Ajans Bakırçay
2023-06-04 15:43:47

Yanı başımdaki Nazım...

Muammer Toprakçı

04 Haziran 2023, 15:43

3 Haziran 2023.
Nazım Hikmet’in 60.ölüm yıldönümünde, İzmir Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’ndeyiz.
Aktardığım duygularımı,
aklımda kaldığınca sizinle de paylaşmak istedim:

Çocuğum.
1964 yılı olmalı, evden ayrıldım, İzmir’de Hisarönü’nde bir lokantada yatıp kalkıyor, okula gidip geliyorum. Hisar Camisi’nde namaz kılıyorum.
Geceleyin çevre evsiz barksız sokak çocuklarıyla doluyor.
İnançlıyım ama bu adaletsizliği anlayamıyor,
içimden isyan ettikçe de korkuyorum.

Nazım Hikmet’in elle çoğaltılmış birkaç şiiri geçiyor
elime. 'Kara Kaplı Kitap' şiirini okudukça dünyam değişiyor,
korkumu atıyorum:

“Yazık yazık bize ki asırlarca aldandık!.
Karanlıkta çizilen izleri görmek için,
Görüp yüz sürmek için,
Yazık, yazık bize ki bir çırağ gibi yandık…

Ne beş vaktin ezanı, ne Anjelüs çanları
Zincirden kurtardı yoksul çalışanları.
Yine biz köleleriz,
efendilerimiz var,
Yine her mel’un taşı yosunlaşmış bir duvar,
Esir-efendi diye koymuş da adlarını,
İki bahta ayırmış arzın evlatlarını…”

Nazım yanıbaşımda…

1969 Gencim, İstanbul’da meydanlardayım.

Nazım yine yanıbaşımda…

“Yine kitapları, türküleri,
bayraklarıyla geldiler.
Yürüdüler karanlığın üstüne,
Dalga dalga aydınlık oldular,
Meydanları doldurdular yine.

Safları sıklaştırın çocuklar,
Bu kavga Faşizme karşı
Bu kavga Hürriyet kavgasıdır.”

Yıl 1973.
Elazığ'da, nikah memurunun küçük odasında, çoğu Diyarbakır hapishanesinden yeni çıkmış, saçları kesik dostlarımızın arasında Nuran ile evleniyoruz.
Nazım yanıbaşımızda.
Nikah davetimizde Nazım’ın satırları:

“İkimiz de biliyoruz sevgilim,
Öğretebiliriz
Dövüşmeyi insanlarımız için,
Ve hergün biraz daha candan
Biraz daha iyi sevmeyi…”

Ankara’dan müfettişler geliyor, bu dizeler için soruşturma geçiriyoruz…

Töb-Der İzmir Şubesi başkanı olarak Mamak’tayım…
Nazım yine yanıbaşımda:

“İçerde bir tarafınla yalnız kalabilirsin,
Kuyunun dibindeki taş gibi.
Fakat öbür tarafın
Dünyanın kalabalığına
Öylesine karışmalı ki,
Sen ürpermelisin içerde 
Dışarda kırk günlük yerde
Yaprak kımıldasa….

Yani içerde onyıl, onbeş yıl 
Daha da fazla hatta geçirilmez değil, geçirilir
Kararmasın yeter ki
Sol memenin altındaki cevahir…”

12 Eylül faşist darbesi sonrası, 1982’de ülkemden ayrılmak zorunda kalıyorum.
O zor günlerde Nazım yine yanıbaşımda…

“Sen şimdi yalnız saçımın akında,
Enfarktında yüreğimin,
Alnımın çizgilerindesin memleketim.
Memleketim, memleketim…”

Sovyetler Birliği’nde Moskova’dayım.
Bu kez ben Nazım’ın mezarı başında saygı duruşundayım…
Onun dizelerini mırıldanıyorum:

“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim,
Akar suyun, meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı…
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
-çürüyen diş, dökülen et-
Bir daha dönmemek üzere yıkılıp gidecekler.
Ve elbetteki sevgilim, elbet
Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
Bu güzelim memlekette hürriyet…”

Nazım Hikmet hep yanımda, yanıbaşımda…
Anısına sonsuz sevgi, saygı…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.