Ajans Bakırçay
2022-10-18 14:24:24

Amasyalı Şerafaddin Sabuncuoğlu’nun ve Cerrahiyetü'l-Haniyye'nin (1468) Tıp Alanında, Türkçenin Yazılı Kaynakları Açısından Önemi

Prof. Dr. M. Şerefettin Canda

18 Ekim 2022, 14:24

Fotoğraf 1. Hekim, Cerrah Amasyalı Şerafeddin Sabuncuoğlu (1385-1468).

Giriş ve Amaç

İnsanlık tarihi içinde, varlığını sürdüren toplumların, uygar dünya içindeki yeri; geride bıraktıkları kültür varlıkları, bunların dünya uygarlığının gelişmesine katkısı, çağına tanıklık eden yazmalar, yazılı belgeler ve kaynaklar bulunması ile koşuttur.

Tarih içinde, önceleri göçebe yaşam süren, Türkçe konuşan insan toplulukları, çeşitli çevresel etkenler, inançlar ve komşu kültürlerle etkileşim içinde yaşamlarını sürdürürken, bir yandan da sürekli, ipek yolu üzerinde yer değiştirdikleri için, iz bırakan ve dünya uygarlığına etki yapan, özgün Türkçe yazılı kaynakların araştırılması ve bulunması kolay olmamıştır.

Örneğin Göktürk (552), Uygur (745), Karahanlılar (840) dönemindeki Türkçe yazılı kaynaklarının bulunması, bilim dünyasının çok yönlü, özverili ve uzun erimli çalışmaları ile olmuştur.

Prof. Dr. Rahmeti Arat (1900-1964)

Prof. Dr. Rahmeti Arat, 1930 yılında, Uygurlara ait bir tıp metnini "Uygurların sağlığa kavuşturma bilgileri üzerine - Zur Heilkunde der Uiguren” Almanca yayınlamıştır (1,2)

Geçmişten, günümüze ulaşan süreç içerisinde, Tıp ve sağlık alanındaki Türkçenin yazılı kaynakları, dönemin kültür, bilim ve tekniği yanı sıra, uygarlık düzeyini de yansıtması bakımından çok önemlidir.

Bu nedenle, geçmiş dönemlerde, tıp ve sağlık alanındaki Türkçenin yazılı kaynakların, çeviri, toplama yazılar ve yazma niteliğindeki belgelerin, bilimsel açıdan incelenmesi, geleceğe ışık tutması bakımından önemlidir.

Gabriel Joseph Edgar Blochet (1870-1937)

Bu yazılı kaynakların bir kısmı, Gabriel-Joseph Edgard Blochet (1870-1937) tarafından toplanmış ve Fransız Ulusal Kütüphanesinde koruma altına alınmıştır (Fotoğraf 2).

Güncel araştırmalar, bu belgelerden yararlanılarak yapılmaktadır (3).

Türkçe yazmalar katalogu (Catalogue des Manuscrits Turcs) 1932-1933’de iki cilt olarak yayımlandı. Bilim dünyasında olağan üstü bir etki yapan bu katalog; Türk tarih, iktisat, kültür, yazın ve felsefesine ait ana kaynakları içeriyordu ve bu alandaki yayın ve araştırmaların ilgi kazanmasını sağladı (3).

Fotoğraf 2. Blochet E. Türkçe Yazma Eserler Kataloğu. 2. Cilt. Fransız Ulusal Kütüphanesi (Paris), Yazma Eserler Bölümü, Paris, 1. C, 1932;402 +VIII, 2.C, 1933;314.

Endülüslü Zehravi (Abulcasis) (936-1013)

Cumhuriyete öncesi dönemde, Endülüslü Zehravi (4)’den, büyük ölçüde çeviri niteliği taşıyan, Cerrahiyetü’l Haniyye (Cerrahname) adlı yapıt, 1465 yılında Amasya’da Cerrah ve Hekim Şerafeddin Sabuncuoğlu (1385-1468/1470) tarafından yazılmıştır.

