İlkleriyle övünen Bergamalıya maalesef övünemeyeceğimiz “kara bir ilk” yaşatıldı.
Bergama Belediyesinin işten çıkartmış olduğu 3 kadın işçiye emniyetçe tebliğ ettiği yazıda şunlar yazıyordu; “Yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stant/çadır kurma ve bildiri dağıtma vb. her türlü eylem ve etkinlik ilçemiz genelinde (ilçe merkezi ve Jandarma sorumluluk bölgesi dahil) 21.02.2020 Cuma günü saat 17.30’dan itibaren bir hafta süreyle yasaklanmıştır.
“Kısacası bir hafta süreyle sesinizi kesin hakkınızı aramayın denildi.
Sadece üç kadın işçiye mi bu yasak?
Hayır tüm Bergama’ya; Yeniköy Tariş Yemta’dan sendikaya girdikleri için işten atılan 7 işçiye de yasak, Kozak köylüsünün Madra’da ki TÜMAD “altın madeninin siyanüründen zehirlenmek istemiyoruz” diye eylem yapması da yasaktı...
Bergamalıdan özür dilenmelidir.
Yıllarca belediye de çalışmış üç kadın işçisinden bir yönetim neden korkar da bu anlamsız yasak alel acele çıkartılır. Bunun izahını birileri yapmalıdır. Yoksa en basit bir konuda bir hafta yasak çıkartan bir siyasi anlayış korkarım seçime kadar kim bilir daha ne yasaklara imza atar. O nedenle kimse Cumhurbaşkanının bir saatlik ziyaretini bahane edip onun arkasına saklanarak bu bir haftalık yasağı savunmasın. Yanlış yapılmıştır, yanlıştan dönmek de bir erdemdir. Bu yanlışın sorumluları Bergamalıdan özür dilemelidir, ekmeğinin davasında ki işçilerimizden özür dilemelidir.
Bir haftalık yasak ne işe yaradı?
Cumhurbaşkanının belediyeyi ziyaretinde üç kadın işçiyi görmesi itibarımızı sarsar diye düşünülmüş ancak Cumartesi günleri eylem yapmadıkları dikkatten kaçmış olmalı ki bu açıdan da anlamsız bir yasaktı. Bu yasakla gözdağı verilmek istenen üç kadın işçi sustu mu? Aksine onlar daha da bilenerek İzmir’de ve Dikili’de ki eylemleriyle seslerini daha çok yükselterek kamu vicdanında daha çok yer edinmişlerdir.
Cumhurbaşkanı on yıl önce de Bergama’ya gelmişti.
Cumhurbaşkanı on yıl önce de Bergama’ya gelmişti, Bergama köylüleri altın madeni için “ya eylem yaparsa “ endişesiyle sivil polisler çevre platformu sözcüsü olmam itibarıyla beni ve arkadaşlarımı neredeyse 24 saat takibe alarak endişelerini gidermişlerdi. On yıl sonra bir haftalık yasak niye, getirenlerin açıklaması gerekir. Bu yasak bir Bergamalı olarak bana ve tüm demokrat insanlara dokundu. Aylarca OHAL’le yönetilen kentleri şimdi daha da iyi anlayabiliyorum. Bergama’da geçmişte görev yapan farklı siyasi anlayışlarda ki belediye yönetimlerinin hiç biri polisiye yasaklarla bu kenti yönetmeyi akıllarının ucundan bile geçirmemiştir, hem de en zor zamanlarında bile…
Hafta boyunca Cumhurbaşkanın Bergama için anlattığı projeler değil “yasak” konuşuldu.
Cumhurbaşkanının bu yasaktan haberi bile olmadığını düşünüyorum. Bu yasak Cumhurbaşkanının anlattığı projelerin önüne geçti. Bergama’da projelerden çok bu yasak konuşuldu ve yıllarca da konuşulacak. Hadi onun haberi olmadı AKP il yönetimi ve milletvekillerinin de mi haberi olmadı, İzmir’i yasaklarla mı yönetmeyi mi düşünüyorlar.
Unutmayalım, demokrasi ve barış ihtiyacı hava gibi su gibi kaçınılmaz bir hal almıştır, kentimizde de ülkemizde de…