Az önce Gazete Duvar'da okudum haberi.
Yüreğim yandı.
Gelmiş geçmiş en büyük "düdük"
virtüözü olarak kabul edilen Ermeni sanatçı Civan Gasparyan'ı kaybetmişiz...
O küçücük düdükten çıkardığı o ses var ya o ses...
İnsanın ruhuna işleyen o ses unutulabilir mi...
Güzelliğin,
iyiliğin,
barışın sembollerinden, az kalmış "bilge" insanlardandı...
Hiç değilse "Gladyatör" filmindeki ya da Anadolu Ateşi'nin "Troya" gösterisindeki müziğinden anımsarsınız...
"Nasıl böyle duygulu, dokunaklı çalıyorsunuz?"
sorusuna verdiği yanıt unutulabilir mi?
Elini önce yüreğine götürüp, "burası olmazsa"
diyor ve sonra da ağzına götürüp devam ediyor: "buradan ses çıkaramazsınız..."
"O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gidiyorlar..." birer birer...
Ve geriye Civan Gasparyan'dan şu söz kalıyor miras olarak bizlere:
"İyi kötü millet yoktur, iyi kötü insanlar vardır..."
Ailesi Muş kökenli değerli sanatçının anısına saygıyla...