Tıp alanındaki Türkçenin yazılı kaynakları açısından; Cerrahiyetü'l Haniyye Türk tıp tarihinin unutulmaz yapıtlarından birisidir ve çok sayıda araştırmaya konu olmuştur (6-29)

Şerafeddin Sabuncuoğlu, Amasya’da, “eski Anadolu Türkçesi” ile yazmış olduğu, bu “yazma” kitap ile Cumhuriyet öncesi dönemde, Tıp alanındaki, Türkçenin yazılı kaynakları açısından, çok önemli bir değeri ortaya koymuştur.

Amacımız, tarih içinde, Tıp alanında Türkçenin yazılı kaynaklarının, tıp eğitimi, bilim, dil, kültür, sanat açılarından en önemlilerinden birisi olan Cerrahiyetü'l-Haniyye ve yazarı Şerafeddin Sabuncu’nun önem ve değerini araştırmaktır.

Anahrar Sözcükler: Cerrahiyetü'l Haniyye, Şerafeddin Sabuncuoğlu,

Cerrahütül Haniye Cerrahiyetü'l-Haniyye, 1465 yılında, Şerafeddin Sabuncuoğlu tarafından, Amasya’da yazılmıştır (Fotoğraf 3). Endülüslü tıp ve bilim insanı ve XI. yy da Avrupa’da cerrahinin babası olarak kabul edilen Zehravi “Ebü'lKasım ez-Zehravi” (Abulcasis) (930-1036)’nin yazmış olduğu “el-Tasrif” adlı kitabının Cerrahi bölümünün büyük ölçüde çevirisidir. Bu nedenle, bazı yazarlar Cerrahiyetü'l-Haniyye’yi, “el-Tasrif” kitabının çevirisi olarak kabul eder (12,20,21).

Fotoğraf 3. Ünver AS. Şerefeddin Sabuncuoğlu: Cerrahiyei İlhaniye (Cerrahnâme) (Paris n. resimleri ile): 870/1865, İstanbul: Kenan Basımevi, 1939.

Prof. Dr. Ali Haydar Bayat şu görüşü bildirmiştir: -“Zehravi (Abulcasis) (930-1036)’nin yazmış olduğu “el-Tasrif” adlı kitabının cerrahlıkla ilgili bölümün büyük ölçüde çevirisi olmasına rağmen fazladan iki fasıl ile bazı araç-gereçler ve hasta sağaltımına ait minyatürler (140 minyatür) içermesinden dolayı ondan ayrılır.” (21,22,24) Şerafeddin Sabuncuoğlu, ayrıca, kendi deneyimlerini de kitaba katmış, yapılan cerrahi girişim ve işlemleri minyatürlerle göstermiştir. İlginç olarak, minyatürlerde, hekimi simgeleyen resim Şerafeddin Sabuncuoğlu’dur (Fotoğraf 1,3,4). Cerrahiyetü'l-Haniyye, o günün bilim dili olarak kabul edilen “Arapça” yerine eski Anadolu Türkçesi” ile yazmıştır. Dönemindeki, Türk cerrahlığının bilimsel düzeyini ve Türkçe tıp terimlerini göstermesi gösterir. “Eski Anadolu Türkçesinin”, tıp alanındaki özelliklerini, Türkçe’nin gramer ve fonetiğini yansıtan bir yazılı kaynaktır. Şerafeddin Sabuncuoğlu, Cerrahiyetü'l-Haniyye’nin yazımında, kenisinden 29 yıl önce, Anadolu’da tıp alanında, Sinoplu Hekim Mümin bin Mukbil’in “Zahirei Muradiyename” yazmasındaki, Türkçe terimlerden de yararlanmıştır (7-11). Renkli minyatürler, döneminin sanat anlayışını yansıtan, sanat tarihçilerinin araştırmaları için eşsiz bir kaynak niteliğindedir (Fotoğraf 4,5) (30). Tıp alanında Türkçenin yazılı kaynakları içerisindeki, Anadolu’nun bilimsel, kültürel düzeyini yansıtması açısından, “büyük ölçüde çeviri” olsa bile, bilimsel açıdan en değerli, en önemli ve özgün ilk Türkçe Tıp Kitabıdır. Şerafeddin Sabuncuoğlu, Cerrahütü’l Haniyye’yi herkesin kolayca anlaması, diğer cerrahların da yararlanması için Türkçe yazdığını ve “etik kurallara” uymanın önemini de belirtmiştir. Cerrahiyetü’l-Haniyye, cerrahide kullanılan, yüzden çok, araç-gereç çizimlerini de içermektedir. Bunların, çoğunluğu, Zehravi’nin et-Tasrif adlı kitabından alıntılanmış, ayrıca kendisine ait de çok sayıda çizim bulunmaktadır. Cerrahiyetü’l Haniyye, Tıp alanında Türkçe yazılı kaynaklar içerisinde ilk resimli tıp ders kitabıdır. -“Bu çok yüksek eser, XV inci asırda saf ve güzel Türkçe ile bilimsel-tıbbi bir eser yazılabileceğine eşsizsiz bir örnektir” (10,11). Cerrahütül Haniye, 1468 yılında, Fatih Sultan Mehmed’ e sunulmuştur.

