"Yüreklerimizde açan
ve solmayacak olan
bir güldür, sevda
ve dostumuz sevdadır
ve sevdalar ki,
yüreklerde kalmayıp
kurşun gibi salınmalı hayata"
***
Roma İmparatoru Kaligula'nın sözlerine yakın bir uygulamaydı 3 Aralık 1994 gecesi yaşananlar.
Kalugula, "Oderint, dum metuant! "Nefret ederler, yeter ki korksunlar benden" diyordu.
Ankara, Cağaloğlu ve Kadırga'da, Yayın Kurulu üyeliği yaptığım ve spor yazıları yazdığım Özgür Ülke 'ye yapılan 3 Aralık "toplu kıyım" saldırısı, "korkmayı bilmeyenler"le bir ölüm dersi verme niteliğindeydi.
Kaligula, gibilerinin sonunun ne olduğunu bilmeyenler, rüzgâr ekenin hep fırtına biçtiğini düşünmek istemeyenler bilmiyorlardı ki şu sözler Özgür Ülke çalışanlarının şiarıydı;
"Ölümün anayurdu bendedir
Solgun idam fermanıdır rüzigâr
Bir türkünün derin ağaçlığında
ÖLÜM YOK HÜKMÜNDEDİR."
****
Öldüremediler!
Özgür Ülke, bombalandığında yok edilmeye çalışıldığının ertesi günü çıktı yine.
Daha diri, güçlü ve ortaçağın mağrur kaleleri gibi.
Tek sözcük okunuyordu armasında: "ONUR"...
****
Önce 8 sayfaydık. Sonra yine 12 sayfa olduk.
Hiçbir eksiğimiz yoktu, tek bir spor sayfası dışında.
Sporda da demokrasi bayrağını en yükseklere tırmandırma mücadelesi veren gazetemiz, spor sayfasından bir ay boyunca yoksun kalmıştı.
Kavganın haricine düşmek olmazdı.
Sporda da yarıda kaldığımız yerden başladık kavgaya.
Spor sayfalarını burjuvazinin emrine verenlere, sporu şovenizme, ırkçı, köktendinci anlayışların hizmetine sunmaya çalışanlara karşı mücadelemizde tekrar varız.
"Biz ki sevdamızı alaca/kıl bir heybe gibi sunduk."
Sporda da kaldığımız yerden devam etmeliydik, ettik de...
****
Sporda da "Viva La Muerta/Yaşasın Ölüm" şarkısını söyleyenlere karşı, "Gracias a La Vida/Hayata Teşekkürler" şarkısını soyledik, söyleyeceğiz.
Sporda da "köleliğe baş kaldıran" Spartaküs'ler olduk, olacağız.
"Palto değil kafa tutan" gazetecileriz biz.
"3F"ye sığınan devletin oyunlarını -bıkmadan usanmadan- boşa çıkaracağız.
Hiç kimse geleceğe karşı savaşamaz: Zaman ezilenlerden yana!
****
Bir daha Merhaba, bir daha, yarın için, bir daha!
Yüreğimizden ve kanımızdan kopup gelen Merhaba!
Merhaba, Merhaba, işte güneş doğdu, doğacak, bulutlar ne kadar gizlerse gizlesin onu, O doğacak, Merhaba, Merhaba, yürekten Merhaba!
Öldürmek istedikleri 3 Aralık, doğum günümüzdür.
3 Aralık Merhaba!