Vücudumuzun sağlıklı işleyişi için çok önemlidir. İnsan vücudundaki kan damarları kilometrelerce uzunluktadır. Atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar tüm vücuttaki damar sistemini oluşturur. Atardamarlarımız kalpten çıkan Aort ile başlar ve tüm vücuda temiz kan iletimini sağlar. Atardamarlarımız arter olarak biliniyor. Kan damarlarımızı korumak için kan yağ (kolesterol) gibi beslenme faktörlerinin normal olması gereklidir. Hareketsiz yaşantı, alınan gıdada kolesterol çok yüksek olmasa bile kanda birikmesine neden olabilir. Organların ihtiyaçlarını karşılayan kan damarlarımız yıprandıkça vücudumuzda buna bağlı olarak daha hızlı yıpranır. Bu yüzden damarlarımız kaç yaşındaysa bizde o yaştayız demek yanlış değildir. Atardamarların (arter) kalpten temiz kanı birçok organa ayrı ayrı taşıdığını biliyoruz.
Kan damarda pompalanırken her kalp atışında basınç etkisiyle genişleyip tekrar normale döner. Yaşa göre bu esneme olayı sağlıklı bir damarda dakikada ortalama 60-80 defa yaşanmaktadır. Aynı olay diğer organlarımız ve beyin beslenmesi için de geçerlidir. Vücudun atardamar sistemi bozuldukça bozukluğun yakınındaki organlarda kendilerine özel sıkıntılar başlar. Kalpten beyne temiz kan götüren damarlarımız (Arteria Carotica) etkilenince beyne giden kan oranımız giderek azalma yapabilir. Bu darlık çekilen anjiografide (bulgularında özelliğini göz önüne alarak) %60-70 oranına ulaşınca sorun artık ciddi bir aşamaya gelmiştir. Bugün zamanında tanı konularak tedaviye alınan hastalarda çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Beyin veya diğer organlarımızda olsun damar problemleri nedeniyle beslenme sıkıntısı yaşanırsa çözümü genellikle günümüzde mümkün. Burda yeter ki sorunlarımızı erken olarak güvendiğimiz sağlık kuruluşları ve hekimlerle paylaşalım. İç organlara ve beyne giden atar damar hastalıklarında ilgili organ fonksiyonlarının bozulması damar hastalıklarının belirtisi olabilir. Ancak klinikte daha sık olarak beyne giden damar sorunları belirgin şikâyetlere neden olur. Boynun her iki yanından ilerleyerek beyne temiz kan taşıyan (Arteria Carotisler) atardamarlar yüksek kolesterol, hareketsiz yaşantı ve ırsiyet ile birlikte daha çabuk tıkanmaya yatkındır. Kişiye göre orta yaşlardan sonra damar tıkanması daha sık görülür. Unutkanlık, demans benzeri belirtilerle karıştırılabilen şikâyetler oluşabilir. Uygun merkezlerde ilaçlı tedavi ile veya ileri durumlarda ameliyatla da tedavileri mümkündür. Bu tür arter hastalıklarında ilgili bölge damarı tedavi edilirken hekimin diğer hayati bölgelerde de benzer bir damar sıkıntısı varlığını araştırması kural gibidir. Orta yaş ve üzeri grupta ısrarlı karın ağrıları yine bağırsakları besleyen atardamarların (arterlerin) tıkanma belirtileri olabilir.
Damar sağlığımızın iyi olması için ırsiyet (soy geçmiş) önemli bir faktördür. Ancak yiyeceklerimizin içeriği ve miktarı da o kadar önemlidir. Kalori oranı hep göz önünde bulundurulmalıdır. Sigara ve tükettiğimiz gıdaların damar sağlığına zararlı olanları terketmek elimizdedir.
Atardamar sağlığını korumak özellikle erkeklerde cinsel fonksiyonları korumak için de önemlidir. Tütün tüketiminin yüksek olduğu bölgelerde sildenafil kullanımı (erkeklerde cinsel fonksiyon düzenleyici ilaç) belirgin olarak yüksektir. Bu grup ilaçlar bazen zorunlu sebeplerle kullanılan bazı diğer ilaçlarla ciddi yan etkilere sebep olabilir.
Bütün vücutta sağlıklı esnek atardamar yapısını korumalıyız. Ailede kalıtsal bazı rahatsızlıklar biliniyorsa herhangi bir şikâyetimiz başlamadan ilgili sağlık kuruluşlarıyla sorunu paylaşmak rahatsızlığı daha başlamadan önlemeyi sağlayabilir. Örneğin Reynaud hastalığı kalıtsal bir hastalıktır. El ve ayak parmaklarında damar bozukluğuna bağlı olarak dolaşım bozukluğu olur. Soğuk ortamlarda aşırı rahatsızlık, ağız ve burun çevresinde belirginleşen morarmalar olur. Bu rahatsızlığın seyri tütün kullananlarda çok daha şiddetli olmaktadır.
Beslenme bilinci ve hareketli bir yaşantı ile ileri yaşlarda sağlıklı ve mutlu olmak mümkündür.
Sağlıklı keyifli günler dilerim.