Ajans Bakırçay
2024-09-24 12:08:27

Dostluk kazansın; Karşıyaka – Lailapas

Hasan Zeki Sungur

24 Eylül 2024, 12:08

Ne kadar klasik bir söylem değil mi kitabın başlığı "Dostluk Kazansın." Pek çok alanda duyduğumuz ama uygulamaya fırsat bulamadığımız hele şu yaşadığımız zaman diliminde en çok ihtiyaç duyduğumuz sözcük ‘Dostum.’ Kavgasız, gürültüsüz, kardeşçe yaşamanın simgesi dostluklar. Yapabilir miyiz, becerebilir miyiz bilmiyorum ama Feruz Bozaslan bunu becermiş. Türk ve Yunan halkı arasında barış ve dostluğun gelişmesi için yaptıkları gazeteci, yazar, yönetmen Gökmen Küçüktaşdemir ’in bir projesi olarak farklı mesleklere sahip 26 yazarın katkılarıyla savaşın olmadığı bir dünya temennisiyle "Dostluk Kazansın" adıyla kaleme alınmış… Herkes Biraz Yazar ekibinin oluşturduğu ve geliri KEDİ (Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam) Otizm Derneği’ne bağışlanacak olan proje İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Kültür Fonu’nun açtığı yarışmada Fikir ve Uygulama alanlarında 2 ödüle layık görülmüştür.

Kitaba ilham olan hikâyenin yaratıcısı Feruz Bozaslan doğma büyüme Karşıyakalı… Genç yaşında Karşıyaka Spor Kulübünün yönetiminde görev yapan ve bu romanın yazılmasında ana kaynak olan 1930 Aralık’ ta Sakız adasında oynanan ve 3'üncü dakikasında hava şartları nedeniyle yarım kalan Lailapas-Karşıyaka futbol maçının yeniden oynanması için "87 Dakika" projesi, "Dostluk kazansın" sloganıyla yola çıkan ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin "Fair Play" ödülünü kazanan bir barış aktivisti. Karşıyaka Belediyesinin cefakâr ve vefakâr çalışanlarından, yardım bekleyenlerle, yardım edenleri buluşturduğu "Karşıyaka Dayanışma Platformunun" kurucusu, Belediye Şehit ve Gazi Aileleri Sorumlusu, benim ve Latife Hanım Grubumuzun Belediye danışmanı ve destekçisi Feruz Bozaslan o bir "Karşıyaka Sevdalısı."

Kitabı hazırlayan Gökmen Küçüktaşdemiri, Radyo Ege’deki Tutkunun Peşinde adlı programında ‘Don Kişot Kütüphaneciler’ olarak Recai Şeyhoğlu ile beni kütüphane ve kitap tutkusunun peşinden giden insanlar olarak misafir ettiğinde tanımıştım… Sonrasında “1 Yazar 3 Kitap, 1 Yönetmen 3 Kısa Filim… Gökmen Küçüktaşdemir” başlığı ile Çoban Yıldızı, Kayıp Anahtar, Sensiz ölümdür Aşk kitaplarını ve Dijital Bataklık, Rujunu da Al Gel ve Zamanın Elleri kısa filmlerini bloğumda paylaşmıştım. Yüksek öğreniminde okuduğu Elektrik ve İşletme bölümlerinden sonra yüksek lisansını gazetecilik üzerine yapan ve gazeteciliğe 2000 yılında Yeni Asır Gazetesi’nde başlayan yazar ve yönetmen Gökmen Küçüktaşdemir, uzun yıllar kültür ve sanat muhabirliği yaptı, dergiler çıkardı. Son Mühür Gazetesi’nde Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak çalışmakta, gazetede köşe yazıları yayınlanmaktadır. Aynı zamanda İzmir Tınaztepe Üniversitesi ve Bakırçay Üniversitesi Öğretim Görevlisidir. Oyunculuk, görüntü yönetmenliği, kurgu ve montaj eğitimleri alan Küçüktaşdemir, yazıp yönettiği “Zamanın Elleri”, “Dijital Bataklık”, “Rujunu da Al Gel”, “Can Nene”, “Müdavim” ve “Çekirge” adlı 6 kısa film çekmiştir. Filmleri festivallerden ödül almış ve dünyanın pek çok ülkesinde gösterilmiştir. Bir müzikalin yönetmenliğini de yapan Küçüktaşdemir, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Kısa Film Yönetmenleri Derneği’nin de üyesidir…

Kitabın önsözünden alıntı ile kitabın kısaca konusu;

