Ajans Bakırçay
2021-06-30 21:01:51

Metin Küçükoğullarından

Baha Akıner

baha.akiner@mersin.edu.tr 30 Haziran 2021, 21:01

Aklımda çocukluğumdan kalan bir masal...

“Yüreğimden vurulduğum,

Bu kadar kötü zamanın öğle arasında,

Tam da "şu an"ımda...

Nasıl tedavi olacağız bilmem?

Nasıl çiçek koklayacağız,

Yaşam sevinçlerini öldürürken çocukların,

Nasıl seveceğiz ve Umut’lanacağız bir daha...”

derken………..

Metin ağabeyimin doğum günü olduğunu öğrendim…

Nasıl Umut’lanacağım tekrar hayata derken,

Güzel insanların varlığıyla Umut’landım yeniden…

Metin ağabeyimi bilir misiniz dostlar?

Tanır mısınız?

Müsaadenizle tanıtayım o zaman…

*****

“Aklımda çocukluğumdan kalan bir masal” dedim ya.

İşte tam da O…

O ve masal,

O ve dokunduğu yeri yeşerten, çiçeklendiren;

Masalları hayata bağlayan ADAM,

Bir güzel insan…

Toplanın hele.

Bir şeyler anlatacağım size.

Çaylar şirketten…

Anlatacaklarım Eski Türkiye’den…

Su ile çayın,

En muazzam şekilde birbirine karıştığı;

Taa içlerine,

Derinliklerine kadar,

Birbirlerini kanıksadıkları

ve dolayısıyla her yönüyle değişime uğradıkları

ve demini aldığı çayımın yudumunda,

Sizlerle birlikte,

2 muhabbet edebilmenin hazzında...

*****

Yıllar yıllar önceydi efenim...

Develer tellal,

Pireler berber filan da değildi…

Ama güzeldi her şey.

Güzeldi, doğaldı ve sahiciydi…

Yoktu çakma,

Her şey aslı gibiydi, kendisiydi.

İşte ondan dolayı her şey güzeldi…

Çocukluğumdu zaman.

Yüz yılı, bin yılı bilmem.

Başka bir çağ'dı, geride kalan...

Bin dokuzyüzlü yıllar...

Yeşilova Spor Kulübü'nün,

Genç takımında oynuyorum...

A'sı, B'si yoktu o zamanlar.

Hepimiz afilli delikanlılardık...

Dolayısıyla ayırmadılar bizi;

A'sı, B'si, güzeli, çirkini diye…

Dedim ya!.

Hepimiz iyi çocuklardık...

Tek tük çürük elmaları ayıklardı büyüklerimiz.

Bizden ayrı, bir kenara atarlardı.

Solar mıydı orada,

Yoksa değişime uğrayıp,

Geliştirip kendilerini,

Tedavi edip benliğini,

Tekrar gelirler miydi yanımıza,

Onu da bilemem...

*****

Uzatmayalım lafı!

Metin ağabeyimin;

Hocalığında,

Önderliğinde,

Ağabeyliğinde,

Yeşilova Genç Takımı'nda oynuyorum...

Sezon başlamak üzere…

-Baha'cığım, dedi.

-Bu hafta Tire'ye gidelim.

Babandan muvaffakatnâme alalım lisans için…

-Babam izin vermez Metin ağabey, dedim.

“Okumaya yolladı beni İzmir'e.

Futbolla ilgilenmemi istemez…

Aslında ister ama

Dersleri boşlayacağımı düşünür…

Hâlbuki seni tanısa,

Bunu sağlayacağını bilir ama...

Ne kadar başarılı olursak olalım;

Derslerimize sahip çıkıp,

Sarılmazsak,

Bizi onaylamayacağınızı bilir.

Ama tanımıyor seni…” dedim...

Zordur babamın güvenini almak...

Evet, yıllar sonra itiraf ediyorum!.

Bu lafım üzerine,

İlk maçıma;

Yani gidip babamdan izin alana kadar,

Yani babamla Metin ağabeyimi tanıştırana kadar,

(Bu arada ilk bakışta güvendi babam Metin ağabeyime)

Geçen sürede;

İlk maçıma,

Patates baskı lisansla çıktım.

En Ödemişlisinden...

Ve o ilk maçımda;

Ok gibi fırlayıp yayımdan,

Sahada adım atmadık yer bırakmamıştım...

2 de gol atmıştım...

Tariş'ti rakip...

Adım mı neydi?

Vatan ÖZTÜRK...

Yıllar yıllar önceydi...

Yüz yıl,

Bin yıl değil,

Bir çağ önceydi...

*****

Dedim ya:

Hiç unutmam...

Unutmadım...

Unutamadım...

Unutamam…

Seni de Metin ağabeyim;

Babalığını,

Ağabeyliğini,

ADAMlığını,

Hiç unutmadım...

Doğum günün kutlu olsun!...

Yapraklara dallara,

Yeşillere allara,

Nice nice yıllara koca ADAM...

Nice nice yıllara…

İyi ki benim ağabeyimsin.

İyi ki varsın...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.