi. Oysa burada Kahya'nın bahsettiği şey, Atatürk'ün sakladığı diğer pek çok şey olabilirdi. Örnek olarak Kahya, bir Teşkilat’ı Mahsusa’cı olarak, Atatürk’ün hala İtilaf Devletleri’yle anlaşma ihtimalini göz önünde bulundurduğunu (bu ihtimal, kaybolmaya yüz tutmuş olsa da ve kısa süre sonra şüphe götürmeyecek şekilde ortadan kalksa da) Bolşeviklere yetiştirebilirdi. Yahut, İttihatçı paşalar ve Atatürk’ün çeperindeki paşalar, Kurtuluş Savaşı’nda beraber hareket ediyorlardı. Bu iki takım, normalde birbirine rakipti ve Kahya, bu iki takımın arasına nifak sokacak bilgilere sahip olabilirdi.

Atatürk, gizli meclis toplantılarından birinde (1) şunları söyler; "Efendiler, (gereğinden önce ve bizim iznimiz olmaksızın komünizmi kurmak isteyenlere karşı uygulayabileceğimiz) iki türlü tedbir olabilirdi. Birisi; doğrudan doğruya komünizm diyenin kafasını kırmak; diğeri, Rusya'dan gelen her adamı derhal denizden gelmiş ise vapurdan çıkarmamak, karadan gelmiş ise hududun haricine defetmek gibi zecrî, şedid, kırıcı tedbir kullanmak. Bu tedbirleri tatbik etmekte iki noktai nazardan faidesizlik görülmüştür. Birincisi; siyaseten hüsnü münasebatta bulunmayı lüzumlu addediniz Rusya Cumhuriyeti kamilen komünisttir. Eğer böyle zecri tedbir tatbik edecek olursak o halde bilâ kaydüşart Ruslarla alâka ve münasebette bulunmamak lâzım gelir. Halbuki biz bir çok mülâhazatı siyasiyeden, bir çok esbap ve avamilden dolayı Ruslarla temasta, müşasebatta, itilafta bulunmak istedik ve istiyoruz ve isteyeceğiz. O halde tatbik edeceğimiz tedbirler de dostluğunu istediğimiz bir millet, bir hükümetin prensiplerini tahkir etmemek mecburiyetindeyiz. îşte bu noktai nazardan zecrî tedbir kullanmak istemedik. İkinci bir noktai nazardan da zecrî tedbir kullanmayı faideli addetmedik. Malûmu âliniz fikir cereyanlarına karşı fikre istinat etmeyen kuvvetle mukabelede bulunmak, o cereyanı imha etmedikten başka, herhangi bir muhatabınızla, herhangi bir insanla konuşulduğu zaman onun herhangi bir fikrini kuvvet zoru ile reddederseniz, o ısrar eder. Israr ettikçe kendi kendini aldatmakta daha çok ileri gidebilir. Binaenaleyh, fikir cereyanları cebir ve şiddet ve kuvvetle reddedilmez. Bilâkis takviye edilir. Buna karşı en müessir çare, gelen cereyanı fikriye mukabil fikir cereyanı vermek, fikre fikirle mukabele etmektir."

Atatürk, aynı konuşmada "Komünizmin ne olduğunu bilirse münevver, o zaman memleket dahilinde tatbikine cevaz verilebilir." diyerek, gerekli şartların oluşması halinde komünizm ihtimaline karşı bir kapıyı her zaman aralık bırakmıştı, fakat kendi kontrolünde getirilmesi koşuluyla. Bunun da kendince bir açıklaması vardı. O dönemde, Bolşevik rüzgarıyla beraber Çerkes Ethem'inden Kazım Karabekir'ine kadar, herkeste bir Sovyetler Birliği sempatisi oluşmuştu. Kitapta bu mesele, bütün detaylarıyla anlatılıyor. Bunların ne kadarı güvenilirdi? O dönemin potansiyel komünisti Karabekir'in, sonrasında geçirdiği dönüşüm malumunuz.

Atatürk, komünizmi kendi tekeliyle kurmadıkça, başkalarının kurmasına izin vermezdi. Bunun en önemli göstergesi, Atatürk'ün, Karakol Cemiyeti'nin Bolşeviklerle kendisinden habersiz yaptığı anlaşmaya gösterdiği tepki diyor Rasih Nuri İleri. Karakol Cemiyeti, Heyet-i Temsiliye’nin haberi olmaksızın Bolşeviklerle ittifaka kalkışmış ve sonucunda, Atatürk’ten, tabiri caiz ise "ayarı yemişti". 

Sayfa 32’de, babasının hatıratından bir anı aktarıyor İleri; "Bir İttihatçı, Sakarya Savaşı’ndan sonra İzmir gazeteciler toplantısında şu soruyu sorar Atatürk’e; 'Paşam, muhalifleriniz çoğunluk kazanırsa iktidarı onlara mı bırakacaksınız?' Atatürk’ün cevabı nettir; 'O dediğiniz çoğunluğu sopayla kovalarım.'"

Sayfa 40’ta ise, yine Atatürk’ün, "baş müfettiş" olarak kalmaya çalışırken komünistlere karşı daha ılımlı davrandığını ima ediyor İleri; "Şunu da iyi bilelim ki devrimci lider Mustafa Kemal, çok adam astırmıştır, fakat asılanlar arasında tek bir komünist yoktur. Buna karşılık, Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşları bulunmaktadır."

Sol, Atatürk’ün on beşler katliamını gerçekleştiren kişi olduğu inancı yüzünden yıllardır kitleselleşemiyor. Peki ya on beşleri öldürten Atatürk değilse?

--------------------------------------

1. https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/GZC/d01/CILT01/gcz01001136.pdf

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 32 63
2. Karagümrük 33 59
3. Erzurumspor 33 55
4. Bandırmaspor 33 55
5. Gençlerbirliği 32 54
6. İstanbulspor 33 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 32 46
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@