“İnsan yaşadığı yere benzer / O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer” diyordu Edip Cansever.
Hepimizin hayatında yaşadığı yerler, o yerlerdeki mekânlar önemlidir, hele bu kent Şadan Gökovalı’nın nitelendirmesiyle “Uygarlığın Özeti Bergama’ysa”, çok katmanlı tarihi kültürel dokusuyla UNESCO Kültür Miras listesine girmişse o zaman yerel ve genel yöneticilerin daha sorumlu davranması gerekiyor. Bu geçmişten geleceğe uzanan bir sorumluluktur, bu özel kente çakacağınız her çivi de bu kaygıyı duymalı kılı kırk yaran bir yaklaşım sergilenmelidir.
Pandemi koşullarında önceliğiniz millet bahçesi mi olmalıydı?
Elbette ki yoksulluktan işsizlikten çaresiz durumda olan insanımız öncelikli olmalıydı, aklın yolu bu ancak merkezi hükümetten bir şeyler kapma telaşında olan AKP’li belediyelere, Bergama Belediyesi de katıldı. 278 millet bahçesinin yatırım değerinin 16 milyar lira olduğunu açıklandı. Bu tutar, aralarında Çevre, İçişleri, Enerji dahil olmak üzere 7 bakanlığın 2021 yılı bütçesinden büyük. Diğer taraftan IMF, ülkelerin GSYH’lerine göre pandemi destek ve harcamalarının oranlarına ilişkin rapor yayımladı. Türkiye, yüzde 1,9 oran ile en az yardımı yapan ülkeler arasında yerini aldı.
Millet bahçeleri: "Halkı doğa ile buluşturan” büyük yeşil alanlar mı?
Bir taraftan Bergama Belediyesi’ni çevre davalarından çekerek Kozak yaylasını madencilere peşkeş çekeceksiniz diğer taraftan “halkı doğayla buluşturacağım” diyeceksiniz. Kamuoyunda bozulan imajınızı şimdi millet bahçesiyle mi telafi edeceksiniz. Kozak yaylasına kıydınız bari stadyum alanına kıymayın, açılacak mimari bir yarışmayla bu kentin tarihi kültürel dokusuna uygun bir projeyle yerel paydaşların da katkısıyla Bergamalının projesini hayata geçirelim. Her yerde uygulanan şablon bir projenin dayatılması bu kente ihanettir. Bu şablon projeyi bu özel kente giydirmeyin dar gelir, bu kente kıymayın, Bergama kendi kaynaklarıyla bu işin altından kalkar yeter ki “söz, yetki ve karar” Bergama halkına verilsin. TOKİ üzerinde yandaş müteahhitlerin önünü açalım derken kentlerimizin önünü kapatmayın.
Bergama Halkı ve Belediyesi bu projenin neresinde?
“Kent hakkı talebi belki de dünyanın en meşru taleplerinden biri. İnsanın yaşadığı mahallenin, kentin nasıl şekilleneceği konusunda söz hakkı olmasından ya da bunu talep etmesinden, mahallesini, kentini sahiplenmesinden daha doğal ne olabilir?” (1)
“Millet bahçelerini başarısız kılacak özelliklerinden biri de katılımcılığa, çoğulculuğa yer vermeden tepeden inme biçimde tasarlanmaları ve yaşama geçirilmeleridir. Yerel yönetimlerden uzak tutularak, TOKİ'nin, valiliklerin yönetim ve denetimine verilmişlerdir. Planlamasını Bakanlığın, yapımını TOKİ'nin gerçekleştirdiği bu projelerin yer seçiminden tasarımına kadar hiçbir aşamasında yerel yönetimlerin, kentleşme, imar, çevre ile ilgili meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve yöre halkının görüş ve önerileri dikkate alınmış değildir. Özellikle belediyelerin dışlanmasının ileride bu yerlerin yönetiminde önemli sorunlar çıkaracağı söylenebilir.” (2)
“Ayrıca stadyum ve çevresinde bulunan ticari birimler yer arayışına girecektir.” (Bergama millet bahçesi, nazım imar planı açıklama raporu sy.18)
TOKİ, günlerdir projede stadyum esnafına yer verileceğini dillendiren Bergama belediye başkanını dikkate almadığı gibi az sayıda yapılacak dükkânlar da muhtemelen ihaleye çıkarılarak yüksek kira ücretleriyle sahiplerini bulacak. Esnafı stadyumun güneyinde ki Fuat Olugan parkına yapılacak 5 katlı ticari yapıyla müze karşısında ki petek dükkânlarına yapılacak 5 katlı ticari yapıya aktarılması söz konusudur. Tabi ki bu iki alanda yeşil alandan çıkarılıp imara açılacaklardır.
TOKİ bugün stadyuma “millet bahçesi” yapacak, yarın gökdelen dikmeyeceğinin garantisi var mı?
