11.07.2024, 02:08

Yüzsüzlüğün bile bir sınırı vardır...

Yöneticileriniz yüzsüzlük sınırını kaldırmışlarsa vay halinize!

Ki kaldırdılar çoktan. Ülke sınırları gibi.

Kim bilir belki zaten hiç yoktu yüzsüzlükte bir sınırları da vatandaş var sanıyordu.

Baksanıza şunların yaptıkları işlere.

Emekliye, işçiye, memura zam yok…

Niye?

Çünkü para yok.

Yüzsüzlükte sınır tanımayana “Peki, para nasıl bitti?” diye sorarlar.

“Emekliler mi bitirdi? Hadi canım sen de…” derler.

Zaten her köşede konuşulanlar bunlar:

“Çekirge sürüsü gibi çöktüler ülkenin üstüne. Çekirgeler sadece tarlaları mahveder, söz konusu adamlar çekirgelerden de beterler. Kendileri için tarla tapan hak getire. Doyar mı gözleri çekirgelerinki gibi üç beş tarlayla? Doymadı haliyle. Ne uçan kurtulabildi ellerinden ne kaçan. Ne yeraltı kurtulabildi ne yerüstü. Ne denizler ne ormanlar ne ırmaklar ne insanlar.”

“Para yokmuş. E öyleyse, ülkeyi yöneten partinin başkanı ve avenesi maç seyretmek için nasıl üç veya beş uçakla Almanya’ya gidebiliyor? Hangi parayla? Aynı parti başkanı adam ve avenesi, Amerika’ya yine üç veya beş uçakla nasıl gidebiliyor? Para yoksa eğer, parti başkanı şahıs ve avenesi, nasıl en lüks otelde kalabiliyor? 

Çalışanının ve emeklinin maaşını erim erim eriten ve zam da yapmayan parti başkanı adam, kendisine ve avenesine nasıl yüksek zamlar yapabiliyor?”

“Emekliye zam yok demeye kimin hakkı var? Vakti zamanında ödemiş o insanlar sana peşin peşin, şimdi o paraları sahibine maaş olarak geri vermek zorundasın. Buna mecbursun. Emeklinin paralarına çökemezsin. Ne kadar yüzsüzlük yaparsan yap, bu işten paçanı kurtaramazsın.  Sanki cebinden ödüyormuşsun gibi, yük oluyor emekliler diyemezsin. Toplumda böyle bir algı yaratmaya çalışamazsın. Emekliler hükümete yük safsatasına inanan saftirikler çıksa bile bunun kimseye bir yararı olmaz. Her ailede emekliler var. Ayrıca yüzsüzlüğün bile bir sınırı olmalı.”

“Aynı partiye kayıt yaptıran tipler sınıf atladı, köşeyi döndü, dönemediyse de yokluk çekmedi. Söz konusu partiye karşı olanlar ise diri diri yerin dibine gömüldü. Partili olanlara akla hayale sığmaz işler icat edildi. Ayda bir uçağın bile inmeyeceği havaalanları için adrese teslim ihaleler verildi örneğin. Ayda bir tek uçağın bile inmediği, inmeyeceği o havaalanlarında binlerce kişiye, sadece pineklemeleri için iş verildi. Bizim maaşlarımız o kişilere maaş ödemek için küçültüldü.”

“Karman çorman Orta Doğu’nun ne kadar ipsiz sapsızı varsa ülkeye dolduruldu. Onlara da iş icat edildi, maaş ödendi. Bizim maaşlar da biraz daha küçültüldü.”

“Diğer ülke yöneticilerinin (Kral ve kralcıklar hariç) bisikletle gittikleri yerlere, bizim parti başkanı binlerce araçlık konvoy ve korumayla gitti ve de gidiyor. Para varken gidiyordu, şimdi bitirdi, para yok ama yine aynı şatafatla gidiyor. İnşaatı devam eden saraylar da cabası.”

“Ve bütün bunlar sadece çalışanın maaşını küçültmekle karşılanamıyor elbette. Emekçinin sırtına vergi de yüklemek gerek. İğneden ipliğe eşit vergiler ama. Herkes aynı vergiyi ödeyecek. Trilyonluk servet yapmış olanlarla pili bitik maaşlarına hiç zam alamamış olanlar aynı vergiyi ödeyecek, illaki ödeyecek.”

“Eskiden “Allahsız, kitapsız!” dendiğini çok duyardım, niyeyse epeydir duymuyorum. Oysa tam zamanı bunu söylemenin. Halkı dincilikle, Allah’la uyutanın ne Allah’ı vardır ne de kitabı çünkü. Çok dindarmış görüntüsü verişlerine aldananlar görseler keşke bir de… bunların topunun Allahsız, kitapsız olduğunu.” 

“İSİG Meclisi’nden verilen son haberde, “Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik Cerrahi bölümünde görevli asistan hekimin intihar ederek yaşamına son verdiği bildiriliyor. Mobbing nedeniyle dün istifa etmiş.

Bunların yaptığı mobbingler bir ayrı, insanlara yaşattıkları ekonomik çaresizlikler bir ayrı.

Umut vermeyen muhalefet sayesinde insanların umutları da bitti. Gün geçmiyor ki bir yerlerden intihar haberleri gelmesin.”

