Ajans Bakırçay
2021-02-01 21:19:47

Ölümsüzlük Şerbeti

Muammer Toprakçı

01 Şubat 2021, 21:19

"Ağacın kökü toprak,
insanın kökü ekmek.
Ben Gökova'nın toprağından oldum, gün gelecek yine Gökova'nın toprağı olacağım..."
Diyordu bir söyleşisinde...
Yine diyordu ki:

"Ne mutlu Balıkçı'ya ki Anadolusu, ne mutlu Anadolu'ya ki Balıkçı'sı var..."

Birkaç gün önce kalplerimize gömdük ve diyorum ki:
Ne mutlu bize, bu toprakların insanlarına ki Şadan Gökovalı'mız vardı...

Bir öğretim üyesi olarak isminin önünde Prof.Dr. yazıyordu ama ondan öteydi...
Neydi?
Anadolu bilgelerindendi...
Aydındı...
Karanlıkları aydınlığa dönüştürenlerdendi...
Şairdi...
Yazardı...
Arkeoloji uzmanıydı...
Rehberdi...
Radyocuydu, proğram yapımcısıydı...
Gazeteciydi...

"Öğrenmenin en güzel yolu öğretmektir.
Öğrenmeyi sevdim. Türkiye'de görmediğim, gitmediğim ve anlatmadığım il yok..."
Diyordu...
Bu toprakları, Anadolu'yu öğretendi...
Bu toprakları, Anadolu'yu sevdirendi...

Adından belli, Gökovalı idi.
Ama diyordu ki:
"Muhafazakar yazarlarımızdan Refi Cevat Ulunay,
"Mutlu musun?"
diye soranlara;
"Hayır, İstanbulluyum" diye cevap verirdi. Bana "Gökovalı mısınız?" diye sorsanız,
"Evet ama aynı zamanda Konak (İzmir) ve mutluyum" cevabını veririm..."

İzmir'içe'liydi...

Sevdiği, bütünleştiği İzmir'e niçin böyle diyordu?
"Antik çağda iki varlık erkektir: Doğa ve nehir.
İki varlık da dişidir: Ova ve şehir.
İzmi'içe kraliçedir.
190 metre yükseklikteki Kadifekale'den, İzmir'içe çok güzel görünür..."

Bildiğiniz gibi, Heyamola Yayınevi'nin,
İzmir ve semtlerini tanıtan (sanırım 70'i geçti)
bir kitap dizisi var.
(Diziyi yayına hazırlayan sevgili Fergül'e teşekkür ve sevgiyle)
Dizide, Kadifekale'yi Şadan Gökovalı yazdı:
"İzmir'içenin Tacı Kadifekale"

Yine bildiğiniz gibi, Şadan Gökovalı, Haikarnas Balıkçısı'nın manevi oğluydu.
Ne diyordu Bakıkçı?
Ölsem de, ölüm beni yenememiş olacak, çünkü ardımda beni devam ettirecek olan Şadan var...

Çok sevdiği Anadolu insanı, daha sağlığında,
cadde, sokak ve tiyatrolara adını vererek ölümsüzleştirmişlerdi bu değerli bilgeyi...
İzmir Konak Belediyesi'nin, 1394 Sokak'ın adını değiştirerek, Prof.Dr.Şadan Gökovalı yaptığı toplantıyı yazarken ne diyordu sevgili Recai Şeyhoğlu?

"Bir ara elinde bardak gördüm. Yudumluyordu.
Ne çay ne sahlepti. İçtiği, ÖLÜMSÜZLÜK ŞERBETİYDİ. Çok kişinin içmek istediği..."

Anadolu sevdalımızı ölümsüzlüğe uğurladık...
Işıklarda uyusun...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.