Bergama’nın en az 50 yılına damgasını vuracak bu büyük projede Bergamalının ve seçilmiş yerel yöneticilerin iradesini dikkate almayan bir dayatma söz konusu. “Değinilmesi gereken önemli bir konu da bu bahçelerin gelecekte ne olacakları, moda tabiriyle sürdürülebilirliklerinin nasıl sağlanacağıdır. Yerel yönetimlerin, gönüllü örgütlerin, yöre halkının dışlandığı bu projelerin kısa bir süre sonra yaşamsal sorunlarla baş başa kalmaları şaşırtıcı olmayacaktır. İleride bu yeşil alanların da betonlaşma tehdidi altına gireceğini şimdiden söyleyebiliriz. Üzerlerinde korumayı sağlayacak sıkı yasal, yönetsel önlemler alınmadığı sürece buraların da girişimde bulunmak, bina dikmek umuduyla bekleyenlerin müdahalesine uğraması kaçınılmaz olacaktır.” (3)
Petek dükkanları neden projeye dahil edildi?
AKP’li Bergama Belediyesi neredeyse tüm Bergama’yı “millet bahçesi” projesine dahil etme noktasına getirmiştir. Hazır el atmışken alkollü mekanları da nasıl ortadan nasıl kaldırırız çabası sonuç verdiği görülüyor. Güzellik Ilıca’sından sonra ikinci kez Bergamalının “yaşam tarzına” müdahale yaşanacaktır, bu kabul edilemez. Turizmden beklentisi olan kentimizde petek dükkanları düzenlenerek yaşatılmalıdır.
Kültür merkezi ile uyumlu bir proje olmalı Unesco Kültür miras listesinde ki Bergama’ya ihanet edilmemeli.
Pandemi de normalleşme sürecine girdikten sonra stadyum ”nitelikli yeşil alan” ile buluşmalıdır. Bu pandemi koşullarında geçim sıkıntısı çeken esnafın durumu da dikkate alınarak davranılmalı yangından mal kaçırırcasına yapılacak proje halk tarafından benimsenmediği sürece uzun yıllar yaşama şansı olmayacaktır.
Bergama millet bahçesi projesi İzmir çevre il müdürlüğünde 1 Haziran’a kadar askıya çıktı, itiraz edecek kurum ve yurttaşların bu tarihe kadar itirazlarını yapmaları gerekiyor. Tuzaklardan arındırılmış “nitelikli yeşil alanların” kentimize kazandırılmasını diliyorum.
---------------------------------------------------------------------
1.Bilge Serin- Gazete Duvar Şehir plancısı, akademisyen, araştırmacı. Glasgow Üniversitesi’nde kentsel eşitsizlikler, konut ve kent mekanının üretimi üzerine çalışmaktadır.
2.Türkiye’ye Özgü Bir Projenin Görünmeyen Yüzü: Millet Bahçeleri - Bülent Duru, Doç. Dr.
3.Age
Cevdet Aslan 3 Yıl Önce
Bermuda şeytan üçgeni ne paso devam. Vizyonu düşük yöneticilerin elinde kadim bir kentin kıyıma uğrama şeklidir bu.
Eyüp Eriş 3 Yıl Önce
Bu konuyla ilgili esnaf, STK ve kamuoyu eğilimleri ortadayken “millete rağmen millet bahçesi” ısrarı, demokrasinin önemsenmeyişi akıl ve irfanın iflasıdır. Hani üretime dönük bir proje olsa amenna, aksine üreten çevre esnafını tüketen negatif sonuçla anılır olacaktır. Bari yolun başında bir lahza tefekküre dalsak, heyhat ! Hak mıdır ? Helak mıdır ? Ben size vatandaşın ne dediğini aktarayım da ne hale düştük aşikar ola : “Beri bakın biyol, top sahasını başka yere yapsınla, bu çimlede de bebele yuvarlansın, ebesi, bubası da basamaklı yere oturub bakınvesin yete, o gada masarife garşılık da çiftçi ürünlerini işleyen iki fabriga gurasınız”
Eyüp Eriş 3 Yıl Önce
Üretken bir proje değil hatta esnafı tüketen negatif bir proje Esnaf, STK, Kamuoyu görüşleri alınmadığı için “millete rağmen millet bahçesi” antidemoratiktir. Geçen gün bir vatandaş şöyle diyordu: “ bure yapcekleri masarifle 2 çiftçi ürünleni işleyen fabriga gurulur. Top sahasını başka yere yapsınla, çimenlede bebeler yuvarlansın, ebesi, bubası basamaklı yerde oturup bakınıvesin”.
Aykan AYDOĞAN 3 Yıl Önce
Bergamaya Hayvanat Bahçesi Lazım
Sami 3 Yıl Önce
Teşekkürler