“Vatandaşlarını intihar edecek denli çaresiz bırakan bir iktidarın yöneticilerine ne başbakan diyebiliriz ne de cumhurbaşkanı. Çünkü vatandaşı aç iken bolluk içinde şaşalı hayat süren yöneticilere ya kral denir ya padişah ya da benzeri bir şey. Artık onlardan da kalmadı yeryüzünde, halkları tarafından birer birer silkelenip atıldılar. Kala kala Orta Doğu’da üç beş kral kaldı. Avrupa’daki krallar göze batmamak ve de tepki çekmemek için göstere göstere lükse batıp çıkmıyorlar.  Bizimkiler neye güvenip de böyle pervasızca gözümüze sokarak şatafatlı hayat sürüyorlar?”

“Neye olacak, elbette basiretsiz muhalefete ve ikisi bile bir araya gelemeyen ilericilere…

Saat dokuzda, ortalık aydınlıkken ışık yakıp söndürecekmişiz ya, neresinden tutmalı bunu bile bilemiyor insan. Ama şu bir gerçek ki muhalefet de halkın öfkesini, öfkenin gerçek adresinden alıp kendine çevirmekte acayip başarılı.”

“Eh, o zaman yüzsüz adamlar da yüzsüzlükte sınır tanımazlar elbette. Niye tanısınlar ki düşmüş adamı elinden tutup ayağa kaldırmaya yarıyor bizim muhalefet sadece. Muhalefetin tanımı da değişti sanki bu süreçte. Hem de esaslı değişti. Muhalefet, hükümet cankurtaranı demek olup çıktı.

Ama yüzsüzlüğün tanımı değişmedi. Az yüzsüzlükle bir zaman idare edebilir bir yüzsüz, hani sevimli bulunabilir falan belki bazılarınca ama bıçak kemiğe dayanınca artık sevimli bulanlar da tahammül edilemez bulmaya başlarlar. Kaldı ki başladılar zaten. Bunun böyle gitmeyeceği kesin çünkü.”

Söylenecek çok şey var ama yüzsüzlere söylenecek hiçbir sözün etkisi yok.

İşte tam da bu yüzden, artık, ikisi bile bir araya gelemeyen ilericiler, ne halt ettiklerine bir bakmak zorundalar. Birbirlerini aşağılaya aşağılaya geldikleri nokta tam da bu uçurum çünkü. Yazık, o uçurumdan yuvarlanan insanlara, çok yazık! Yuvarlananları, aralarında kavga ede ede seyreden ilericilere de yazık, çok yazık! Şu halka umut olabilecekken olamayan, olmayan herkese yazıklar olsun!  

Öfkeyle çaresizlik arasına sıkışıp kendi canlarına kıyan insanlara yazık çünkü.

Asıl yazık da bunlara sebep olan yüzsüzlerin yüzlerine tükürememek, “Tüh sizin sıfatınıza, yüzsüzlüğün bile bir sınırı vardır.” diyememek çünkü.

Yorumlar (1)
Lütfi Demirkapı 10 ay önce
Devamını oku
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 29 74
2. Fenerbahçe 29 71
3. Samsunspor 30 51
4. Beşiktaş 29 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 29 45
7. Gaziantep FK 29 42
8. Antalyaspor 30 40
9. Trabzonspor 29 39
10. Göztepe 29 39
11. Kasımpaşa 30 39
12. Konyaspor 30 37
13. Kayserispor 29 36
14. Bodrum FK 30 34
15. Rizespor 29 34
16. Sivasspor 30 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 29 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 34 60
3. Gençlerbirliği 34 58
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 34 52
7. Keçiörengücü 34 51
8. Ahlatçı Çorum FK 34 51
9. Amed Sportif 34 51
10. Boluspor 34 49
11. Iğdır FK 33 48
12. Esenler Erokspor 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 34 45
15. Sakaryaspor 34 45
16. Ankaragücü 34 39
17. Manisa FK 34 38
18. Şanlıurfaspor 34 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 32 76
2. Arsenal 32 63
3. Nottingham Forest 32 57
4. Newcastle 31 56
5. M.City 32 55
6. Chelsea 32 54
7. Aston Villa 32 54
8. Fulham 31 48
9. Brighton 32 48
10. Bournemouth 31 45
11. Brentford 32 43
12. Crystal Palace 31 43
13. Everton 32 38
14. M. United 32 38
15. Tottenham 32 37
16. Wolves 32 35
17. West Ham United 32 35
18. Ipswich Town 32 21
19. Leicester City 32 18
20. Southampton 32 10
Takımlar O P
1. Barcelona 31 70
2. Real Madrid 31 66
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 31 57
5. Villarreal 30 51
6. Real Betis 31 48
7. Celta Vigo 31 43
8. Mallorca 31 43
9. Real Sociedad 31 41
10. Rayo Vallecano 31 40
11. Getafe 31 39
12. Osasuna 31 38
13. Valencia 31 37
14. Sevilla 31 36
15. Espanyol 30 35
16. Girona 31 34
17. Deportivo Alaves 31 30
18. Las Palmas 31 29
19. Leganes 31 28
20. Real Valladolid 30 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@