27.12.2020, 12:52

29 Yıl Önce Bugün, Dünya Neler Kaybetti? - 1

Pek çok insan Sovyetler’in dağılışını, sosyalizmin yeniden doğmamak üzere çöküşü olarak gördü. Neoliberalizmin insanlığın erişebileceği en yüksek aşama olduğunu ve insanlığın sonuna kadar da bu yönetim biçiminin devam etmesi gerektiğini iddia eden muzafferane (yazarı Fukuyama’nın sonradan büyük pişmanlıklarla tükürdüğünü yalayacağı) Tarihin Sonu tezleri yazıldı.

Fazla tekrar ettiğimin farkındayım, fakat buraya eklemezsem olmaz; Bir devrimin ve sistemin başarısı, yalnızca belli bir süre sonra bastırılmış olup olmadığıyla ölçülmez. Eğer bir ülkenin çöküşü, o ülkenin benimsediği sistemin çöküşüyse, kapitalizmin onlarca kez yok olmuş olması gerekirdi. Bir devrimin başarısı, geride bıraktığı miras ve bu mirasın kalıcı etkileriyle ölçülür. Bu yazı dizisinde, SSCB’nin farklı dallarda tarihe bıraktığı miraslar ele alınacak. "Bilim" dalındaki miraslarla başlayalım.

Sovyetler Birliği’nde Bilim

Sosyalist sistemin hayatta kalmasını, yerleşmesini, toplumu ilerletmesini sağlayan üretim, tüketim ve yönetim sistemi, bilim konusunda kendi sıkletindeki ülkelerin çok arkasında bulunan bir imparatorluğu, kısa sürelerde çok önemli ve büyük adımlar atan sosyalist bir federasyona dönüştürmüştür. Stalin’in SSCB Komünist Partisi XVII. Kongresi’ne sunduğu raporda, 1933 yılında yükseköğrenimde okuyan işçilerin oranının %51,4’e, köylülerin oranının %16,5’e yükseldiği görülür. UNESCO’nun 1967 tarihli, "Science Policy And Organisation Of Research In the USSR" raporunda, 1950’lere kadar yaklaşık 800 bilim kurumunun içinde 40 üniversite açıldığı, devrimden sonra ilk 20 yıl içinde bilim insanı sayısının 100.000’e yaklaştığı, kadınların bilimsel araştırma süreçlerine katılmasının etkisi bulunduğu, 1950’li yıllarda 160.000 bilimcinin içinde 60.000’e yakın kadın bilimci olduğu gibi veriler yer alır. (1) Bu bilimsel ilerlemelerden önce, Sovyetler Birliği’ne çarlıktan geri kalanların, (ne kadar birkaç önemli bilim insanı çıkmış olsa da Dünya’nın bilimde geldiği noktayla kıyasla) epey geri kalmış bir bilim sistemi olduğunu bilmek, bu başarıların kıymetini anlamamız için büyük öneme sahiptir.

Bilim konusunda atılan adımlardan en önemlilerinden bazıları, uzay araştırmaları alanında atılmıştır. Özellikle Konstantin Tsiolkovskiy, uzay araştırmalarında kullanılan teknolojik aygıtların geliştirilmesi ve kullanılmasıyla ilgili bir alt dal olan roket biliminin Dünya’da kurucusu ilan edilir. 1921’de Sovyetler Birliği, özel yeteneğini görmüş ve ona belli bir maaş vererek ve araştırma yapması için gerekli koşulları sağlayarak Dünya’da pek çok ilkin gerçekleştirilmesinde önemli roller üstlenmesini sağlamıştır. Kozmik Uzayın Tepkili Motorlarla Keşfi isimli eseri, bilim tarihindeki en önemli yapı taşlarından biridir. (2)

Tsiolkovskiy, Dünya’dan uzaya gönderilecek bir roketin, yerçekimi etkisinden doğru zamanda kurtulması için gereken hızı hesaplamış, ilk roket yakıtlarının kimyasını tasarlamış, roketlerin boşluktaki hareketlerine bilimsel açıklamalar getirmiştir. Tsiolkovskiy’in bilimsel araştırmalarını esas alan Sovyet Uzay Programı, ilk kıtalararası balistik füzeyi (R-7) tasarlamış, uzaya ilk uyduyu (Sputnik 1) yollamış, Dünya yörüngesine ilk canlıyı (Layka) taşımış, uzayda ve Dünya yörüngesinde ilk insan dolaşımını (Yuri Gagarin) gerçekleştirmiştir. Uzayda yapılan ilk yürüyüşü (Aleksey Leonov), Ay'la ilk çarpışmayı (Luna 2), Ay'ın karanlık tarafının ilk görüntüsünü almayı, (Luna 3) ve insansız olarak Ay'a ilk yumuşak inişi gerçekleştirmiştir. (Luna 9) İlk insansız ve gezici uzay aracını (Lunokhod 1) tasarlamış, Ay'dan Dünya'ya getirilen ilk materyali taşımıştır. (Luna 16) İlk uzay istasyonunu (Salyut 1) kurmuş, ilk gezegenler arası sondaları tasarlamış, pek çok gezegene ilk uzay aracını göndermiştir.

