Ajans Bakırçay
2021-12-04 09:09:06

Han-ı Yağma

Muammer Toprakçı

04 Aralık 2021, 09:09

"Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma;
yasaya, kurala,
yönteme aykırı iş yapma."
Türk Dil Kurumu yolsuzluğu böyle tanımlıyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency İnternational)'de yolsuzluk için:
"herhangi bir görevin özel çıkarlar amacıyla kötüye kullanılması"
diyor.

TCK'da (Türk Ceza Kanunu) cezası olan yolsuzluk eylemlerinden bazıları
neler?
Rüşvet, zimmet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, irtikap,
dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma...

1912 yılında yazmış Han-ı Yağma'yı Tevfik Fikret:

"Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say,
Haseb, neseb, şeref,
oyun, düğün, konak,
saray,
Bütün sizin efendiler,
konak, saray, gelin,alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin,
bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!.."

17.yy'da Nabi ne demiş?

"Akçadur matlabı hep hükkamun
Neylesün merhametin imanun 
Yarayan anlara rüşvetle yarar
İlm-ü irfan u salahı kim arar..."

"Yöneticilerin istediği hep para/
merhameti, imanı neylesin/rüşvettir yarayan onlara/bilgiyi, görgü ve kültürü, bağlılığı kim araya..."

16.yy'da nasıl sesleniyordu Fuzuli?

"Selam verdim rüşvet değüldür deyu almadılar..."

Yani yolsuzluk;
kişi, kurum, parti ya da 
iktidarın verilen yetkiyi kişisel, ya da yakınlarının çıkarı için kullanması...

Bunun çarpıcı örneklerini, ihalelerin ilişkide olunan kişi 
ya da gruplara verilmesinde gördük, görüyoruz...

İktidar bunu yaptığında çıkarı zedelenen kim?
Kamu...
Yani halk...

Bunun önüne geçmek için ne gerekiyor?
Yolsuzluğu önleyici kurumlar ve bu kurumların sağlıklı çalışması...
Yani, hukuk devleti olmanın gereğinin yerine getirilmesi...

Peki, iktidar bu kurumların görevlerini yerine getirmelerini engelliyor ise ne oluyor?

Yolsuzluk ile 
hukuksuzluk birleşiyor...
O devlet 'hukuk devleti' olmaktan çıkıyor...
Hukuk devleti olmadan da 'demokratik devlet'
olunamıyor...
Bu yüzden de ikisini birlikte kullanıyoruz:
Demokratik Hukuk Devleti... 
(Bildiğiniz gibi, bir ülkede seçimlerin yapılıyor olması,
o devletin ne demokratik olduğunu ne de hukuk devleti olduğunu kanıtlıyor.)

Peki, bu yolsuzlukları kamuya kim duyuracak?..
Medya...
Ya medya da özgür değilse?..
Bağımsız olarak görevini yapması engelleniyorsa?..
Görevini yapanlar uyduruk gerekçelerle hapse atılıyor,
susturulmak isteniyorsa?..
Yazılı ve görsel medya çeşitli yollarla iktidar yanlılarının eline geçirilerek 'yandaş medya' haline getiriliyorsa?..

Bunları soruşturacak yargı bağımsızlığını yitirmiş ise?..
Kamu kaynaklarını kullananlar bunun hesabını şeffaflıkla vermiyor, yapılan yolsuzluklar cezasız kalıyorsa?..

İşte o zaman çürüme başlıyor...

1995 yılından bugüne her yıl,Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 'Yolsuzluk Algısı Endeksi' yayınlanıyor.
0 puan en yüksek yolsuzluk algısını, 100 puan ise en düşük yolsuzluk algısını gösteriyor.

Son yayınlanan 2020 yılı raporunda, Türkiye 40 puan ile 86.sırada yer aldı.
Yanımızdaki diğer 40 puanlı ülkeler hangileri?
Burkina Faso,Fas,
Hindistan, Doğu Timor, Trinidad ve Tobago...

Solomon Adaları 42 puanla üstümüzde...
Namibya 51 puanla üstümüzde...
Ruanda 54 puanla üstümüzde...
Botsvana 60 puanla üstümüzde...
Buran 68 puanla üstümüzde..
Henüz demokrasi ile tanışmamış birçok ülkenin de gerisindeyiz...

Avrupa Birliği ülkeleri mi?..
28 üye ülkenin tamamının puanı bizden yüksek...

OECD ülkeleri mi?..
Sondan üçüncü sıradayız...
Daha da acısı, Türkiye son 8 yıl içinde en çok gerileyen 5 ülke arasındaki yerini koruyor!..

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yönetim Kurulu üyesi Oya Özarslan'a göre,
Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda endişe verici durumunu koruyor...
(Avustralya'yı bir başka yazıda irdeleyelip, bir karşılaştırma yapalım.)

Yetmezmiş gibi, Mali Eylem Görev Gücü'de, 'kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı' gerekçesiyle Türkiye'yi gri listeye aldı.

Gri listede Türkiye ile birlikte yer alan ülkelerin bazıları:
Myanmar, Güney Sudan, Zimbabve,
Haiti, Cayman Adaları, Barbados...

Özarslan bu konuda:
"Bu listeden çıkmak kolay değil. Ciddi adımlar atılmadan 
pek mümkün görünmüyor. Listede yer alan ülkelere bakıldığında Türkiye, dünyanın kirli parasının saklandığı yerler arasına girdi." diyor...

Son günlerde gündem Türk Lirası'ndaki değer kaybı...

Türk Lirası bırakın dolar'ı, euro'yu; Tayland Bahtı'ndan Filipin Pesosu'na, Endonezya Rupisi'nden Peru Solü'ne... neredeyse tüm para birimlerine karşı ağır bir değer kaybına uğradı.

Seçimlerin bir an önce yapılıp, bu iktidara ve sisteme son verilmedikçe, han-ı yağma'nın önüne geçilmedikçe,
durumun daha da kötüleşeceğini görüp anlamak için müneccimlik gerekmiyor...

Bugün yapılacak (4 Aralık) Mersin mitinginin, bu süreçte önemli bir adım olacağı umuduyla...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.