1. Kuzey Irak Operasyonu’nun Bilinmeyen Yanları
Saygı Öztürk
“Araştırmacı gazeteciliğin günümüzdeki önderlerinden” Saygı Öztürk, Hürriyet, Sabah, Star ve Sözcü gazetelerinde gündem yaratan haber ve röportajlarıyla Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ödülleri dahil olmak üzere değişik meslek kuruluşlarının 30’dan fazla ödülünü aldı. Akdeniz Gazeteciler derneği tarafından da “Yılın yazarı” seçilen Saygı Öztürk gazeteci olarak araştırma haberleri yanında Türkiye’nin yakın siyasi tarihini ve çekişmelerini bilgi ve belgeleriyle dününü ve bugününü ele alan kitaplarıyla bir çok bilinmeyeni ortaya çıkardı…
Bir röportajında yazarlığını şöyle ifade ediyor Saygı Öztürk;
“…Masa başında değil, hep sahada çalışan, yeri geldiğinde mayınlı araziler üzerinde yürüyen bir gazeteciyim. Belki her meslektaşımın yazmaya cesaret edemediği konuları da yazdığım doğrudur. Ama haberlerimde, yazılarımda, kitaplarımda, televizyon ve radyo programlarımda kimseye hakaret etmiyor, aşağılamıyor, tarafların görüşlerini de mutlaka alıyorum. Yorum yapmaktan çok belgelerle olayları ortaya koyuyor, yorumu da okuyucuya bırakıyorum…”
İşte o kitaplarından biri olan “Sınır Ötesi Savaşın Kurmay Günlüğü” nde Türk ordusunun ilk kez 1992 yılında Kuzey Irak'a girdiği ve terör örgütü PKK ya karşı yaptığı operasyonu savaş ceridelerinde ki notlarla gün yüzüne çıkarıyor Saygı Öztürk. Ceridenin yanında harekata iştirak eden Tuğgeneral Mete Sayar ve Binbaşı Levent Ersöz, Albay Aziz Ergen ve diğer askeri personel yanında aşiret mensupları, harekatı takip eden gazetecilerden alınan bilgilerle harekatın siyasi yönü, askeri boyutu, planlama ve icra safhaları tüm yönleriyle ele alınıyor…
Kitabın sonunda harekatta şehitlerimiz ve yaralanan personelin isimleri yer alıyor bir saygı eseri olarak…
Kitabın tanıtım bülteninden;
‘Bir isteğin var mı evladım?’ Askerin görmekten başka ne isteği olabilirdi. O da, komutanından istekte bulundu: ‘Gözlerimi istiyorum Komutanım…’ “Komutansan telsizden iki kelime duyarsın. ‘Mayına bastık’ veya ‘sıcak temas var.’ Aradan yıllar gibi uzun süren, ömründen neleri aldığını bilemediğin 20-30 saniye sonra ‘Yaralımız var’ sesini duyduğun zaman, ‘şehidimiz yok’ diye sevinirsin. ‘Yaralıyı almak için helikopter hazır olsun’ dersin. Bu ilk hareketin başlangıç cümlesidir.” Bizim toplumsal belleğimiz zayıftır. Çoğu şeyi unuturuz. Ancak işin bir boyutu daha vardır. Unutmasak bile perde arkasını bilmeyiz. Kıbrıs Harekatından sonra yapılan en büyük harekatın gizli belgeleri, konuşmaları, gelişmeleri ve bugüne kadar duymadığımız olaylarıyla günbegün seyri… Harekat öncesi ve sonrası… Yurt dışında terör örgütüne karşı silahlı harekat yapmanın güçlükleri, maddi ve manevi maliyeti… Acı ve tatlı anları…”
Kitaptan alıntı yapmayacağım çünkü yapılacak alıntılarla anlatılacak olaylar değil anlatılanlar, kurgu değil, hayal değil birebir yaşanmışlar. Okundukça hafızamızı zorlayan gerçekler, sıradanlaştırdığımız terörün bugün hangi nokta da olduğunu bize hatırlatan gerçekler.
Teşekkürler Saygı Öztürk artık toplumumuzda sıradanlaşan ve uzantısı TBMM de temsil edilen hatta iktidarın devamı için pazarlık yapılan terör belasını bir defa daha gözler önüne serdiğin için. Kitabın sonunda adları yazılı şehitlerimize ve bugüne kadar bu dava uğruna şehit olanlara rahmetle, gazilerimize, orada görev yapanlara sevgi ve saygıyla… 06.05.2024