On gündür gemideyiz.
Nuran’la Sydney’den kuzeye doğru, bazı kıyı kasabaları ve adalara uğrayarak, daha tam bozulmadan bir daha görmek için, Great Barrier Reef’e uzandık.
Eğitim Enstitüsü’nde bir arkadaşım, nedendir bilmem,
hayalinin Avustralya ya da Yeni Zelanda’da yaşamak olduğunu söylerdi.
(Belki de Tevfik Fikret,
Mehmet Rauf, Halit Ziya ve Hüseyin Cahit’ten etkilenmişti.)
Arada, "şu anda nerede olmak isterdin?" diye sorduğunda,
biraz da onu kışkırtmak için,
“büyük mercan resifi'nde…” derdim.
Söylediğimde gerçek payı da vardı.
Dalmak ve mercanlar arasında kaybolmak gerçekten hayalimdi…
Büyük Mercan Resifi’ne ilki 1988’de olmak üzere birkaç kez gittim. Kalp rahatsızlığım nedeniyle tüplü dalış yapamasam da şnorkel ile mercanların arasında kendimden geçtim.
Hayalimin de ötesinde bir güzellikti.
Kızıl Deniz’de de mercanların arasında yüzdüm ama Avustralya bir başkaydı…
Bugün dünyanın yedi doğal harikası sıralansa, kendi payıma ilk sıraya Great Barrier Reef’i koyarım.
Canlılar arasında ‘insan’ı diğerlerinden ayıran ve ‘üstün!’ yapan özelliklerin başına ‘sanat eseri’ yaratma yeteneğini de koyuyorlar.
İlk canlılar nerede ortaya çıktı?
Gözle görülemeyecek kadar küçük canlılar olarak,bin milyon yıl önce sularda…
Milyonlarca yıl önce sularda türeyen ve hala sularda yaşayan mini minicik canlıların yarattıkları,
aralarında binbir renkli balıkların süzüldüğü, inanılmaz şekil ve biçimlerdeki muhteşem mercan resifleri bence doğanın yarattığı en mükemmel sanat eserlerindendir…
Masmavi bir dünyanın içinde nefes kesici bir sonsuzluk hissi…
Renk cümbüşü balık sürüleri yanınızdan süzülürken yalnız size dokunmuyorlar…
İçinizi ısıtıp, ruhunuzu da okşayarak geçip gidiyorlar…
Hele de gecenin karanlığında,
fosfor yayan mercanların renk çemberinin içinde kendinizi bir ışık selinde buluyorsanız…
Great Barrier Reef, dünyanın en büyük mercan resifi…
Yeryüzünde yaşayan en büyük canlı yapılanması.
Okyanuslarda yaşayan canlıların en büyük yaşam alanı.
25 milyon yaşında.
2600 km. uzunluğunda.
(Uzaydan görüldüğü söyleniyor.)
Resif içinde yüzlerce mercan,
5 bin’den fazla yumuşakça ve 2 bin’e yakın farklı balık türü yaşıyor.
40 yıldan fazladır,
1981’den beri UNESCO’nun “Dünya Mirası Sit Alanı”.
Peki, sanat eseri yaratan insan ?
Yaratıcılıktaki yeteneğini yıkıcılıkta da gösteriyor.
Doğanın içindeki minicik canlıların yarattığı o muhteşem sanat eserini yok etmek için elinden geleni yapıyor.
Bugün resif büyük bir tehlike altında, mercanlar artık yok olma tehdidini yaşıyorlar.
Beyazlaşıyor ve ölüyorlar…
Nedeni de ağırlıklı olarak,
insanların yarattığı iklim değişikliği; sera gazı salınımı,
global ısınma ve kirlilik…
Resife civarındaki kömür,
petrol ve gaz endüstrilerinin verdiği hasarlar…
UNESCO sonunda, Great Barrier Reef’i, “tehlikedeki dünya mirası listesi”ne aldı.
Büyük Mercan Resifi’ni yok etmek için elinden geleni yapan ‘büyük insanlık’ aslında kendini de yok ettiğinin farkında mı?..
Biz farkında olanların çabaları, büyük kapitalistlerin para hırsının gücünü aşmaya şimdilik ne yazık ki yetmiyor…
Ruhuna ‘El Fatiha’ okunmadan önce o güzelliğin içine bir kez daha dalalım istedik…
Doğayı ve insanı, insanlığı koruma mücadelesine ise yılmadan, inançla berdevam…
(Ali Sirmen’i sonsuzluğa uğurladık. Anısına saygıyla…)