Merhaba,
Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Zulal Kalkandelen son yazısında:
"Hayvanların çığlıklarını duymak zorundayız.Yaşam hakları ellerinden alınan milyonlarca hayvanı görmek zorundayız..." diyordu.
Bu görüşe kim katılmaz ki...
Katılmadığım bu genel doğruyu, Avustralya'nın Aborijin kökenli ilk kadın senatörü Lidia Thorpe'a saldırarak gündeme getirmesiydi.
Kalkandelen'e göre, meclisteki ilk konuşmasında, Thorpe ayrımcılığa maruz kalanların yanında olduğunu söylüyordu ama sırtında kürk bir pelerin taşıyordu.
Kendisine sorulsa herhalde "yöresel bir giysi" olduğunu söyleyeceğini varsayıyor;
öyle de olsa,Aborijin senatörün mücadelesinin 'toplumsal şiddetin yöneldiği en alt katman olan insan dışı hayvanları kapsamadığını' belirtiyordu.
Ona göre bir diğer acı çelişki de, Thorpe'un Yeşiller Partisi üyesi olmasıydı!..
Kanımca haksız, ağır bir suçlama...
Bildiğiniz gibi Aborijinler kendilerini canlı-cansız ayırmaksızın doğanın bir parçası olarak görürler.
Onlara saygı kutsaldır...
Aborijinler atalarını hayvanlara dayandırır ve manevi güç bıraktıklarına inanırlar.
Her kabile kendi bağlı oldukları klanın totem hayvanına göre atalarını arar...
Bir Aborijin olarak senatör Thorpe'un da bu inancın dışında olabileceğini düşünmek mümkün mü?..
Kaldı ki politik yaşamı için 'Yeşiller Partisi'ni seçmesi de kanımca bu inanç nedeniyledir.
***
Aborijin senatör Thorpe hakkında birkaç küçük bilgi;
Senatör seçildiğinde gençlere şöyle sesleniyordu: "14 yaşında okulu terk eden biri olarak çocuklara şu mesajı vermek istiyorum: Sakın vaz geçmeyin, isterseniz yapabilirsiniz.
Biz ırkçılıkla büyüdük. Irkçılık bana zor zamanlarda ayakta kalabileceğimi öğretti..."
Aborijin kökenli kadın senatör Lidia Thorpe'un seçim kazandığı Nortcode bölgesinde, 90 yıldır seçimleri İşçi Partisi adayları kazanıyordu.
Yaptığı çalışmalarla Thorpe,halkın güvenini kazanarak bunu kırdı ve büyük bir başarıyla,oyların yaklaşık yüzde 65'ini alarak,Victoria Eyaleti'ne seçilen ilk kadın Aborijin senatör oldu...
Daha seçilmeden,Victoria hükümetiyle Aborijinler arasında yürütülen anlaşma görüşmelerinde yer alıyordu.
Bu çabalar sonucunda, Victoria hükümeti ile Aborijin kabileleri arasındaki anlaşma yasası geçtiğimiz günlerde Temsilciler Meclisi'nden sonra Senato'dan da geçerek yasalaştı.
Bu anlaşma, Avustralya'da Aborijinlerle yapılan en ilerici anlaşma oldu.
Yasadaki en önemli maddelerden birisi de, yerlilerle ilgili çıkarılacak yasaların 'önce yerli temsilcilerle müzakere edilmesi'ni zorunlu kılmasıydı.
Bu yasa ile Aborijinlerin kendi kendilerini yönetmelerinin de yolunun açıldığı düşünülüyor.
Şimdi bu anlaşmanın, federal düzeyde de imzalanması için çalışılıyor...
Senatodaki ilk konuşmasına,elinde üzerinde 441 çentik olan bir sopa ile çıkan Thorpe şunları söylüyordu: "Ülkede Aborijinlere yönelik sistematik şiddeti hatırlatmak için bu sopayı taşıyorum. Bugüne kadar 441 insanın ölümünden dolayı kimse sorumlu tutulmadı. Parlamentoya, ayrımcılığa maruz kalan herkesin yaşayabilmesi için sistemi değiştirmek amacıyla giriyorum..."
***
Aşağıda yaşamı; meydanlarda, sokaklarda mücadele içinde geçen Aborijin kadın senatör Lidia Thorpe'un birkaç fotoğrafı...
Sevgiyle...