...
Doğanın korunması; bugün ve gelecek kuşaklar için önemlidirDoğanın korunması ve bu bilincin, küçük çocukluk yaşlardan başlayarak insanların kazanması, insan sağlığının korunması, ülkenin kaynaklarının korunması ve kültürel açıdan da önemlidir.
Doğa; temiz hava, temiz su, temiz toprak ve sağlıklı ekosistemler anlamına gelir.
O nedenle, ormanlar, su kaynakları, canlı türleri yanı sıra, jeosit ya da jeolojik miras “jeolojik kalıt” adı verilen yeryüzü oluşumlarını da korumak gereklidir.
Aile ve okulda eğitimin, anaokulundan başlayarak verilmesi ve çevre ve doğa bilincinin oluşturulması, doğa ile uyumlu yaşam öğrenilmelidir.
Çünkü doğanın korunması, bugünü ve gelecek kuşakları, ülkenin her alandaki doğal varlıklarının korunmasını içine almaktadır.
Bu tür eğitim ve kültür ortamında yetişmiş, gençler ve erişkinler, görev aldıkları alanlarda, doğanın “yokedimine”, ülke kaynaklarının “yıkıma” uğramasına, “çalınmasına” aracı olmak istemez, doğanın korunmasına çalışırlar.
Avrupa Çevre Ajansı (AÇA): Uluslararası çeşitli kuruluşlar da bu alanda çalışmaktadır. Örneğin, Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) belirtilebilir.
Doğanın korunması kavramı içerisinde, görsel olması nedeniyle, çocukların ve halkın daha kolay öğrenebileceği ve az bilinen alanlardan birisi de doğadaki “Jeolojik miras” “Jeolojik kalıt” ve “Jeosit” adı verilen yeryüzü oluşumlarıdır.
Bu tür doğa oluşum ve yapıları, aynı zamanda çocukların, görsel algısının gelişimi yanı sıra, “düşünme”, “merak etme”, araştırma” güdüsü ve yetisinin gelişmesini de sağlar.
Jeolojik miras” “Jeolojik kalıt” ve “Jeosit” adı verilen oluşumlarıJeolojik Miras, önemli görsel, bilimsel, eğitsel ve kültürel değeri olan, doğal ve insan eliyle yok olma saldırısı altında bulunan, bilimsel olarak “jeosit” tanımı içine giren doğal yeryüzü jeomorfolojik oluşumlarıdır.
Bir bölgenin doğasındaki, bir “jeolojik miras” alanını, yer bilimleri ıışığında, doğası ve çevresi ile birlikte koruma altına alınması, gelecek kuşaklara aktarılması gereken yeryüzü şekilleridir.
Örneğin;
Kayaç, Fosil, Değişik yeryüzü oluşumları, Maden bileşikleri, Mineral bileşikleri vb. oluşumlar “Jeolojik Miras” olarak tanımlanır. “Jeolojik Miras”, “Jeosit” kavramı içerisine girer. Jeolojik miras “Doğa Okulunun” bir parçasıdır.Jeolojik mirasın;
Saptanması, Yerel yöneticilere bildirilmesi, Doğası ve çevresi ile birlikte korunması, Okullarda, Üniversitelerde öğrencilere, Yerel yöneticilere, Kırsal alanda köy yöneticilerine, Topluma tanıtımı ve öğretilmesi, Sonuçta korunması, Gelecek kuşaklara aktarılması toplumsal kültürün gelişmesi için gerekir.Bu nedenle, Türkiye’nin özellikle kırsal alanlarda olmak üzere her bölgesinde jeolojik miras konusunda bilgilendirici çalışılmalar gereklidir.
Jeolojik miras kavramı içine giren “jeomorfolojik” oluşumların saptanması için neler yapılabilir? Araştırılması, Yerinin ve niteliğinin saptanması, Görsel olarak belgelenmesi, Bilimsel olarak incelenmesi, Korumaya alınması, İlkokuldan başlayarak, okul öğrencilerine bilgi verilmesi, geziler yapılarak tanıtılması, Toplumda Çevre ve Jeolojik miras bilincinin oluşması Bu konuda yerel insanların girişim yapması ve yerel yönetimlerin bilgilendirmesi önemlidir. Yerel yönetimlere görevler düşmektedir; “İmar”, “beton”, “rant”, “yağma” yönetimi yerine, Aktif girişimci sosyal yönetimler oluştukça, Ülkenin doğal kaynaklarının korunması, Toplumun bilgilenmesi, Bu konuyu toplumun benimsenmesi, Yerel toplumun kültürel gelişimi açısından yaralı olacaktır. Güzelbahçe Olası “Jeolojik Miras” Oluşumlarıİzmir ve Ege Bölgesi, Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü kaynakları ve antik çağ kültür varlıkları açısından çok zengin bir bölgedir. Bunların sayısız örneği herkes tarafından bilinmektedir.
Bölgenin birçok antik değerinin, geçen yüzyılda yurt dışına gitmesi gibiÖrneğin, Berlin Pergamon Muesum'da bulunan Bergama Zeus Sunağı, vb)
Güncelde de bölgenin “altın madenleri”Örneğin, Bergama Ovacık Altın Madeni, Efemçukuru Altın Madeni, vb işlerin, çevresel etkisi, ülkeye “getirisi”, yurt dışına “götürüsü” tartışmalıdır.
Güzelbahçe bölgesinde, Küçükkaya, Payamlı, Kavacık yönündeki Efem Çukuru Altın Madeni İşletmesinin, sürüncemede kalan Çamlı Barajı yapımına etkisi konuşuluyor.Eskiden, Kızılbahçe adı ile bilinen Güzelbahçe’nin, Küçükkaya çıkışında, geçmişte işletildiği bilinen demir cevheri varlığı bilinmektedir.
Bu bölgede, yerleşim alanları komşuluğunda, demir cevheri içerdiği anlaşılan volkanik kütlelerin oluşturduğu katmanlı “tabakalı” görünümlü, kahverengi, düzensiz biçimlerdeki doğa oluşumları dikkati çekmektedir (Fotoğraf 1-3).
Bu jeomorfolojik oluşumların bölgenin “jeoljik mirası” olarak korunması, yok olmaktan kurtarılması, yerel yönetimler tarafından ilgi görmesi yerinde olur.
Çünkü gerek komşu yerleşim alanların olası saldırısı ile yok olabilir, gerekse yağmur, dolu, rüzgar, fırtına vb doğal olayların etkisi altında, bu doğal oluşumlar, özelliğini yitirebilir.
Fotoğraf 1-3. Demir cevherinin bulunduğu bölgede, yerleşim alanları komşuluğunda, demir cevheri içerdiği anlaşılan volkanik kütlelerin oluşturduğu katmanlı “tabakalı” görünümlü, kahverengi, düzensiz biçimlerdeki oluşumlar.
Sonuç ve Öneri“Jeolojik miras” kavramı içine giren ya da olası “Jeolojik miras” alanlarının;
– Koruma altına alınması,
– Okul çocuklarına gezdirilmesi, insanlara gezilerde gösterilmesi,
– Yoldan gelip geçenin ilgisini çekmesi,
– Bölgesel değerlerin toplum tarafından benimsenmesi ve sahiplenilmesi,
– Toplumda “doğanın korunması ve çevre bilinci ve kültürünün” oluşması,
– Çocuklarda, görme, öğrenme, merak etme, araştırma, sorgulama,koruma yetisinin gelişmesi için önemlidir.