29.01.2022, 11:07

Halk!

Cezmi ERSÖZ, Kırk yılda bir gibisin kitabının,  yok karşılığı yüzünün başlıklı bölümünde şöyle konuşur: “Yarın erkenden bir iş görüşmesine gideceğim, ama pek umudum yok. Neden iş bulamıyorum ben, yüzüme bakan neden bir garip oluyor, ne var yüzümde, iyice bir baksana diyor… Arkadaşımın yüzüne baktığımda içim titriyor; çünkü, onun yüzünde senin yüzünü görüyorum. Bu dünyaya ait olmayan yüzünü. Kimsesizlerin yüzünü…

Senin de yüzün benimkine benziyor, biliyor musun, hepimizi yok edecekler, bizim yüzümüz onları korkutuyor, bizim gibilerin kökünü kurutacaklar, diye endişeyle söyleniyor…

Savaşırız, diyorum bu sözün ağzımdan nasıl çıktığına şaşarak. Yüzü umutla aydınlanıyor o an. Savaşırız değil mi, diyor ve boynuma sarılıyor heyecanla: … Biliyor musun, ben yüzüm yüzünden öylesine yoksul kaldım, öylesine itildim ki; yüzlerimiz için, yüzlerimizi bu insanlara kanıtlamak için savaşırız değil mi, bir daha söyle ne olur, diyor… Savaşırız, diyorum bir kez daha.”

Ben de soruyorum: biz farkında mıyız? Çevremizde dönen yoksulluğun, itilmişliğin ve kimsesizlerin.

 Hani Kazakistan’da zam protestosu üzerinden 20 binin üzerinde insan sokaklara dökülmüş, kanlı gösteriler sonucu Rus askerleri Kazakistan’da sükûneti sağlamış, dış güçlerin kışkırttığı provokatörler denilen vatandaşlarını bir başka dış güç askeriyle bastırmıştı.

Gerçekten halk isyanı mıydı? Yoksa kuklalar mıydı? Bunu ancak doğru örgütlülük, doğru haber alma ve doğru ilişkiler sonucunda bilebiliriz. Kazak sarayında oturanın söyleminden değil. Ancak o kadar ip sarmalanıp kördüğüm oldu ki ABD’nin Arap ülkelerinde halk hareketi altında yol açtığı felaketlerini de gördük. Hâlâ yaraları onarılmaz, acıları dindirilemez oluşlarını da. İnandığım yoksulların yüzleri için savaşacağı, bu savaşı sonunda kazanacakları umudu…

Abdurrahman DİLİPAK köşesinde söyle yazıyor: “İşler yolunda gitmiyor. Tamam da kimse gerçeğin bütününü görmek istemiyor. Hepimiz suçluyoruz. Kimse kendi suçunu kabul etmek istemiyor. Hani derler ya, “suç samur kürk olsa kimse giymek istemez” diye. Kendi gözündeki merteği görmeyenler, başkalarının gözünde çöp arıyor, bulamasa da uyduruyor bir şeyler. Tek başına iktidarı suçlayan doğru söylemiyor, tek başına muhalefeti suçlayan doğru söylemiyor, tek başına siyaseti suçlayan doğru söylemiyor. Herkes, belli zaman ve mekanlarda, belli konularda sorumluluğunu yerine getirmemiştir.. Ama kimse suçunu kabul etmek istemiyor ve sadece ötekileri suçluyor! Sonunda değişen bir şey olmuyor. Bir de gelen gideni aratıyor zaten. Şecaat arz ederken mangalda kül bırakmıyorlar da, pislik paçalarından akıyor. Ama her mahalle “kol kırılır yen içinde kalır” mantığı ile üstünü örtüyor. Yarın bu kollar ya çolak kalacak ya da kangren olacak. Yazık değil mi?”( 27.01.2022 tarihli Akit gazetesi)

***

Işıklar içinde uyusun dediğimiz güzel insanlardan Uğur MUMCU, Köy Enstitülerinin 50. Yılı panelinde: ülkenin (Türkiye Cumhuriyeti) dünü, bugünü ve yarını hakkında konuşurken, tarikatlaşma ve cumhuriyeti, değerleri üzerinden zayıflatarak yıkma çabalarını, dönemsel süreçlerini anlatırken “hangi iktidar din sömürüsüne dayanmışsa yıkılmıştır” dedi. Halk bunlara her zaman gerektiği dersi verir diyerek “1949 yılında CHP  din dersleri başlattı.  Ne oldu yıkıldı iktidardan. Demokrat Parti Hükümeti 1953 yılında Said Nursi’nin cübbesini bayrak yaptı. Ne oldu yıkıldı. Süleyman DEMİREL, 1960’ların ortasında tarikatların sakallarını okşadı. Ne oldu yıkıldı. Haçlı seferleri koşturan ANAP tarikatları köşke çıkardı ne oldu yıkıldı gitti. Bu halka güveneceksiniz kardeşim Halk var halk!” diyordu.

