Hareketli ve sağlıklı olmakla ilgili önceki yazımızda insan neslinin yaklaşık 1.9 milyon yıl önce ayakta durmaya başladığından bahsetmiştim.
Vücudun bu değişikliğe uyumu kolay olmamıştır. Bugün bile bu değişimle ilgili olan bazı sıkıntıları yaşanabilmektedir. Bu süreçte günümüzde yaşanan önemli sorun, uzun süre ayakta durmaya bağlı gelişen varis gibi damar rahatsızlıklarıdır. Uzun süre ayakta durmak öncelikle ayaklardan kanın vücuda dönüşünü zorlaştırır.
Ayakta ve hareketsiz pozisyon uzun sürdüğü mesleki (kuaför, berber, mutfak işleri, cerrahi ekipler vs) durumlar olmaktadır. Uzun süre ayakta hareketsiz durmakla, oturur pozisyonda (büro tipi) çalışma arasında bacaklardaki dolaşım sorunu neredeyse benzer denilebilir. Ortamın yüksek sıcaklığı, obezite, gebelik durumu bacaklardaki kanın vücuda çıkabilmesini daha da güçleştiren faktörlerdendir.
Yürüyüş sırasında bacak kaslarının kasılıp gevşemesi kanın vücuda doğru yukarı akışını destekler özelliktedir. Damarda yukarı ilerleyen kanın geri aşağı gitmesini engelleyen basit ama çok etkili kapakçıklar (valve) sistemi vardır. Bu kapakçıklar kanın ayaklarımızdan bacaklarımıza ve vücudumuza doğru ilerlemesine izin verirken geri aşağı doğru bacaklara toplanmasına engel olurlar. Damar içi kapakçıklar da zorlanma ile başlayan sorunlar zamanla bacak ağrıları kramplar, varislere, damar içi pıhtılara neden olur.
Bu sıkıntılarla ilgili ne yapabiliriz. Bu şikâyetlerin genetik kökenli (ırsiyetle gelen) damar sorunu olduğunu bilmek sorunu önlemek veya en aza indirmek için yararlıdır. Aile büyüklerinde yaşanmış varis, hemoroid gibi problemler genetik olasılığının yüksek olduğunu düşündürür. Birde ırsiyetle birlikte veya ırsi yatkınlık olmasa bile kişinin yaşam koşulları sonucunda uzun süre, ayakta durmak veya oturarak çalışanlarda bacak damarları varis gelişebilir. Bu insanların birde aile geçmişlerinde bu tür rahatsızlık öyküleri varsa belirtiler diğer insanlara göre daha erken ve şiddetli görülebilir. Yaşanan ortam ve iklimin sıcak olması, damar genişlemesini (varis gelişmesi) arttıran bir faktördür.
Dar giyilen giysilerde venöz kirli kanın dolaşıma girmesini engeller veya geciktirir. Bu dolaşım bozukluğu sonucu orta yaştan itibaren sıklıkla şikâyet edilen gün ilerledikçe bacaklarda ağırlıkla birlikte hissedilen yorgunluk hissi oluşur. Akşam çıkarıldığında belirgin çorap izleri ve gece uyku süresine fazladan eklenmiş birkaç kez idrara çıkmak için lavabo gereksinimi venöz damar bozukluğunun bir belirtisidir. Oluşan bacak yorgunluğu, kramplar için kısa süreli bacakları yükseltmek yararlıdır. Bu sırada burundan ard arda 5-10 kez derin nefes alıp ağızdan vermek daha çabuk sonuç almayı sağlar. Sonrada uygun olursa bacakların birkaç dakika çeşme suyu ile serinletilmesi doğru bir yorgunluk alma yöntemidir.
Bu tür şikâyetleri olanlar kısa sürede çözüm için işin uzmanınca önerilen ‘’tip ve ölçülerde‘’ varis çoraplarıyla çok rahat gün ve gece yaşayabilmektedir. Sabah yataktan kalkınca giyilen bu çoraplar kullanıldığı sürece akşam eve gelince o istenmeyen bacak yorgunluğu, ödem ve gece kramplarından ilaç bile kullanmadan önemli ölçüde korunabilirsiniz. Toplardamar desteği olarak da bilinen önemli ilaçlarda mevcuttur. Çorap kullanamayanlar veya yaz aylarında destek amacıyla doktorunuzla değerlendirmeniz uygun olabilir.
Daha sonra yazılarımızda toplumda yaygın görülen bu rahatsızlık grubunun temel sağaltım yaklaşımlarından bahsetmek istiyorum. Yurdumuzda bugün resmi ve özel kurumlarda bu sorunların tedavisini yapan başarılı birçok merkez bulunmaktadır.
Sağlıklı günler dilerim.
Adnan Görgül 3 Yıl Önce
Bu güzel ve çok kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederim hocam saygılarımla