İzmir Belediye Başkanı'nın 9 Eylül'deki konuşması,
saldırı ve tartışmalara neden oldu.
O zor günlerden sadece kısa bir zaman dilimini anımsayalım istedim.
Kararı siz verin...
Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı neyin simgesi?
Ulusun işgalden kurtulması yolunda Milli Mücadele'nin başlaması...
Neydi bu 'İlk Adım'ın parolası?
"Ya İstiklal Ya Ölüm!"
Kuvayı Milliye'nin karşısında yalnızca emperyal işgal kuvvetleri mi vardı?
Ya Kuvayı İnzibatiye?..
Ya iç isyanlar?..
Padişah Vahdettin, 5 Nisan 1920'de damadı Ferit Paşa'yı dördüncü kez kabineyi kurmakla görevlendirir.
Damat Ferit hükümeti kurduktan 2 gün sonra, 7 Nisan 1920'de
işgalci Britanya Yüksek Komiseri Amiral Robeck ile bir araya gelir ve Kuvayı Milliye'ye karşı alınacak tedbirleri konuşurlar.
İlk iş Şeyhülislam Dürrizade'nin çıkardığı fetva olur.
Nedir o fetva?
'Kuvayı Milliyeciler eşkiyadır, öldürülmeleri sevap ve vatani bir yükümlülüktür...'
Ardından, 6 gün sonra 11 Nisan 1920'de,
M.Kemal ve onunla birlikte olanların öldürülmelerinin caiz olduğu fetvası verilir...
Hükümeti kurduktan 13 gün sonra da, 18 Nisan 1920'de
Ulusal Mücadele'yi yok edebilmek için, S.Şefik Paşa kumandasında, Kuvayı İnzibatiye'yi kurarlar ve bu güce 'Hilafet Ordusu' adını verirler.
Padişah Vahdettin Kuvayı İnzibatiye'nin,
M.Kemal'i "tepelemek" için oluşturulduğunu söyler.
Nedir bu gücün hedefi?
Geyve boğazını alıp, Eskişehir yolunu açmak ve Ulusal Güçler'i boğmak...
Oluşturulan bu Hilafet Ordusu'nun erlerine 30, teğmenlerine 60,
alay komutanlarına 150 lira maaş bağlanır.
"İngilizler, İzmit etrafında Hasanpaşa- Solaklar- Tepeköy- Ağa Köyü hattının bazı yerlerine siperler kazdırarak buralara Halife Kolordusu'nun
1., 2. ve 3. Alayları'nı yerleştirip, bunların cenah gerilerine de iki, üç İngiliz taburu koymuşlardı. İzmit limanında bulunan birkaç İngiliz savaş gemisi de söz konusu savunma mevzilerinin sağ kanadını ateşleriyle koruyabilecek bir durum almışlardı..."
(Doğan Avcıoğlu-Milli Kurtuluş Tarihi)
Yapılan savaşta, Hilafet Ordusu ağır bir yenilgi alır, geri çekilirler.
Ardından da dağıtılır.
Sapanca Adapazarı hattı Ulusal Güçler'ce kontrol altına alınır...
Öte yandan, çıkartılan Düzce, Bolu, Hendek,
Adapazarı, Yozgat,
Afyon, Konya, Bozkır isyanları...
İşgal güçlerine karşı savaş verilirken bir yandan da bunlarla mücadele zorunluluğu...
Ve, Ankara'da 23 Nisan 1920'de açılan TBMM, 6 gün sonra 'Vatana İhanet' kanununu çıkarmak zorunda kalır...
"Bu isyanlar bütün ülkeyi yakıyordu.
Hainlik, bilgisizlik, kin ve bağnazlık dumanları bütün vatan semasını koyu bir karanlık içinde bırakıyordu..."
(M.Kemal Atatürk-Nutuk)
Sonuç mu?
Bir yanda, 9 Eylül'de İzmir'e giriş ve kurtuluş...
Öte yanda, bir İngiliz gemisine binerek ülkeden ayrılış...
"Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan bu yana çekilen ulusal felaketlerden doğan uyanışın ve bu sevgili vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir..."
(M.Kemal Atatürk-Nutuk)
Yalnızca kısa bir zaman diliminde bile durum bu...
Adını siz koyun istedim...