İktidar olmak halktan kopuşu getirdi mi iktidarda kalma süreci tarih açısından uzun olmuyor. Hiç kimseyi yüzü gariban, kimsesizliğe düşürmeden yürütebilmek. Aç, gariban, kimsesiz kalmak demek iktidarında gidiş  biletinin kesilmesi demek olmalı.

***

“Yahu sapıttın mı? Halkçıların becerdiğini biz neden beceremezmişiz iktidarı bir kez ele geçiriversek?”

“Aslında bana sorarsan onlarda beceremiyor iktidar sürdürmeyi…Becerebilseler,…  bu kadar kan dökerek elde ettikleri muhalefetsiz düzeni, gene kendileri, görünürde hiçbir halk baskısı da yokken geri getirmeye çabalar mıydılar?”

“Ne olacak peki? Biz iktidara geçemiyoruz! Berikiler yürütemiyor. Osmanoğulları mı gelecek gerisin geri?”

“Hayır, Osmanoğulları hiç gelemez artık! Çünkü Osmanoğulları Ankara’ya yenildi. Tarihte yenilgilerin önemi yoktur. Direnseydiler, direnebilseydiler, belki Çelebi Mehmet gibi yeniden gelebilirlerdi. Tarih yalan yazmıyorsa, kırka yakın kılıç yarası varmış Çelebi Mehmet’in gövdesinde… Böyle sürekli bir boğuşmadan gelmiş, oturmuş tahta… Oturabilmek için de bütün kardeşlerini temizlemek zorunda kalmış… Demek ki yaptığı kavganın şakası yok!” ....

“Peki yahu! Osmanlı da gelemeyecekse kim gelecek?”

“Halk gelecek…”   (Kemal TAHİR: Yol Ayrımı / Esir Şehir üçlemesi 3. Kitap sayfa 125).

***

Tabi ki içinde bulunduğumuz tehlikeyi küçümsemeden, gericiliği, yobazlığı besleyen elleri, iktidarların varlığını bilerek hesap ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. İsterdim ki kolaylıkla oluşturalım birliği, dayanışmayı, insanca yaşamayı ve bilgi çağını. Ama işin bizim istemediğimiz başka insani yüzü var; Cehalet bir sonuç olabilir ama kâr hırsı, kan dökmek ve başkasının yaşamının, emeğinin üzerine basarak büyüklenme bir insan tercihi. Dostluğa, sevgiye ve sevgiyle çoğalmaya karşı bir tercih, sadece ben, benim olsun tercihi. İşte bu yüzden Emperyalizme, ultra sömürgeciliğe, işbirlikçilerine karşı koyarken;

Atalarımızın “Vuruştuk mermisiz, kasaturasız

Ne aman istedik, ne aman verdik” nidalarını unutmadan.

Sevgiyle, sağlıcakla kalın…

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 31 80
2. Fenerbahçe 31 75
3. Samsunspor 32 54
4. Beşiktaş 31 52
5. Eyüpspor 32 50
6. Başakşehir 31 48
7. Trabzonspor 31 45
8. Göztepe 31 43
9. Konyaspor 32 43
10. Kasımpaşa 31 42
11. Gaziantep FK 31 42
12. Kayserispor 31 40
13. Antalyaspor 31 40
14. Rizespor 31 37
15. Sivasspor 32 34
16. Alanyaspor 31 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 31 19
19. A.Demirspor 31 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 36 69
2. Karagümrük 36 63
3. Gençlerbirliği 36 62
4. Bandırmaspor 36 60
5. İstanbulspor 36 58
6. Erzurumspor 36 58
7. Iğdır FK 36 55
8. Boluspor 36 55
9. Amed Sportif 36 54
10. Ümraniye 36 53
11. Esenler Erokspor 36 52
12. Keçiörengücü 36 51
13. Ahlatçı Çorum FK 36 51
14. Sakaryaspor 36 48
15. Pendikspor 36 45
16. Manisa FK 36 44
17. Ankaragücü 36 42
18. Şanlıurfaspor 36 40
19. Adanaspor 36 30
20. Yeni Malatyaspor 36 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 34 82
2. Arsenal 34 67
3. Newcastle 34 62
4. M.City 34 61
5. Chelsea 34 60
6. Nottingham Forest 33 60
7. Aston Villa 34 57
8. Fulham 34 51
9. Brighton 34 51
10. Bournemouth 34 50
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Wolves 34 41
14. M. United 34 39
15. Everton 34 38
16. Tottenham 34 37
17. West Ham United 34 36
18. Ipswich Town 34 21
19. Leicester City 34 18
20. Southampton 34 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 33 66
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 33 55
6. Real Betis 33 54
7. Celta Vigo 33 46
8. Osasuna 33 44
9. Mallorca 33 44
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 33 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 33 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 37
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 33 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@