Ataol Behramoğlu...
Şair, düşünür, çevirmen, akademisyen...
Onun için şiir nedir?
İşte yanıtı;
“Şiir organik bir şey olmalıdır.
Kendi yaşamımızdan fışkırmalıdır
(...)
Gerçek bir insan yüzü, gerçek bir doğa, gerçek bir toplum
yansımalıdır anlattıklarından.”
Cumhuriyetteki köşesinde "Şiir Neyle Yazılır?" başlıklı yazısında da bakın ne yazmış Behramoğlu?;
"Sözcük (kavram), mecaz (metafor), imge..
Bunlara sözcüklerin dış yüzünü oluşturan ses (melodik) özelliklerini de ekleyelim.
Böylece şiiri oluşturan temel unsurları sıralamış oluyoruz.
Şiir bütün bu unsurların bütünüdür.
Sözcük (kavram) bilgisi ve tutarlılığı, ses örgüsü, metafor yapma ustalığı şiirin temel gereksinimleridir.
Denebilir ki alfabesidir…
Bunlarsız şiir olmaz.
Fakat sadece onlarla da olmaz…
Asıl unsur imgedir.
İmgeninse yapay olmayan, hakiki bir duygu ve kavram dokusuna sahip olması gerekir.
Zaten böyle bir doku yoksa, sözü edilebilecek olan şiir değil ilginç metaforlar ve söz ustalıklarıdır…"
*****
O, "Ben ölürsem akşamüstü ölürüm" der.
Oysa görüyoruz, o hiçbir akşamüstü ölmüyor.,.
Yaşıyor...Yaşayacak!..
O çünkü Nâzım ülkesinin şairidir.
Bunun kanıtı da, Pablo Neruda'nın şu sözlerine tanık olup onları dizeleştirmesi değil midir?;
"...Oturun Mösyöler, dedi.
Nobel'e filan boşverin.
Bana Nâzım'dan sözedin şimdi..."
*****
Behramoğlu, "Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var" diye yazmıştı.
Türkiye'de ve dünyada en çok okunan şairlerden Behramoğlu'ndan da öğrenecek çok şey var.
Türk şiirini dünyaya, dünya şiirini Türkiye yetkinlikle iletebilen şair-çevirmenlerimizden Ataol Behramoğlu, kalemini de gazete sayfalarında okunurluk oranı yüksek olarak kullanmasını bilen basın emekçilerinden.
Yaşam biçimi olarak önce şiiri seçen Behramoğlu, sevgiyi bayrak gibi dalgalandırırken kızına da bu dünya görüşünü önermektedir;
"Bütün insanları dostum bil/ Kardeşin bil kızım/ Sevincinin ürüdür insan, / Nefretin değil kızım,/ Zulmün önünde dimdik tut onurunu/ Sevginin önünde eğil kızım."
*****
Ataol'a göre, ''İnsanı, bütün öteki canlılardan ayıran, özgürlüğünü sağlayan en temel özelliği; düşünebilme ve buna bağlı olarak da üretme, yaratma yetileridir.''
Onda bu yeti, tanrı vergisi yetenek olarak vardır.
Hem de şiire ilk soyunduğu günlerden beri...
*****
Ataol Behramoğlu yalnız sevda şairi değil kavga şairidir de.
Pir Sultan gibi, cellâtlarına acıyacak kadar;
"Cellât uyandı yatağında bir gece/ Tanrım dedi bu ne zor bilmece;/ Öldükçe çoğalıyor adamlar/ Ben tükenmekteyim öldürdükçe...
*****
Ataol Behramoğlu, ülkemizin son çeyrek asırda dünyaya armağanıdır şiir atlasında...
Nâzım ülkesinin şair gibi şairidir Ataol Behramoğlu.
Şiirleri milyonlara ulaşandır.
*****
Ataol Usta'nın bugün doğum günü.
79 yaşında evrensel şairimiz.
Usta'yı, çok sevdiğim "Bahar Şiiri"yle selâmlıyorum;
"Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi, bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Çocuğum uzat ellerini
Şu güzelim bulut gözlü buzağıyı
Duy böyle koşturan sevinci
Dinle nasıl telaş telaş çarpıyor
Toprak ananın kalbi
Şöyle yanı başıma çimenlere uzan
Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın
Baharın gençliğin ve aşkın
Türküsünü söyleyelim bir ağızdan"