Ajans Bakırçay
2025-02-10 08:56:53

Türk Silahlı Kuvvetleri ve itibar

Hasan Zeki Sungur

10 Şubat 2025, 08:56

Sözlük anlamıyla “saygı görme, değerli bulunma, güvenilir olma” anlamına gelen “itibar” sözcüğü Beştepe’de ki harcamalar karşısında yapılan “itibardan tasarruf olmaz” açıklaması ile gündemde yerini almıştı.

MSB lığının 30 Ağustos’ta Kara Harp Okulunda ki mezuniyet töreninden sonra kendi aralarında ki kılıçlı yemin sonrasında beş teğmen ve üç sicil amirinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilmesiyle oluşan tepkiler üzerine yaptığı açıklamanın bir bölümünde aynı sözcüğü kullanması dikkatimi çekti...

‘...Bu gençler söyledikleri sözlerden değil, önceden planlı, toplu ve organize bir disiplinsizlik yaptıkları, mutlak itaati bozdukları ve TSK’nın “itibarını” zedeledikleri için cezalandırıldılar...’

Yani diyor ki MSB lığı Teğmenler bu hareketleri ile TSK’nın değerini düşürdüler, saygınlığını zedelediler, güvenirliğine gölge düşürdüler.

O zaman soruyorum üniformasının üzerine giydiği sarık ve cübbe ile tarikat fotoğrafları ortaya çıktıktan sonra hakkında soruşturma açılan Tuğamiral neden ihraç edilmedi de emekliye sevk edildi ve emekli haklarından faydalanıyor bu fotoğraflar ve bu karar TSK’nın itibarını zedelemedi mi?

Soruyorum, El Kaide bağlantılı Nusra Cephesinin kurucusu daha sonra Heyet Tahrir Eş-Şam'a dönüşen terör örgütünün lideri o günkü adıyla Ebu Muhammed El Golani, bugünkü adıyla Ahmed Şara ve Suriye Cumhurbaşkanı olarak Beştepe’de askeri tören mangası tarafından selamlanmasını terör örgütleriyle çatışmasında binlerce şehit vermiş TSK’nın itibarı açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ve yine soruyorum Tuzla Piyade Okulunda 10 Kasım töreninde yaşananların ardından TSK'den ihraç edilen teğmenin, Harp Okulu'nda azınlık da olsa bir grup olduğunu belirterek ve “Üstlerimize iletmemize rağmen resmi bir işlem yapılmadı” sözlerini de içeren açıklamasını okudular mı ve bu açıklamayla ilgili TSK’nın itibarı hakkında ne düşünüyorlar?

Ve de son olarak soruyorum 30 Ağustos’ta KHO da yaşanan olayla ilgili soruşturma aşamasında ki usulsüzlükler ve siyasi baskı hakkında medyada yayınlanan haberlerle, karara karşı oy kullanan KKK lığı Kurmay Başkanı Korgeneral, Lojistik Başkanı Tuğgeneral, Hukuk Hizmetleri Başkanı Hâkim Albay ve YDK Şube Müdürü Personel Albayın aşağıda ki karşı oy gerekçeleriyle TSK nın itibarı hakkında ne düşünüyorsunuz?

“TSK İç Hizmet Kanunu'nun 13'üncü maddesinde; 'Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir' şeklinde tanımlandıktan sonra askerliğin temelinin disiplin olduğuna vurgu yapılmıştır.

TSK Disiplin Kanunu'nun 1'inci maddesinde; bu Kanun'un amacının, Türk Silahlı Kuvvetlerinde etkin bir disiplin sisteminin tesisi, muhafazası ve idamesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 20'nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, 'Hizmete engel davranışlarda bulunmak' hali Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler arasında sayılmış ve 'Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır' şeklinde tanımlanmıştır.

Belirtilen mevzuat hükümleri kapsamında olaya dönüldüğünde; atfedilen eylemler nazara alındığında, programda bulunmayan ve mevzuattan kaldırılan andı tören esnasında okumak ve vefat eden Harbiyeli devre arkadaşını anmak için devre birincisi tarafından yapılması planlanan tören konuşmasında değişiklik yapılması yönündeki devre birincisi ile Alay kıdemlisi Harbiyeli arkadaşları tarafından yapılan müracaatların 'Her asker resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaatını söz veya yazı ile en yakın amirinden başlayarak silsile yoluyla yapar' hükmü kapsamında kaldığı, bu müracaatlara her defasında olumsuz cevap verildiği ve resmi törende halihazırda yürürlükte olan Milli Savunma Üniversitesi Tören Yönergesinde yer alan andın okunacağı yönünde emir verildiği, nitekim 30 Ağustos resmi töreninde de yürürlükteki yönergede yer alan andın okunduğu, resmi tören bitiminde söz konusu andın okunmayacağı yönünde malum ve muayyen hale getirilmiş hizmete ilişkin bir emrin bulunmadığı, resmi törenin bitiminde söylenen 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' söylemi ile okunan andın içeriğinin;

Anayasa'nın 2. maddesi ile Harp Okulları Kanunu'nun maddeleri dikkate alındığında hukuka aykırılık teşkil etmediği ve bu nedenle de haklı olarak disiplin soruşturmasına konu edilmediği, öte yandan bir önceki gece yapılan kutlamada bir kısım Harbiyelilerce söz konusu andın plansız şekilde de olsa okunması hususu birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, personelin eyleminin Devletin ve TSK'nın itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranış veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiil olarak kabul edilemeyeceği ve buna bağlı olarak Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektirir 'Hizmete engel davranışlarda bulunmak' disiplinsizliğini de oluşturmayacağı, aksi yöndeki kabulün orantılılık, gereklilik ve elverişlilik alt ilkelerini içeren 'ölçülülük' ilkesine uygun olamayacağı gibi hakkaniyete de uygun düşmeyeceği, bu nedenle personel hakkında Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği vicdani kanaatinde olduğumuzdan aksi öndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmadık.”

Yukarıda açıklanan karşı oy gerekçesinde de anlaşılacağı gibi ihraç kararı siyaseten aldırılmış, hukuki gerekçelerden uzak olmanın yanında TSK’nın da itibarsızlaştırılmasına yol açmıştır. TSK’dan hukuksuz bir şekilde ihraç edilen subayların itirazları ve devamında ki hukuki süreç bu konunun daha uzun bir süre gündemde kalacağını gösteriyor. İnanıyorum ki TSK’nın itibarını düşünen bağımsız ve tarafsız yargı mensupları bu kararı bozacak 8 subayı görevlerine iade ederek TSK’nın itibarını geri kazandıracaktır...