Fotoğraf 3. Blochet E. Türkçe Yazma Eserler Kataloğu. 2. Cilt. Fransız Ulusal Kütüphanesi (Paris), Yazma Eserler Bölümü, Paris, 1. C, 1932;402 +VIII, 2.C, 1933;314.

Fotoğraf 4. Blochet E. Türkçe Yazma Eserler Kataloğu. 2. Cilt. Fransız Ulusal Kütüphanesi (Paris), Yazma Eserler Bölümü, Paris, 1. C, 1932;402 +VIII, 2.C, 1933;314.

Cerrahiyetü'l-Haniyye Örnekleri (Nüshaları) İstanbul Millet Kütüphanesi, Ali Emiri kitapları içinde, müze kısmı No. 79 da kayıtlı ve 398 sayfadır. Paris Milli Kütüphanesi, supp. turcs 693 numarada kayıdlıdır (3). Fatih Sultan Mehmed’e sunulmuştur. Cerrahiyyetü’l-Haniyye minyatürlerini resmetmiş olması ile de tanınan Sabuncuoğlu’nun sanatçı bir kişiliği olduğunu söylemek mümkündür (3).

Daha önce Topkapı Sarayında bulunan bu yazma Tanzimat Döneminde, Yâsincizâde İlmî Efendi tarafından Fransız bir hekime hediye edilmek suretiyle elden çıkmıştır.

İstanbul yazmasındaki 47 resme karşılık, Paris örneğinde, 136 ameliyat ve sağaltıma aid resim buluyoruz (7-11).

Prof. Besim Ömer Akalın kütüphanesinde (İstanbul Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Enstitüsü, Tıp Tarihi Müzesi), minyatürlerinin sanatsal yönü yüksek, fakat eksik bir örnek (nüsha) bulunmaktadır.

Meclisi Tanzimat Meclisi üyesi Mehmet Ali Yasincizade, 23 Kasım 1860’da Tabip Mösyö Bergeron adına imzalamıştır (7-11).

Şerafeddin Sabuncuoğlu Şerafeddin Sabuncuoğlu (Şerefeddin bin Ali bin el-Hac İlyas Sabuncuoğlu) 1385 yılında, Amasya’da doğmuştur (7-11). Çelebi Mehmet’in Amasya valiliği (1391-1402) döneminde, hekimi olan Hacı İlyas Bey’in torunudur. Şerafeddin Sabuncuoğlu, Harzemli Lokmanın öğrencisi, Nahcivanlı Bürhaneddin Ahmed’in öğrencisidir. Şerafeddin Sabuncuoğlu eğitim gördüğü Amasya Darüşşifasında (Bimarhane) 14 yıl hekimlik yapmıştır (Fotoğraf 6,7). Günümüzde bu bina, Belediye Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesidir.

