İki yıl öncesinin tarihini böyle yazmamızın özel bir sebebi var. Çünkü bu tarihi Birleşmiş Milletler sürdürülebilir gelişme hedeflerine katkısından dolayı "Dünya Bisiklet Günü" olarak ilan etti.. Bisikletin yaşını hesap ederseniz bayağı geç kalınmıştır bir gün tespiti, yaklaşık 200 yıl gibi. Her özel günde olduğu gibi bugün de bisiklet haber konusu olacak röportajlar yapılacaktır. Bisikletleri biz 365 gün kullananlar asıl sıkıntılarımız ve taleplerimizi yazalım dedik.
Yaşadığımız küresel bazda pandemi süreci ulaşım konusunda bisikleti sanki dün icat edilmiş gibi birden ön plana çıkardı. Bireysel araç kullanımındaki zorunlu tercihleri bir kenara bırakınca tek mantıklı olanı toplu ulaşımdı. Şimdi daha da riskli olmaya başlayınca bisiklet yeniden herkesin gündemine girdi. Hâli hazırda ulaşım için bisikleti kullanan ülkeler özellikle Batı Avrupa ve Asya'nın büyük çoğunluğu tercihi iki tekerdi. Ülkemizde de bisiklet kullanımı ciddi artış göstermektedir.
Nedir bisiklet? Buradan tarifini, icadını anlatmama gerek olmadığını düşünüyorum. Tek kelimeyle ifade edilecek olsaydı; ulaşım aracı olarak söylemek doğru olurdu. Yalnızca bu mu? Elbette değil. Çeşitli platformlarda farklı şekillerde kullanılan bir spor aracı, üstelik dünyanın en zor ve dayanıklılık gerektiren ilk beş spor arasında olan...
Dünyanın farklı bölgelerinde yüksek disiplinle sürdürülen zorlu yarışlar ile birlikte ülkemizde de uzun yıllardır uluslararası statüde koşulan Cumhurbaşkanlığı Kupası da vardır. Sadece ulaşım ve spor aracı da değil. Elbette yakınınızda bisiklet turlarına gelenlerin ne kadar mutlu olduğu, etrafına yaydığı pozitif enerji ve çevre bilinciyle donanmış sosyal enerjisi anlaşılıyordur. Birçok farklı alandaki hizmetleriyle artık bisikleti yollarda çok daha fazla görmeye başlayacaksınız. Tam da bu nokta da bizim taleplerimizi daha da anlayışla karşılayacağınızı düşünüyoruz. Malum Bergama gibi UNESCO Dünya Mirası kentimizde bize ayrılmış bir yol yok. En kısa sürede planlanan yolların yapılması ilk talebimizdir. Ama bize ayrılmayan yerlerde de bizi koruyan kanunlar var. Hayati önlem taşıyan kaportamızın bedenimiz olduğunu anımsatan kurallar: Yolun sağı bize ayrılmış bölüm. Araç kullanan dostlarınızın kapıyı daha dikkatli açması, arkamızdan gelen araçların bizleri anlayışla karşılayıp kornaya değil de frene basması, yanımızdan geçerken bizi sıkıştırmaması ciddi önem arz ediyor. İşte bunlar zamanla yaygınlaştığında elbette dünyamız kusursuz olmayacak ama temiz karbon salınımı ve çevre temizliği nispi ölçüde düzene girmiş olacak.
İki teker de hayat var, hepimize de yeter.
Buyurun gelin, beraber sürelim; olmuyorsa da araçlarınızı bizi düşünerek sürün...
Bergama Aktif Bisikletçiler...
Tamer YILMAZ 4 Yıl Önce
Ve şu pandemi süreci; nasil da insan istilasi alltindaki doğayi kendine getiriverdi. Kuşlar daha bir neşeyle ötüyor, kurumaya ve yok olmaya yüz tutmuş derelerde ve göllerde yeniden baliklar görülüyor. En önemliside daha çok oksijen içeren mis gibi temiz havayi soluyoruz yeniden. Fabrikalardan ve taşitlardan çikan gazlari tamamiyla durdurmamiz şimdilik imkansiz gibi. Çünkü fabrikalar sayesinde birçok şeyi üretiyor bu sayede buralarda çalişan insanlar evlerine ekmek götürebiliyor. Benim derdim ise fabrikalar yerine keyfe keder taşitlarini kullanan insanlarla. Egzoz dumanini nekadar çok azaltirsak o kadar çok yaşanilabilir çevremiz olacaği gibi yakit paramizda cebimizde kalacaktir. Bunun yoluda bisikletten geçer hem de gençliğimizdeki sağliğimizi da bize karşiliksiz olarak verecek bisikletten.
Tamer YILMAZ 4 Yıl Önce
Ve şu pandemi süreci; nasil da insan istilasi alltindaki doğayi kendine getiriverdi. Kuşlar daha bir neşeyle ötüyor, kurumaya ve yok olmaya yüz tutmuş derelerde ve göllerde yeniden baliklar görülüyor. En önemliside daha çok oksijen içeren mis gibi temiz havayi soluyoruz yeniden. Fabrikalardan ve taşitlardan çikan gazlari tamamiyla durdurmamiz şimdilik imkansiz gibi. Çünkü fabrikalar sayesinde birçok şeyi üretiyor bu sayede buralarda çalişan insanlar evlerine ekmek götürebiliyor. Benim derdim ise fabrikalar yerine keyfe keder taşitlarini kullanan insanlarla. Egzoz dumanini nekadar çok azaltirsak o kadar çok yaşanilabilir çevremiz olacaği gibi yakit paramizda cebimizde kalacaktir. Bunun yoluda bisikletten geçer hem de gençliğimizdeki sağliğimizi da bize karşiliksiz olarak verecek bisikletten.