Yaşamımızda balkonlar günümüzde mahalle yaşamının olmadığı kimi yerlerde kent merkezlerinde tozlanan, kullanılmayan ve belki de çoğu kez hiçbir şey ifade etmeyen yerler olarak kalmıştır. Evlerin içinden dışarı doğru bir çıkıntı gibi duran balkonlar, ne içeridedir ne de dışarıda. İçeri ile dışarının bir kesişimini oluşturur.
Balkonlarda yoldan geçilene bakılır, komşuya laf atılır, bakkal köşedeyse, hasır sepet ya da beyaz poşet sarkıtılır, ekmek istenir, bahara doğru toplanan biberler, patlıcanlar, domatesler kurutulur kışa hazırlık yapılır…
Yıkanan çamaşırlar asılır, yazın geldiğinde döşek serilip yatılır…
Balkonun değişen ve çoğul anlamları balkonun hangi mekânda ve nerede olduğuyla da yakından ilişkilidir. Kentlerdeki Sitelerdeki göstermelik yapılan lüks cam efekti verilen buz mavi plastik korkulukları ile yapılmış balkonlarla, metropol olmayan küçük ilçelerdeki balkonlar ile kentlerde merkezden uzak ya da rant ile merkezi konumda kalan mahallelerdeki gecekondular, evler (ki çoğunlukla bu gecekonduların balkonları da olmuyor. Balkon yerine kapı önleri), köylerdeki damlara kadar çeşitli kullanım pratikleri, anlamları da farklılaşır. (1) Böylece balkonların kullanım biçimleri sınıfsal, kültürel, coğrafi, yerel ve iklim şartlarına göre değişkenlik gösterir. (Cantek; Ulutaş; Çakmak: 2014). Funda Şenol Cantek, Çağla Ünlütürk, Sermin Çakmak’ın yapmış oldukları çalışma bu hususta dikkat çekicidir. Kamusal-özel alan ayrımının yapay bir ayrım olduğunu öne sürerken cinsiyetlendirilmiş mekânlardan ve ev çeperinin görünmez ilişkilerini kadınların pencere önü, balkonu ve kapı önünü kullanma pratikleri üzerinden mekânsal ve sosyal ilişkilerini gözler önüne sererler. Görüşmecilerinden yola çıkarak balkonun dört işlevi olduğunu ifade ederler. Birincisi sosyalleşmek ve hava almak, ikincisi kimi ev işlerini sürdürmek, (yemek yapma, çamaşır asma, halı-kilim yıkama gibi) üçüncüsü; balkon kapatılarak, dekore edilerek evin mahrem bir uzantısı olarak kullanımı, dördüncüsü; depo vazifesi görmesine rağmen kapatılarak gözlerden gizlenen kullanım biçimidir. Böylece bu çalışma balkonu tanımlarken kadınlar açısından çoklu işlevlerinden bahseder. Çalışma kadınların ev içindeki ev mekânı içinde görünmeyen deneyimlerini, pratiklerini ve toplumsal ilişkilerini görünmeyen mekânlar ve mekânsal birimler; balkon, kapı önü ve pencere kenarı aracılığıyla göstermesi bakımından değerlidir. Böylece kamusal mekân ile özel alan ayrımının yapay hiyerarşiklendirilmiş ve cinsiyetlendirilmiş yapısı bu “arasında kalanlar” aracılığıyla da sorgulanır. Çalışmanın yazarlarına göre bu ara mekânlar kamusal ile özel alan arasındaki geçiş mekânlarıdır. “Balkon evin sokağıdır”.
İçinde yaşadığımız korona günlerinde kamusal mekânların salgın nedeniyle ıssızlığı bize yeniden ve farklı bir biçimde balkonların anlamını ve kullanım pratiklerini düşündürüyor. Balkonda verilen konserler (2) konsere kollektif eşilik edenler, balkonda buluşup birbirleriyle konuşanlar… İtalya, İspanya ve dünyada pek çok ülkede balkonlara çıkıp şarkı söyleyenler, karşıdaki apartmanlardan alkış tutanlar, balkondan balkona konuşmalar, selamlaşmalar, gülüşmeler geçici de olsa yeni bir kamusallığı yaratmış mıdır? Kamusal alanın büyük ölçüde bloke olduğu bir zamanda geçici de olsa balkonlar bir çeşit kamusallığı (3) ifade eder mi? Türkiye özelinde Susurluk olaylarını protesto ederken tencere ve tava çalındığı yer balkonlar ve pencere önü olmuştur. Yine aynı biçimde gezi de de balkonlara çıkanların tencere ve tava ile ses çıkarma eylemleri örnek verilebilir. Korona virüs nedeniyle balkonlarda kutlanan 1 Mayıs düşünüldüğünde balkonları yeni kamusallık biçimi olmayan ama gündelik yaşamı ve her şeyi etkileyen salgın nedeniyle balkonlar da değişen işlevleri, ve yeni pratikleri gözler önüne serer. Yalnızca bu da değil belki, fiziksel temasın minimuma indiği süreçte balkonlar kurulamayan bir fiziksel temasın göz temasına dönüştüğü kapılar olarak da anlam kazanır. Kamusal bir görünürlük görünme hâli anlık ve geçici bile olsa bir aradalık hissini ve dayanışma duygusu ile yalnız olmadığını hissettirir.
(1) Balkonlar, kapı önleri ve damlar ve pencere önü kullanım pratikleri ve anlamları ile ortaklaşabilir. Ancak farklı anlamları da söz konusu olduğu için bu yazıda bir tek balkonlar ele alınmıştır.
(2) İtalyada da Türkiyede ve pek çok ülkedeki örnekleriyle.
(3) Burada kullanılan kamusallık toplumsal ilişkiler ile kurulan iletişim, paylaşılan pratikler ve ortak eylem biçimi olarak kast edilmiş ve kullanılmıştır. Örnek bir çalışma için meral akbaş’ın mamak kitabına bakılabilir. Meral akbaş kadınlar koğuşu için kadın kamusallığı tanımını kullanırken tam da bahsedilen tanıma işaret ederek kadın kamusallığını tanımlar.
salim çetin 4 Yıl Önce
Güzel ve ilginç bir yazı.
Ali Haydar Gümüş 4 Yıl Önce
Tek solukta okudum. Yazılarınızı takip etmek isterim. Saygılar.
Narin Uçan 4 Yıl Önce
Küçük ama bir o kadar da önemli, unuttuğumuz, ötelediğimiz şeyler hakkında yazılmış hoş bir yazı. Böyle yazmaya devam. Bravo!