Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100ncü yılını kutlayacağımız 2023 yılına girerken yılbaşı mesajları yayınlanıyor sağlık, huzur ve mutluluk dilekleri içeren. Önceki yıllarda olduğu gibi hep bir umudu içeren, geçmiş yılı aratmasın dileği ile biten mesajlar…
2010 yılından bugüne kadar bloğumda ki her senenin “Son Söz” yazılarına baktım gördüm ki her geçen yıl bir önceki yılı aratmış. İyi dilekler sadece satırlarda kalmış.
2023 farklı olur mu diye düşündüm özellikle “İkinci Yüzyıl” temalı bir başlangıç bir değişimin habercisi olurmuydu?
Neden olmasın dı, olurdu da nasıl?
Çözüm Anayasa da yazılı ve bu yazılı olan amir hükümleri uygulayacak bir iktidarla.
Anayasamızın 2nci maddesi ‘Cumhuriyetin Niteliklerini’ belirtir. “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
Hiç merak ettiniz mi ‘başlangıçta belirtilen temel ilkeler’ neler? Tamamını Anayasanın ‘Başlangıç’ bölümünde okuyabileceğiniz o ilkelerden dördü:
“…Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;“
“Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;“
“Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;“
“Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;…”
Bu ilkeleri okuyunca hadi gelin şöyle bir geri dönelim ve yaşadıklarımızla, okuduklarımızla, duyduklarımızla, gördüklerimizle, hissettiklerimizle bir bakalım uygulamalarına.
Millet iradesini kullanan kişi ve iktidarının “…Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı” ilkesine uyduğunu söyleyebilir misiniz?
Kuvvetler ayrımı ilkesi devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Yürütmenin devlet organlarının tamamına kuvvetler birliği ilkesi uyguladığı bir sistemde kuvvetler ayrımı ilkesinin uygulandığını söyleyebilir misiniz?. Yargı bağımsız ve tarafsız mıdır?
Bu hükumet sistemi ile milli menfaatlerin korunduğuna, ülkenin bölünmez bütünlüğü esaslarına aykırı işlemlerin yapılmadığına, Atatürk ilke ve inkılaplarının korunduğu ve uygulandığına inanıyor musunuz?
Sosyal devlet ilkesinin onurlu bir hayat sürme seviyesinde uygulandığını görebiliyor musunuz?
Benim cevabım hayırdır. Başlangıçta ki bu temel ilkeleri yok sayan bir sistem doğal olarak Anayasanın diğer maddelerinide kendi iradesine göre değerlendirecektir…
Böyle bir sistemde vatandaşların sağlık, mutluluk ve huzur içinde olmaları beklenemez o beklenti sadece temenniden ibarettir.
Onun için 2023 yılında bu beklentilerimizi gerçekleştirecek bir değişim ve bu değişimle gelecek sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum.
Sağlıcakla kalın…