"İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür"
ÜLKÜ TAMER
****
Fransız şairi Péguy;
"İnsan 20 yaşında ve şairse bu onun
20 yaşında olduğunu gösterir,
ama 40 yaşında ve şairse, bu onun
gerçekten şair olduğunu gösterir" der.
Bu söz herkes için geçerli midir bilemem ama
İkinci Yeni şiir akımının önde gelen temsilcilerinden
Ülkü Tamer için gerçeğin kendisidir.
Lise öğrenimini sürdürdüğü gençlik
yıllarında şiir üretimine başlayan Ülkü Tamer
20 yaşındadır ve şairdir.
Ülkü, 40 yaşını yaşadığında da şairdir ve
bu onun şair olduğunun ispatıdır.
Ülkü Tamer 40 yaşını çoktan aşıp 60 yaşının güzelliğini yaşarken de şairdir ve "baba şair"dir.
****
Soluklu, imge yüklü dizelerin, sevginin, sevdanın, umudun, güneşin şairi, şiir atlasında Allebenli Çocuğun adını, çoktan unutulmazlar arasına yazdırmıştır.
Şiirlerinde çocuksu duyarlık, yumuşak bir sokulganlık ile birlikte toplumsal kaygılar ve öfkeler de vardır.
"Yarım saat önceyi hatırlıyorum şimdi / kucağıma bir kedi verip / güler yüzlü bir resim çektiklerini." söylerken ‘Ay Yolunda’dır Tamer.
"Kuşların bakışına göre değişir yeryüzü" derken Serçe’dir şiir evrenimizde Ülkü Tamer…
"İçime çektiğim hava değil, gökyüzüdür.",
"Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten? Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.",
"Artık nereye koşsam bu şehri taşıyacağım",
"Bu toprakta kalır adın Tohumların arasında Yeşilinde tarlaların Başakların sarısında"
şiirlerinin ulaştığı "güneşi toplayanlar için" şairdir Ülkü Tamer…
***
"Gelip kondu bir güvercin / ellerine o gece/ kırmızı bir çelenk oldu / bileğinde kelepçe" gibi eşsiz dizelerin sahibi Ülkü Tamer en hüzünlü şiirini de bu hayata -iki yıl önce bugün-
veda ederek yazdı.
Nihat Behram da ona şöyle seslendi;
Şiiri ufuktan uçsuz kirpik ucundan ince çiçekten narin, hem duygulu hem bilge korkusuz, sevecen, zeki Ülkü Tamer’e şiirinden sordum bu sabah:
"Abi, dedim bir dize düş şu bizi yönetene sesinle içimizi serinlet"
Dedi ki: "Hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten"
Işıklar içinde sonsuzluğa uğurladığımız Ülkü Tamer için de güneş toplayacağız.
SENİ SEVİYORUM
Benim için dünyanın en taze sözü bu
Yalın, aydınlık sözü
Sana her söylediğimde de hep taze kalacak böyle
Yalın, aydınlık olacak
Seni seviyorum
Kartalın dağa tutkusu var ya
Dağın dereye duyduğu sevecenlik
Derenin yatağına uyumu
Yatağın kıyıya usulca sokuluşu
Kıyının kelebeğe öpücük yollaması
Kelebeğin çiçeğe gösterdiği özen
Çiçeğin güneşe onurla dikilişi
Güneşin yeryüzüne kanat germesi
Topla bunların hepsini
Bu duyguların hepsini topla
Koy yüreğine ve oku İki kelime belirecek şıkır şıkır:
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Karanlıklardan geçirdim seni
Seni seviyorum
Ay tutulmasını yaşattım sana
Seni seviyorum
Kasırgaya yakalandık okyanusta
Seni seviyorum
Kayalar çıktı önümüze
Seni seviyorum
Acemi bir denizciydim, usta gemici oldum
Haydi!
Sabaha artık!
Tan yerine!
Tam yol!
Yüreklerimizin yeliyle!
Seni seviyorum
Benim için dünyanın en taze sözü bu
Alnında dolaşan bir kumru kadar yalın
Seni seviyorum.