“Bu kitap Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinden yola çıkan bir Türk genci olan Feruz Bozaslan’ın barış düşüncesinin gelişimi için yaptıklarından ilham alınarak yazılmıştır. 1930’yılında Türkiye ve Yunanistan arasında yarım kalan maçın 84 yıl sonra yeniden oynanmasından Fair Play Ödülü’ne kadar giden yolculuk romanın ana konusunu oluşturmaktadır. Türkiye’de futbolun nasıl geliştiği aktarılanlar arasında yer alsa da sevginin dili yansıtılmaktadır. Bugüne kadar yaşananlara rağmen, komşu Yunanistan milletiyle Türk milleti arasında dostluk bağının kopmadığı ve daha da güçlenmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu iki ülkede; doğdukları yerlerden koparılan insanların, oğullarını, eşlerini kaybeden kadınların, annelerini ve babalarını toprağa veren çocukların, savaşa sürüklenen milletlerin acısı ortaktır. Geçmişimizi çok iyi bilmeli, acılarımızdan ders almalı ve yeni acılar yaşanmasının önüne geçmeliyiz. Dünyanın en popüler sporlarından olan futbolu siyasetten uzak tutup hayatımızı renklendirmesine devam etmesi için izin vermeliyiz…”

Ve de benim bir okur olarak çıkarımlarımla bu kitap;

Dedesinin ‘sonunda yaptırdım’ dediği elindeki çerçeveye bakıp sorduğu ‘Ne o dede’ sorusuna aldığı ‘Memleketim’ cevabı ve aradan geçen yıllarda bu cevabın peşine düşen, yitip giden bir şeyleri yakalamaya çalışmanın sırt çantasında Parga’ya taşınan hatıraların, dedesinin ve tarihinin ve hatta geçmişinin izlerinin peşinde koşan Feruz’un hikayesi.

Dedesinin ona anlattığı hikayelerin hissettirdiği duygularla Karşıyaka dan Parga’ya uzanan bir hikâyeye evrilmesinin, orada ki insanları anlamaya ve birbirleri ile daha çok şey yapmaya çalışmanın hikayesi.

Ve bu hikâyenin içinde İzmir’in işgali, Milli Mücadele, Kurtuluştan Kuruluşa giden yol var. Bu hikâyede Karşıyaka var, İzmir var, Anadolu var, Karşıyaka Spor Kulübü var, gençlik, dostluk var ve de bu hikâyede iki gencin tutku ile yaşadığı aşk var. Bu hikâyede olmayan tek şey var “Düşmanlık” 

Kitaptan seçtiğim bölümler;

“Her şey hayal etmekle başlar.”

Selanik’te Atatürk’ün evinde gördüğü kılıcı incelemesi ve Türkleri anlattığını ifade ettiği şu sözler: ‘Keskin tarafı bizim yeri geldiğinde kullandığımız pratik zekâmız ama arkasında keskin olmayan bir taraf var. Bu ise bizim değiştirmekte zorlandığımız kısmımız. Kabzası gibi güçlüyüz ama ucu gibi sivri dilliyiz; sevgiyi, kardeşliği öğrenmekte zorlanıyoruz. Ustası iyiymiş. Demirinin iyi dövüldüğü belli. Biziz abi işte bu.”

Masadaki komutanlara yurt dışında okumuş savaş alanlarından uzak genç bir hanımefendinin savaş hakkındaki düşüncelerini açıklayan sözleri; “Ben bildiklerimi çocuklarla paylaşan, onların vatanını seven ve bu ülkenin yarınlarını aydınlatan değeri insanlar olmalarında pay sahibi olmalarını isteyen sıradan bir Türk kızıyım. Tek başıma yapabildiğim kadarını yapmaya çalışıyorum ama sadece düşmanın değil, cehaletin karşısında da bir orduya ihtiyaç var. Sadece cepheler değil, zihinler de hazırlanmalı. Kadınlar ve çocuklar olmak üzere herkesin eğitime ihtiyacı var. Yoksa kendi topraklarımızda köle oluruz.”

“Tutkun olan şeyleri bul ve onların peşinden git.”

“Futbol asla sadece futbol değildir”

“İnsansız yaşanır dostsuz yaşanmaz.

Gökmen Küçüktaşdemir'in “…Bu kitapla tarihimizi bir kez hatırlatıyoruz ve de dostluk ile barış adına bir not düşüyoruz…” sözleriyle dostluk ve barış, sevgi ve saygı adına bu kitabı tüm Karşıyakalılara, tüm İzmirlilere, tüm kitap sevdalılarına tavsiye ediyorum…

Teşekkürler Feruz Bozaslan, teşekkürler Gökmen Küçüktaşdemir, elinize, kaleminize, emeğinize sağlık Herkes Biraz Yazar ekibi… 22.09.2024

Dostluk Kazansın – Karşıyaka Lailapas/ Gökmen Küçüktaşdemir/Platanus Publishing 2024/ 244 Sayfa

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.