Fotoğraf 6,7. Şereafeddin Sabuncuoğlu’nun eğitim gördüğü, hekimlik yaptığı Amasya Darüşşifası (Bimarhanesi) ve Amasya Belediyesi Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi.

Şerafeddin Sabuncuoğlu’nun oğlu İbrahim Sabuncuoğlu da tanınmış bir hekimdir (22). Şerafeddin Sabuncuoğlu’nun özellikleri; Cerrah, hekim, araştırmacı, eğitimci, etik olmak. Cerrahiyyetü’l-Haniyye minyatürleri, Sabuncuoğlu’nun sanatçı bir kişiliği olduğunu göstermektedir. Şerafeddin Sabuncuoğlu’nun diğer yapıtları, Akrabadîn çevirisi ve Mücerrebnâme’dir. Şerafeddin Sabuncuoğlu Türkçe dışında, Arapça, Farsça, Rumca bilmektedir. Cerrahütü’l Haniyye kitabını, 1465 yılında, Amasya’da yazdığını Prof. Dr. Süheyl Ünver bildirmiştir (7-11). Amasya Üniversitesine bağlı Sabuncuoğlu Şerefeddin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, 2012 yılında kurulmuştur (Fotoğraf 8).

Fotoğraf 8. Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (Kuruluş: 2012).

Sonuç

Cerrahiyetü’l-Haniyye’den söz eden ilk yazarın 1927’de Hayat Mecmuasındaki yazısıyla Ali Canip (Yöntem) olduğunu belirten, sadece tek bir makale bulunmaktadır (5,6-12).

Cerrahiyetü’l-Haniyye, Tıp alanında Türkçenin yazılı kaynakları içerisinde, bilimsel düzeyi ve diğer özellikleri açısından, en güçlü olan yazmadır.

Selçuklu ve Osmanlı saraylarında ve seçkimler arasında bilim dili olarak Arapça, yazın dili olarak Farsça kullanılması, tıp alanındaki Türkçe yazılı kaynakların ortaya çıkmasını engellemiştir.

1243 yılında, Kösedağ Savaşı ile Selçukluların dağılması sonucu başlayan Anadolu 2. Beylikler döneminde, “eski Anadolu Türkçesi” yazı dili olma yolunda ilerlemiştir.

Çünkü bu dönemdeki beyler ve yöneticiler Türkçeden başka dil bilmiyordu ve halkın kolay anlaması için özellikle, tıp ve sağlık alanında Türkçe yazılı kaynaklar destekleniyordu. Bu nedenle, Anadolu’da tıp alanında Türkçe yazılı kaynaklar bundan sonra ortaya çıkmaya başlamıştır.

Amasya’da yaşayan ve orada yetişen Cerrah ve Hekim Şerafeddin Sabuncuoğlu, iyi bir eğitim görmüş, diğer dilleri de bilen, deneysel çalışmalar yapan aydın bir bilim insanıdır.

Amasya Daruşşifası (Bimarhane) (1308), Amasya Bayezid Kütüphanesi ve medreseleri ile Amasya Anadolu’nun önemli tıp, bilim ve kültür kentidir, ayrıca bilim ve sanat adamları için bir çekim merkezidir.

Amasyalı Hekim ve Cerrah Şerafeddin Sabuncuoğlu tarafından yazılan Cerrahiyetü’l-Haniyye, 1465 yılında Fatih Sultan Mehmed’e sunulmuştur.

Bu ortamda yetişen Amasyalı Hekim Şerafeddin Sabuncuoğlu Cerrahütül Haniye adlı kitabını, “Türkçeden başka yabancı dil bilmeyen, tüm hekimlerin ve cerrahların yararlanması için”, Türkçe arı ve yalın bir dille yazmıştır.

