Merhaba,
Pasifik ve Avustralya'da kadın rüzgarı esmeye devam ediyor..
Yeni Zelanda'dan sonra, Avustralya'nın Queensland eyaletinde de seçimden, İşçi Partisi lideri Annastacia Palaszczuk zaferle çıktı.
Seçimlerin bir diğer ilginç yanı, gerek Yeni Zelanda'da gerekse Queensland'da karşılarındaki rakiplerinin de 'KADIN' olmasıydı.
Türkiye ile karşılaştırma yapabilmeniz için yazıyorum:
Yeni Zelanda'da seçim öncesi,televizyondaki son tartışmalarının başlangıcında, her iki kadın liderde konuşmalarına 'BİRBİRLERİNİ ÖVEREK' başladılar...
Queensland'daki seçim sonrasında ise seçimi kaybeden Liberal-Ulusal Parti'nin kadın lideri Deb Frecklington, kazanan kadın lideri kutladıktan sonra, partisi adına gelecek seçimlerin önünü açmak için İSTİFA etti...
Rakibi övmek!...
İstifa!..
Türkiye'ye ne kadar yabancı kavramlar değil mi?..
***
Avustralya, sanırım bir rekora da imza attı.
Queensland İşçi Partisi lideri, Avustralya'da üst üste üç seçim kazanan 'İLK KADIN BAŞBAKAN' oldu.
(Kaldı ki uzun yıllar bu eyalet, Avustralya'da tutucu, ırkçı partilerin en güçlü olduğu yerdi. Bu da kırıldı ve İşçi Partisi,kadın lideriyle üçüncü dönemde de seçimi kazandı.)
A.Palaszczuk, korana salgını döneminde çok başarılı bir liderlik sergilemişti. Kararlı bir tavırla aldığı tedbirleri, Federal hükümetin baskısına karşın hiç gevşetmedi. Bırakın yurtdışını, Avustralya içindeki eyaletlere bile (Queensland Avustralya'nın turizm merkezi olmasına karşın) sınırları açmamada direndi.
***
Korana salgını tüm dünyaya şunu da gösterdi:
Kriz sırasında kadın yöneticiler, Queensland'da görüldüğü gibi, çok daha iyi liderlik sergiliyorlar.
Salgını en iyi atlatan ülkelere bir bakın:
Yeni Zelanda, Almanya,
İzlanda, Danimarka, Tayvan,
Finlandiya, Norveç...
Hepsinin lideri de KADIN..
Kadınlar, krizi iyi yönetmenin yanında, bozulan bir sistemi düzeltmede de erkeklerden daha başarılı olduklarını kanıtlıyorlar...
***
Bu arada, Yeni Zelanda Başbakanı Ardern kabinesini açıkladı.
Yeni Zelanda tarihinde ilk kez, Dışişleri Bakanlığı'na Yeni Zelanda yerlisi Maori bir kadını, Nanaia Mahuta'yı atadı.
Düşünün, 20 kişilik kabinede 8 bakan KADIN, 5 bakan MAORİ, 3 bakan PASİFİKA yerli halklarından ve Ekonomi Bakanı ve Başbakan yardımcısı Grant Robertson ise eşcinsel...
Başbakan Ardern bu renklilik için:
"İnanılmaz derecede farklı toplum kesimlerinden oluşan bir kabine oluşturduk... Bu aynı zamanda, kendilerini seçen Yeni Zelanda'yı da yansıtıyor..." dedi.
Eşçinsel yardımcısı sorusuna ise:
"Robertson'un kendini nasıl tanımladığından değil, liderlik yeteneklerinden dolayı göreve getirildiği..." yanıtını verdi.
Bunlar, Türkiye'ye hiç de yabancı olmayan tavır ve davranışlar değil mi?!...
Son söz:
Bir kez daha inandım ki...
Dünyayı kadınlar kurtaracak...
***
(İlk fotoğraf, Queensland Başbakanı Plaszczuk;
ikinci fotoğrafta, Yeni Zelanda Başbakanı Ardern bir kabine toplantısında;
son fotoğraf ise, Yeni Zelanda'nın Maori Dışişleri Bakanı Mahuta)
Sevgiyle.