Bilim tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri, kuşkusuz Trofim Lisenko’dur. Kendisini araştırma zahmetine girmeyenlerin hakkında bildikleri en genel bilgi, Stalin’in desteğini de arkasına alarak Sovyetler Birliği’nde, zaten çarlık döneminde belli bir yere ulaşmış bir iki bilimden biri olan genetiğin adını iki paralık ettiğidir.

Peki, bu tartışmalı figür, bilim adına hiçbir başarı sağlamamış bir şarlatan mıydı? Eski Tarım Halk Komiseri İvan Benediktov, Litov’un kendisiyle yaptığı "Stalin ve Hruşçov Hakkında" isimli röportajda şunları söyler; "Lısenko'nun çalışmaları temelinde "Lyutentses-1173" ve "Odesskaya-13" yazlık buğday türleri, "Odesskiy-14" arpası, "Odesskiy-1" pamuğu gibi tarımsal kültürler yaratıldı, soğuklandırma ve pamuk kakması gibi agroteknik yöntemler geliştirildi. Lısenko'nun sadık öğrencisi, hayatının sonuna dek ona saygı duyan Lukyanenko, muhtemelen en yetenekli seleksiyonerimiz idi. Lukyanenko'nun aktifinde 15 kışlık buğday türü vardır, bunlar arasında dünya çapında tanınmış olan "Bezostaya-1", "Avrora" ve "Kavkaz" türleri de bulunur. Lısenko'nun "eleştirmenleri" ne derlerse desinler, ülkenin tahıl tarlalarında bugün de onun yandaşları ve öğrencilerinin yetiştirdiği tarım kültürleri egemendir. Keşke böyle "şarlatanlardan" daha fazla olsaydı. (4)"

Lisenko, kabaca bitkilerin ürün vermesi için gerekli olan iklimi beşeri olarak sağlamak anlamına gelen "vernalizasyon" sistemini kurmuştur. Lisenko’nun bazı vernalizasyon denemeleri, mevsimlerin beklenenden farklı sıcaklıklarda seyretmesi yüzünden başarısız olmuştur. Lisenko’ya atılan iftiraların kaynağı da bu başarısız denemeler yüzünden önemli bir tohum stoğunun harap olmuş olmasıdır fakat bugün bu sistem, üretimde önemli bir yeri olan seralarda kullanılan sistemdir. Bazen, başarılı ve doğru bilimsel yöntemler kullanılarak istenilen sonuç elde edilmeyebilir. Bu, o bilimsel yöntemin başarısız olduğu anlamına gelmez.

İki Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi, Joseph Needham ve Jane Sykes Davies'in editörlüğünü yaptığı "Sovyet Rusya’da Bilim" isimli kitapta (ne yazık ki henüz Türkçe’ye çevrilmemiştir) Sovyetler Birliği’nde bilimin ne kadar kısa sürede ne kadar ilerlediğine dair önemli makaleler vardır ve bu makalelerden biri, Joseph Needham’a aittir. "1917 Devriminden bu yana, bilimin, hem moral hem de parasal olarak, diğer herhangi bir ülkede olduğundan daha fazla devlet desteğine sahip olmasından bilim, kuşku yok ki oldukça memnundur. … Çok başarılı bir organizasyonla yapılan 15. Uluslararası Fizyoloji Kongresi ile ilintili olarak 1935'te Rusya'yı ziyaret ettim. O sırada, Rus laboratuvarlarında edindiğim izlenim, çalışmanın genel standardının Batı ülkeleri ya da ABD'deki kadar yüksek olmadığı yönünde olmasına rağmen, gelişmenin daha hızlı olduğu ve bu eşitliğe çok geçmeden ulaşılacağı ya da geçileceği yönünde bir fikrim oluştu. (5)"

Örnekler çoğaltılabilir; öncü bilimciler Vladimir Fock, Nobel ödüllü bilim insanları Nikolay Semyonov (kendisi Rus İç Savaşı’nda Beyaz Ordu’ya katılmasına rağmen araştırmaları Bolşevikler tarafından desteklenmiş, Lenin Nişanı ve Kızıl Bayrak İşçi Nişanı’na layık görülmüştür) (6), Pavel Çerenkov, Aleksandr Prohorov ve Nikolay Basov (lazer teknolojisinin öncüsü olan Nobel ödüllü bilim adamları), ismini saymadığımız ve bilmediğimiz pek çok bilimci…