Şerafeddin Sabuncuoğlu, Anadolu’da Tıp alanındaki Türkçe yazılı kaynakları açısından bir başlangıç ve bir dönüm noktasıdır.

Ayrıca renkli resimlerle kadın ve erkek üzerinde yapılan tıp girişimlerini gösteren çizimler de, çağının öncü ve ileri adımlarıdır.

Böylece, tıp alalnında, bilimsel ölçülere dayalı Türkçe yazılı kaynaklarının yazıında arı ve yalın bir dil kullanılması, 80 yaşındaki Amasyalı Hekim Şerafeddin Sabuncuoğlu tarafından, Cerrahütül Haniye (1465) kitabının yazılmasıyla başlatılmıştır.

Cerrahütül Haniye, verdiği bilgiler, dil özellikleri yanı sıra, bilim ve eğitim felsefesi açısından da önemlidir.

Tüm zamanlar içinde, Anadoluda ortaya konmuş en önemli Tıp alanında, Türkçe yazılı kaynaktır.

Bu nedenle, Amasya Üniversitesine, Şerafettin Sabuncuoğlu Üniversitesi adının verilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.

Cerrahiyetü’l Haniyye içerdiği tıbbi bilgiler yanı sıra, içerdiği minyatürleriyle de geleneksel minyatür sanatı açısından önemlidir.

Son Söz: Cerrahiyetü’l-Haniyye, bilimsel düzey açısından, tıp ve sağlık alanında Türkçe yazılı kaynaklar açısından, Cumhuriyet öncesi dönemde yazılmış en önemli yazma kitaptır.

---------------------------

Kaynaklar

1) Rachmati GR. Uygurların tıbbı üzerine I-II. Prusya Bilimler Akademisi Bildirileri, Berlin, 1930;451-473, 1932;401-448.

2) Süheyl Ünver AS. Uygurlarda Tababet (La Medecine Chez les Ouigours), Yeni Laboratuvar Yayınları, İstanbul, 1936;878.

3) Blochet E. Türkçe Yazma Eserler Kataloğu. 2. Cilt. Fransız Ulusal Kütüphanesi, Yazmalar Böl, Paris, 1. C, 1932;402 +VIII, 2.C, 1933;314.

4) Diya B, Yusuf A. (2019). The Revolutionary Role of Abulcasis in the History of Surgery. IJHHS 22019;4.(1):113.

5) Ali Canip [Yöntem]. Cerrahiyetü’l-Haniye: Tababet Tarihimiz Nokta-i Nazarından Mühim Bir Eser. Hayat Mecmuası 1927; 303.

6) Sabuncuoğlu, Şerefeddin. Cerrahiyyet’ül Haniyye. Fransa: Paris Bibliothéque Nationale. Suppl., Turcs, 1932,1933;693.

7) Ünver SA. Beş asırlık tıbbi bir kitabımız. Cerrahname. İstanbul: İstanbul Belediyesi İstatistik ve Neşriyat Müdürlüğü; 1931.

8)  Ünver SA. Cerrahiye-i İlhaniye. Belediye Mecmuası. İstanbul, 1931, N0:79.

9) Ünver SA. “Kitabül Cerrahiye-i İlhaniye”. Darülfünun Tıp Fakültesi Mecmuası 1932;14(9-12):-.

10) Ünver AS, Şerefeddin Sabuncuoğlu: Kitabül Cerrahiyei İlhaniye (Cerrahnâme):1865. Tıp Tarihi Enstitüsü Yayınları, İstanbul 1939.

11) Ünver AS. İstanbulun Zabtından Sonra Türklerde Tıbbî Tekâmüle Bir Bakış. Vakıflar Dergisi 1938;1(1):71-81.

12) Kılıçoğlu V. Cerrahiye-i Ilhaniye. Türk Tarih Kurumu Basimevi, 1956.

