Kadın üzerinden siyaset yapan adamları çok zavallı buluyorum ve bu şahıslar hakkında hiçbir şey yazmak istemiyorum. Ancak böyleleri, çıtayı iyice yükseltip de kadını (eve) kapatma heveslerini gerçekleştirmeye niyetlenince sessiz kalmak...
Milletvekilliği ciddi bir iş, ancak milletvekilliğini, parmak kaldırıp indirmek diye anlayan vekiller TBMM'yi basalı beri gayrı ciddi bir iş haline geldi. Devamında TBMM'de de bolca gayrı ciddi durumlar yaşandı. Anayasa ve meclis iç...
Ölmüş oğlunun yüzünü yüzlerce kez öpen anne için, ne kaldı geride? Kızının başını bekleyen baba için ne kaldı? Tuttuğu küçük elin gittikçe soğuyan ısısından başka ne? Ne kaldı, yüz bin ölünün gerideki milyonlarca yakını...
Uzlaşmayı öğreniyoruz, çünkü öğrenmek zorundayız. Barışmayı öğreniyoruz, çünkü vuruşurken hayatı kaçırıyoruz, yaşayamıyoruz. Büyümeyi öğreniyoruz, çünkü yetişkin ergenliklerimizle bir yere varamıyoruz. Konuşmayı öğreniyoruz,...
Derin Devlet canım benim! Seni ben pek çok pek çok severim desem de inanma, çünkü sen var ya sen, evlat olsan sevilmezsin. Çünkü sürekli çok ama çok kötü şeyler yapıyorsun. Kendi insanına eziyet ediyorsun. İşkence ediyorsun. Ülkende akıllı...
Kılcal damarlarına kadar dışkıya batmış bir bedene şişeler dolusu temiz kan vermek gibi bir şey mi yoksa, merkezine Kemal Kılıçdaroğlu'nu koyduğumuz naif hayal? Öyle ya, memleket dediğimiz beden bunu kaldırabilir mi, yoksa tiryakinin...
Vatandaşlık görevlerinin farkında olan vatandaşlarda, önümüzdeki seçimin seçim güvenliğinin sağlanıp sağlanamayacağını bilme ihtiyacı oluşmuş ve bu da sizlere bazı sorular sormamız ve sizlerden bazı taleplerde bulunmamız mecburiyeti...
Sola sağ seçtirme senaryosu ile kim bilir kaç seçimdir, aynı filmin değişik versiyonları çekiliyor. Setteki biz figüranlar, kendisine başrol verilen esas oğlanı alıp başımızın üstüne koyuyor, diyar diyar dolaşarak onu seçtirmeye çalışıyoruz. ...
Hasta kalp krizi geçiriyor. Bir biçimde ulaştırdılar hastaneye kendisini ama doktorlar hiçbir şey yapmıyorlar, hastanın başında bekleşiyorlar. Ne bekliyorlar? Başhekimlerin başhekiminden izin… Üç gün beklendikten sonra, dördüncü gün,...
Ülkedeki herkesin kendisiyle yüzleşmesi ve yapabiliyorsa kendisini aklaması gerekiyor. Bu artık bir mecburiyet oldu. Özellikle yetkililer… Öncelikle sizlerin kendinizi aklamanız gerekiyor. Kendinizi aklayabilmeniz için de aynaya bakarak ve kendinize...
Kaç kişi öldük, kolonuna beton yerine köpük doldurduğun binalarda; civarda yok ekiplere bizi kurtarın diye bağıra bağıra, alet edevatı olmayan yakınlarımızın yüreklerini kanata kanata, çığlıklarımızı duyan çaresiz ellere saç baş...
Halkın güvenini kötüye kullanmanın bazı sonuçları olur. Vatandaşların, yapacakları bağış için Haluk Levent'e güvenmesi ve yardımlarını Haluk Levent eliyle yapması bu sonuçlardan sadece biridir. İktidar, halkın iyi niyetini her...
