Dün akşam İzmir,
aramızdan ayrılışlarının 40.yılında, Türkiye topraklarının yetiştirdiği iki değerli evladını, iki sanatçıyı,
S.Günay Akarsu ve Suat Taşer'i andı.
Tarihi Bıçakçı Han'daki bu vefa toplantısında ben de, Töb-Der'in sanat etkinliklerine yaptığı unutulmaz katkıları nedeniyle Suat Taşer ağabeye minnet duygularımı kısacık da olsa aktarmanın mutluluğunu yaşadım.
12 Eylül öncesi yıllar...
Hakkari'den Edirne'ye öğretmenler, Töb-Der İzmir Şubesi üyelerinin gönüllü çabalarıyla hazırlanan yaz kamplarına geliyorlar.
Dinlenmeyi kültürel etkinliklerle de zenginleştirmek gerek.
Hazırladığımız oyunları sunacağız.
Ama hiç birimizin tiyatro deneyimi yok.
Suat Taşer hoca,
gönüllü olarak bizlere ders veriyor.
Gümrük'de bir binanın 8. katı.
Asansör yok.
Ve Suat Taşer elindeki koca çantasıyla hiç yüksünmeden o merdivenleri çıkıyor,
ki astımı var...
Aksatmak ne sözcük.
Her çalışmaya tam vaktinde gelip başlıyor.
Verdiği dersten öte,
öncelikle duruşuyla etkiliyor bizleri...
Yaşam disipliniyle örnek oluyor...
Tiyatro sonra diyor.
Önce Türkçe,
önce anadilimiz,
önce dil bayrağımız...
Önce doğru konuşma,
doğru vurgu,
doğru diksiyon...
Sonra oyun ve konuya odaklanma...
Öyle bir kuşaktılar ki, 40'lı kuşağın toplumcu şairleri diyoruz onlara.
Onlar kimler mi?
İşte ilk aklıma geliverenler:
Nazım Hikmet, Enver Gökçe, Ahmet Arif,
Cahit Irgat, Rıfat Ilgaz, Arif Damar,
Hasan Hüseyin, Hasan İzzettin Dinamo, Ömer Faruk Toprak, Ceyhun Atıf Kansu, Suat Taşer...
Halkı düşündüler;
emeğin, emekçinin yanında oldular,
onların haklarını savundular.
İş, ekmek, özgürlük istediler...
Tam bağımsız Türkiye...
Şiir yazdılar,
yargılandılar...
Zindanlarda yattılar...
Suat Taşer'in yargılandığı şiirinin adı :
Önce Sonra...
Ne mi diyor Suat Hoca dizelerinde?...
"Merhaba
Tohum
Tohumcuk
Rüzgar
Yelken
Merhaba...
Önce onlar,
Sonra ben...
Önce birer birer,
Sonra hep beraber...
Merhaba...
Önce yol
Sonra menzil
Önce bir adım,
Sonra adım adım...
Merhaba..."
Bugün de tüm bunlara 'Merhaba' demiyor muyuz?
Onları, Suat Taşer'i iki sözcükle anlat derseniz,
"İnanç" derim...
"Umut" derim...
Ne diyor Suat Taşer Umut şiirinde?
"Ummaktır yaşamak.
İbret al, ders al
geceden
Çevir başını
gökyüzüne
yıldızlara bak
Güneşli sabahların
umududur yıldızlar.
Zaman bizim dostumuzdur unutma,
En az hürriyet kadar.
Ummaktır yaşamak.
Serçe kuşu gibidir umut,
Dal yorulur serçe yorulmaz..."
Ve bir çağrısı vardı Suat Taşer'imizin...
Neydi o çağrı?
"Çoğalmak var,
azalmanın yanında
siz hiç
uzatın ellerinizi,
uzatın uzatın,
kalkın ayağa...
Diri soluklarla
güzlensin adımlarınız
bir çiçek açsın
içinizde kocaman
geleceğe
ışıdı evren,
ışıdı düşünce
ışısın karanlıklarınız...
kaç kere öldünüz
gizli gizli yazık
Kalkın ayağa...."
Suat Taşer'imizin çağrısına bugün de kulak vermemiz gerekmez mi?..
Anılarına bin saygı, sevgi...
Başta Bilgehan Oğuz,
bu geceyi hazırlayan,
katkı sunan tüm dostlara sonsuz teşekkürler...