Ajans Bakırçay
2021-06-12 09:34:34

Mutlu Prens

Muammer Toprakçı

12 Haziran 2021, 09:34

"Savaşta zayıflar güçlülerin kölesi olur,
barışta da yoksullar zenginlerin.." (O.Wilde)

İrlandalı yazar Oscar Wilde'nin, beş kısa öyküden oluşan "Mutlu Prens" kitabını sayın Cumhurbaşkanı okudu mu bilmiyorum.

Büyük yazarın,yalnız çocuklar-ve kendi çocukları-için değil, içindeki çocuğu öldürmemiş, çocuk ruhlu büyükler için de yazdığını söylediği
-hacmi küçük içeriği büyük-bu kitap,
sanırım çoğunuzun olduğu gibi benim de başucu yapıtlarımdan.

Neler yok ki bu masallarda?.. 

İnsana dair tüm duygular...
Çürüyen ahlaki değerler...
Kendini beğenmiş aristokratlar...
Çaresizliğe düşmüş insanlar...
Adaletsizlik...
İkiyüzlülük,bencillik,
umursamazlık, kötülükve özellikle kibir...

Diğer yandan; iyilik,
insan ve doğa sevgisi, yoksul ve ezilenlerin yanında olma, empati yapma ve birey olma çabası...

Büyük duvarların arkasındaki kocaman sarayında mutlu ama bir adım ötesini göremeyen; halkının acılarından,açlık,
yoksulluk ve sıkıntılarından habersiz bir prens...
Ölümünden sonra kentin en yüksek tepesine dikilir heykeli.

"Ben yaşarken,
yüreğim insan yüreğiyken gözyaşının ne olduğunu, ne anlama geldiğini bilmezdim; üzüntünün girmesine izin verilmeyen Sarayımda yaşardım çünkü...
Bahçemin çevresinde çok büyük bir duvar vardı ama onun ötesinde ne olduğunu hiç merak etmezdim.
Çevremdeher şey o kadar güzeldi ki...
Mutluydum..."

"İşte böyle yaşadım ben.." diye anlatmaya devam eder,
ayaklarının altında yatan kırlangıca...

"Ölünce, şehrin bütün çürkinliğini, bütün yoksulluğunu görebilmem için buraya, bu kadar yükseğe diktiler beni; yüreğim kurşundan olduğu halde ağlamamak elimden gelmiyor..."

Kırlangıçtan bir ricası vardır:
"Uzakta, küçük bir sokakta yoksul bir ev var... Elleri iğneyle delik deşik olmuş bir kadın terzilik yapıyor;
küçük oğlu hasta yatıyor, ateşi var,
portakal istiyor durmadan. Annesinin ırmak suyundan başka verecek bir şeyi yok.
Küçük kırlangıç,
kılıcımın kabzasındaki yakutu götüremez misin ona..."

Götürür kırlangıç...

Şehrin ucunda tavan arasında, ocağında ateşi olmayan, açlıktan neredeyse bayılacak halde, artık yazı yazamayacak kadar üşümüş yazara da prensin elmas gözlerinden birini...

Eve para götüremezse babasının döveceği,
başında beresi,
ayaklarında kunduraları ve çorapları olmayan,
kibritleri oluğa düşen küçük kibritçi kıza da diğer elmas gözü...

Köprüaltında birbirlerine sarılarak ısınmaya çalışan ve onları oradan kovan bekçiye 'açız' diye seslenen kimsesiz çocuklara ve tüm yoksullara yaprak yaprak çıkararak heykelin üzerindeki altın kaplamayı...

Sonunda kırlangıç soğuktan, heykelin ayakları dibinde ölür ve prensin kurşun yüreği ortadan ikiye bölünür...

Sayın Cumhurbaşkanı:
"Neymiş, millet açmış. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin..."
deyince yeniden elime alıp okudum bu masal kitabını...

Canım memleketimden birkaç insan manzarası:.

"Samsun'un Canik ilçesinde, 45 yaşındaki işsiz M.İ, eline 'İş Aş'
yazarak kendini astı..."

"İki çocuk babası,
bir süredir işsiz olan Adem Yarıcı, Hatay Valiliği önünde 'çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz'deyip,
kendini yakarak hayatını kaybetti..."

"İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 3.sınıf öğrencisi Sibel Ünli, 'Bir liraya karnımı doyurabilir miyim? Yemekhane kartımda para kalmamış, sadece bir lira' notunu bırakarak intihar etti.."

"Ankara Çankaya Belediyesi önünde bir vatandaş, elindeki benzin bidonunu üzerine döküp, intihar girişiminde bulunarak:
"Cumhurbaşkanına sesleniyorum, ben tek başıma sokakta yaşıyorum,
hırsızlık yapmıyorum. Adalet bu mu?.." diye seslendi...

2002-2019 yılları arasında geçim sıkıntısı nedeniyle 5806 kişi intihar etti.
(Cumhuriyet 24.2.2020)

Saray mı?..

"2019 yılında Cumhurbaşkanlığı, bir önceki yıla göre 4 kat daha fazla harcama yaptı. 2019 yılı harcaması 3.6 milyar lira olan Cumhurbaşkanlığı,
günde ortalama 10 milyon lira harcadı."
(Cumhuriyet 2.9.2020)

"Bir tarafta açlık ve yoksulluk, bir tarafta şatafat varsa burada bir sorun var demektir..."
Tırnak içindeki bu sözlerin benim olmadığı açık...

Kim söylemiş?
Sayın Cumhurbaşkanı.

Ya yoklukta ne yapmak gerek?
Onun da yanıtı var:

"Müminin görevi varlıkta şımarmamak,
yoklukta sabretmektir.
Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir..."

Ben bir zamanlar, simit ekmek hesabı yaparak ülkedeki yoksulluğu anlatan bir siyasetçiyi anımsıyorum...

Ya siz?..

Siyaset yolunun başında,
parmağındaki alyansı çıkarıp göstererek:
"Benim bütün servetim bu..."
diyen siyasetçiyi de...

Siz de anımsıyor musunuz?..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.