Ben Sovyetler Birliği’nin bilime olan sayısız katkısının, yalnızca kendi fikrimce en önemli 2, 3 adedini özetlemeye çalıştım. Bu 2, 3 örnek, bir okyanustaki bir körfeze tekabül ediyor ve daha fazlası için aşağıya birkaç tane site ve yazı ekleyecek, Sovyetler’in iktisat alanına kazandırdığı çığır açıcı katkıları da, Sovyetler’in neden dağıldığını anlatmaya çalışacağım.

---------------------------------------------------

1 - http://bilimveaydinlanma.org/sovyet-sosyalist-cumhuriyetler-birliginde-bilim-kulturu/

2 - http://astronautix.com/t/tsiolkovskiy.html

3 - http://bilimveaydinlanma.org/lisenkonun-calismalari-ve-yoneltilen-elestirilerin-tarihsel-arka-plani/

4 - http://bilimveaydinlanma.org/lisenkonun-calismalari-ve-yoneltilen-elestirilerin-tarihsel-arka-plani/

5 - https://ozgurlukdunyasi.org/arsiv/337-sayi-095/1248-sovyetler-birliginde-gunumuz-bilim-ve-teknolojisi

6 - https://www.nobelprize.org/prizes/chemistry/1956/semenov/biographical/

Ekler;

https://haber.sol.org.tr/blog/sinifin-sagligi/akif-akalin/bir-zamanlar-sovyetler-birligi-3-215299

http://bilimveaydinlanma.org/tag/mdt/

https://studyinrussia.ru/tr/why-russia/traditions-of-education/scientists-and-discoveries/

https://sol.org.tr/haber/vladimir-fok-kuantum-mekanigi-gorelilik-ve-diyalektik-materyalizm-13727

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 83
2. Fenerbahçe 32 75
3. Samsunspor 33 57
4. Beşiktaş 32 55
5. Başakşehir 32 51
6. Eyüpspor 33 50
7. Göztepe 32 46
8. Trabzonspor 32 46
9. Antalyaspor 32 43
10. Konyaspor 33 43
11. Kasımpaşa 32 43
12. Gaziantep FK 32 42
13. Kayserispor 32 41
14. Rizespor 32 40
15. Alanyaspor 32 35
16. Sivasspor 33 34
17. Bodrum FK 32 34
18. Hatayspor 32 19
19. A.Demirspor 32 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 37 69
2. Gençlerbirliği 37 65
3. Karagümrük 37 63
4. İstanbulspor 37 61
5. Erzurumspor 37 61
6. Bandırmaspor 37 61
7. Iğdır FK 37 58
8. Boluspor 37 58
9. Amed Sportif 37 57
10. Ahlatçı Çorum FK 37 54
11. Ümraniye 37 53
12. Esenler Erokspor 37 52
13. Keçiörengücü 37 51
14. Pendikspor 37 48
15. Sakaryaspor 37 48
16. Ankaragücü 37 45
17. Manisa FK 37 45
18. Şanlıurfaspor 37 40
19. Adanaspor 37 30
20. Yeni Malatyaspor 37 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 35 82
2. Arsenal 35 67
3. M.City 35 64
4. Newcastle 35 63
5. Chelsea 35 63
6. N. Forest 35 61
7. Aston Villa 35 60
8. Bournemouth 35 53
9. Brentford 35 52
10. Brighton 35 52
11. Fulham 35 51
12. C.Palace 35 46
13. Wolves 35 41
14. Everton 35 39
15. M. United 35 39
16. Tottenham 35 38
17. West Ham United 35 37
18. Ipswich Town 35 22
19. Leicester City 35 21
20. Southampton 35 11
Takımlar O P
1. Barcelona 34 79
2. Real Madrid 34 75
3. Atletico Madrid 34 67
4. Athletic Bilbao 34 61
5. Villarreal 34 58
6. Real Betis 34 57
7. Celta Vigo 34 46
8. Rayo Vallecano 34 44
9. Osasuna 34 44
10. Mallorca 34 44
11. Real Sociedad 34 43
12. Valencia 34 42
13. Getafe 34 39
14. Espanyol 34 39
15. Girona 34 38
16. Sevilla 34 38
17. Alaves 34 35
18. Las Palmas 34 32
19. Leganes 34 31
20. Real Valladolid 34 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@