13) Numanoğlu İ. Cerrahiyei Ilhaniye: the earliest known book containing pediatric surgical procedures. J Pediatr Surg 1973;8(4):547-8.

14) Lök V. 15.yy, Anadolu Türkleri’nde kırık çıkık tedavisi. 2. Türkiye Ort. ve Trav. Kong. (27-30.05.1971, İst.). EÜTF Derg 1973;13(14):117-22.

15) Albucasis [Zehrâvî], On Surgery and Instruments (nşr. ve trc. M. S. Spink – G. L. Lewis), Berkeley 1973.

16) Ünver AS. Beş asırlık tıbbi bir kitabımız (Cerrahname) (Traite de Chirurgie (illustre) par le medecin Cherefeddin). Belediye Mec. 1931; 79.

17) Ünver AS. Kitabül Cerrahiyei İlhaniye (Fransızcasile beraber). Tıp Fakültesi Mecmuası 1932; 9- 12.

18) Ünver AS, Usman H. Meşhur Arap cerrahı Ebulkasım Zahravi ve onun Kitabül Cerrahiyesi. Tedavi Kliniği 1935;20.

19) Ünver AS. Şerefeddin Sabuncuoğlu: Cerrahiyei İlhaniye (Cerrahnâme) (Paris n. resimleri ile): 870/1865, İstanbul: Kenan Basım., 1939.

20) Beksan FK. Cerrah Sabuncuoğlu Eserlerinin Ebulkasım Zehravi Eseri ile Mukayesesi, Türk Tıp Tari i Arkiui, İstanbul, 1939;3(11); 96·101.

21) Huard P, Drazen M. Le Premier Manuscrit Chirurgical Turc, Charaf ed-Dīn (1465) et Illustré de 140 Miniatures, Paris 1960.

22) Uzel İ. Cerrahiyet’ül Haniyye I-II, 1st ed. Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1. Basım, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi 1992.

23) Sabuncuoğlu Ş. Cerrahiyetü'l-Haniyye, 2 Cilt. Hazırlayan: İlter Uzel, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları 1992;

24) Bayat AH. “Cerrâhiyye-i İlhâniyye”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 7/420, Ankara: TDV Yayınları,1993.

25) Eroğlu H. XV. Yüzyıl Hekimlerinden Şerefeddin Sabuncuoğlu ve Amasya Dârüşşifâsı. Ankara Üniv. OTAM Dergisi 2000;11:147-156.

26) Canda MŞ. Türkiye’de Nöropatoloji Gelişimi Dünden Bugüne. Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2005;11(3): 93-158.

27) Yıldırım N. On Beşinci Yüzyıla Ait Türkçe Cerrahnâmeler. Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi 2011;1(1):19-28.

28) Acar V. “Yazılışının 550. Yılında Cerrahiyetü’l Haniyye… Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi 2015;5(2):37-44.

29) Efe Gençel Z. Şerefeddin Sabuncuoğlu, Cerrahiyetü'l - Haniyye, 2 C (İlter Uzel). e- JOSR 2019;11(2):1058-1062.

30) Bayat AH. Cerrahiyye-i İlhaniyye. XV. Yüzyıl, Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Fâtih Sultan Mehmed’e ithafı. İslam Ansiklopedisi. Cilt:7, 420.

31) Murad S. “Terceme-i Akrabâdîn’de Terkipler ve Adlandırılmaları”. Osmanlı Bilimi Araştırmaları Dergisi 2011;12(2):81-94.

32) Doğan Ş. Terceme-i Akrabâdin Sabuncuoğlu Şerefeddin, 1. C.. Sakarya Üniv., Sosyal Bil. Enst., Doktora Tezi, 2009.

33) Ünal Ş. Amasya’lı Hekim Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Eseri Mücerreb-nâme. İzmir: Ege Ü. Sağlık Bil. Enst., Yüksek Lisans Tezi, 1988.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.