Bugün konumuz futbol.
Göztepe'yi konuşup,
Göztepe'yi yazacağız.
Çünkü Göztepe Şampiyon…
Ortaokul, özellikle lise dönemlerimde
Göztepe’nin İzmir’de oynadığı tüm maçları seyrettim desem yeridir.
Üzüldüğüm anlar da oldu ama çoğunlukla coştum,sevindim…
İddiaya girerek, Göztepe uğruna saçlarımı sıfıra vurdurup kazıttığım (Altay’a yenilmiştik) ve okul disiplin kurulundan ağır ceza aldığım da oldu…
Anlayacağınız fanatik Göztepe’liydim.
Bu yüzden de bu yazıyı hoş göreceğinizi umuyorum.
Ali (Moskova Panteri),
Küçük Mehmet,
Çağlayan,Hüseyin,
Büyük Mehmet,
Nevzat (İngiliz), Nihat,Ertan,
Fevzi (Buldozer),
Gürsel (Koca Kaptan),
Halil (Bombacı)
Göztepe’nin bu efsane 11’i,yalnız benim değil, yalnız İzmir’in de değil, tüm Türkiye’nin gururuydu.
Çünkü Göztepe,Avrupa’da yarı finale çıkan ilk Türk takımıydı.
Kasım 1965’de,
Avrupa’nın o dönemde en güçlü takımı ve o yılın Bundesliga şampiyonu 1860 München’i, Cengiz ve Ertan’ın golleriyle 2-1;
Kasım 1967’de Atletico Madrid gibi bir devi Gürsel’in 1 ve Halil’in 2 golüyle 3-0 yendiğimiz maçları nasıl unutabilirim…
Avrupa Kupa Galipleri Kupası ve Fuar Şehirleri Kupası (bir anlamda şimdinin UEFA Kupası) maçlarındaki 10 galibiyet, 2 beraberlik ile Göztepe, Türk takımları arasında o dönemde Avrupa’da en başarılı 3. Türk takımıydı.
Kupa Galipleri Kupası’na iki kez, Fuar Şehirleri Kupası’na beş kez katıldı.
1968-69’da, 5 takımı eleyerek yarı finale çıkan ilk Türk takımı oldu.
Peki ya Türkiye’de?..
Anılar, anılar, anılar…
Yıl 1970.
Göztepe lig şampiyonu Fenerbahçe ile karşı karşıya…
Ertan, Gürsel ve Buldozer Fevzi’nin gölleriyle Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı alıyoruz…
(Oysa bir yıl önce aynı sahada şanssızlıkla bu kupayı Galatasaray’a kaptırmıştık.
Bu kez kupa müzemizde…)
Göztepe:
2 kez Türkiye Kupası’nı,
1 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı, şu anda sayısını anımsayamadığım çoklukta Spor Yazarları Derneği Kupası’nı müzesine götürdü.
1. Futbol Ligi’nde bir kez 3. (1970-71), dört kez de 4. oldu…
2. Lig’de (bu yıl olduğu gibi) şampiyonluklar yaşadı.
1. ve 2. Lig’de aldığı puanlara bakıldığında, Türkiye’nin 4. büyük takımı…
1980-81’de Karşıyaka ile oynadığı maçı 80 bin seyirci izledi.
Bu maç dünya futbol tarihine, 2.Lig’de oynanan en fazla seyircili karşılaşma olarak geçti.
Ve bu takım, bu yıl da Süper Lig’e ‘Merhaba’ dedi…
Artık Süper Lig’de bir İzmir takımı’da var…
Önümüzdeki sezon Gürsel Aksel Stadı’ndaki, “Göz Göz Göztepe” tezahüratları yeri göğü inletecek…
İzmir’de futbol Göztepe ile bir kez daha şenlenecek…
Göztepe, futbolda İstanbul Dükalığı’na son veren ilk Anadolu takımıydı.
Onun açtığı yoldan,
Eskişehir’ler, Trabzon’lar,
Bursa’lar… geldiler…
Göztepe’nin yazının başında isimlerini yazdığım efsane 11’inin tamamı Milli Takım’da da oynadılar.
O dönemde Göztepe’nin ve Milli Takım’ın da antrenörlüğünü yapan Adnan Süvari’yi de saygıyla anıyorum.
Bu başarılara imza atan Göztepe’de o dönemde bir tane bile yabancı oyuncu yoktu.
Bu başarılarılara, bu toprakların yetiştirdiği oyuncularla ulaştı…
İkinci Lig’den Birinci Lige çıktığı daha önceki şampiyonluk maçında (Antalya’da Rizespor’u yenmiştik) asılan bir pankart beni çok duygulandırmıştı.
Pankartı asan gençlerdi…
Ne yazıyordu o pankartta?
“Yaşımız 18 ve daha altı.
Biz ne Avrupa başarıları ne de 1. Lig gördük.
Ama biz efsanevi Göztepe’yi büyüklerimizden dinledik!..”
Gençler, bu yıl da yeni bir Göztepe destanına tanık oldular…
Onlar da Göztepe’yi ve gördükleri şampiyonlukları çocuklarına anlatacaklar…
Süper Lig’e Hoş Geldin Göztepe…
Göz Göz Göztepe…