Günlerdir çok acayip şeyler yaşanıyor. Aklımızın almadığı şeyler. Anlayamadığımız ve nice kendimizi zorlasak da anlayamayacağımız şeyler. Bir yanda halk seferber olmuş. Afet bölgelerine her tür ihtiyacı karşılayacak yardım kolileri...
Harıl harıl yanıyor soba, kavrulmuş bir hava yükseliyor evden. Ayaklarım on ayrı kentte ve yüzlerce köyde ayrı ayrı üşüyor diye belki, Kirişlerin, kolonların altında ayrı ayrı donuyor diye ellerim… Ne yapsam ısınmıyor içini deprem...
Bendeniz, yukarıdaki ada sahip aşağıdaki yazıyı yazmaya çalışırken, evimi iki kere su bastı. Suyu çekmeye gücüm yetmediği için günlerce cup cup suyun içinde dolaştım. Derken İstanbul'da Büyükelçilikler kapatıldı. Sonra İstanbul...
Almanya'da yaşayan gazeteci, yazar, sanatçı on bir kişi, cezaevindeki Selahattin Demirtaş'a birer soru gönderiyorlar. Bu kişilerin içinde Günter Wallraff da var. En Alttakiler adlı kitabın yazarıdır kendisi. En Alttakiler'de Türkiye'den...
Truman Doktrini ve devamındaki Marshall Planı'ndan beri, bizleri kimin yöneteceğini Batı seçiyor ve bir bardak su eşliğinde önümüze hap gibi koyuyor. Yut bunu! Yutuyor muyuz? Evet. Bugüne kadar hep yuttuk. Bardaktaki suyu son damlasına...
Yusuf annesini yanında isteyen bir çocuk. Annesi suçluymuş, cezaevindeymiş. Bu ülkede suçlu sayılma kriterleri çok tuhaf olduğu için annenin suçuyla ilgilenmedim. Marketlerde kadınların etek altı fotoğraflarını çeken bir acayip komiserimiz;...
Güven denilen şey, kendimizi, sırtımızın dönük olduğu arkadaşımıza bırakıp bırakamayacağımızla test edilir. O arkadaşımıza güveniyorsak kendimizi arkaya doğru bırakırız, güvenmiyorsak, bırakmayı istesek bile bırakamayız....
Sizi, sizleri, yaptıklarınızı savunmaya davet etmemiz farz oldu. Kim ki o 'Siz”? Siz işte, siz… Mesela, annelerinin, saçının telini koklamaya kıyamadığı evlatlarını, işkencelerle öldürenler; Faili meçhullerin, adı sanı belli...
'Düşünüyorum, öyleyse varım” diyen Descartes'ten dört yüz altmış dört yıl sonra bile memleketimiz, 'Düşünüyorsa öldür!” diyen adamların elinde çırpınıp duruyor. Düşünüyorsa öldür! Neden? Çünkü sevmeyiz. Çünkü...
Sevgili İmamoğlu, İnsanlarda çok nadir bulunan empati becerisine doğuştan sahip olan şahane insan, örnek eş, iyi baba; Aynı sofrada yemek yeme ihtimali bile olmayan insanların, bir araya gelerek seçtiği siz nadide başkan; Seçildiğiniz halde...
Bataklığa itilmiş de boynuna kadar çamura gömülmüş birer zürafayız sanki hepimiz. Bize yardım edebilecek olanlar karşıdan bakıyor ve bizim çamur banyosu yaptığımızı düşünüyorlar. Karanlık adamlar bizi çamura iterlerken kendi aramızda...
Kaz tüyü giysiler ve yastıklar için canlı canlı yolunur kazın tüyleri. Kaz tüyü yastıklarda yatmak için tek tek yolunur Cumhuriyet'in ilkeleri. Kaz tüyü yastıklarda asla yatamayacak kula kul kişilerin çıkarcılık kokulu destekleri...