Biz bize iyi geliriz. Geliriz de ‘ben'i, ‘biz'e veremeyiz. Tutuşsak el ele birlikte güzel yürürüz, Yürürüz de eli elden esirgeriz. Memleket elden gidiyormuş, gitsin. Memleket batıyormuş, batsın. Yedi cihana rezil olmuşuz, olsun....
Vatandaş, herhangi bir densizin, her zaman tokatlayabileceği bir şamar oğlanı mıdır? Vatandaş, kendi diyeceğinden başka hiçbir şeyi, görülmeye, duyulmaya değer bulmayan siyasetçilerin, içine onurunu ve etini koyup afiyetle yiyebilecekleri...
Garip Arapça kökenli bir sözcük. 'Kimsesiz, zavallı olan, gurbette yaşayan, yabancı olan, elgin, acayip” demek. TDK öyle diyor. Garibe, 'şaşılacak şey, yadırganacak şey.” demek. Bunu söyleyen de TDK. Bu tanımları okuyunca şöyle...
İneği, koyunu sağ, halkı sağ, vatanı sağ. Sağılacak bir şey kalmayana kadar sağ. Toprağı oy, sağ, İnsanı soy, sağ. Sağ olanın cebini, ölü çiçeğin rengini sağ. Irmağın suyunu, türkünün hoş sesini sağ. Çayın vatanını, buğdayın...
Liderler: Birbirlerinden puan kapma yarışını bu günler için saf dışı bırakır ve sadece neyin ülke yararına olacağını düşünebilirlerse; (Bunun gerçekleşmekte olduğunu bir süredir görebiliyoruz.) Birbirlerine karşı açık olur ve birbirlerine...
Mahallenin delisi Asemptomatik, beni ziyaret etmek için, sık sık tımarhaneye geliyor. Her gelişinde de yeni haberler getiriyor. Son ziyaretinde anlattıkları, bana gündelik ve sıradan şeylermiş gibi geldi. Asemptomatik, Şefik'in yaptığı...
Bir robota hangi komutu verirseniz, onu yapar. Onu nasıl programlamış iseniz öyle davranır. Diyelim ki işkenceci bir robot imal ettiniz ve ortalığa saldınız. O robot, sorgulamaz, kendisinden isteneni yapar. Durması bildirilene kadar hedefteki kişiye...
Ön Not: Bu bir köşe yazısı değildir. Gülmek isteyeni güldüren, ağlamak isteyeni ağlatan, oynamak isteyeni de oynatan, çalgılı çengili, şarkılı türkülü karışık ve ‘denişik' bir türdür. Oyunumuzda- yazımızda oyun-sayfa arası...
Akıldışı olaylar birbirini kovalıyor. Uzun sürmüş bir kâbusun içinde uyuduğunuzu sanıyorsunuz. Uyanmak ve kabustan kurtulmak istiyorsunuz ama olmuyor. İçinde bulunduğunuz kâbusu dışarıdakilere anlatmak ve kâbusun dışında kalanları...
Şefik, geçen gün efendi babamızı linç ettirmeye kalktı. Efendi babamız, o gün ne yemişti de öyle cesarete gelmişti bilmiyoruz, Şefik'e, 'Rica ederim siz de biraz efendi olmayı deneyiniz.” demiş çünkü. Vay! Sen misin öyle diyen?...
Çukurdakiler, zincirlerini şakırdatarak, yeni gelenin (farklı zincirlenmişin) üstüne saldırmaya, hamburgeri ısırıp koparmaya, karınlarını doyurmaya davrandılar. Ancak o sırada neyse ki beklenmedik bir şey oldu ve domuz bağıyla zincirlenmiş...
İnsanları, her halkasından bayağılık akan pis bir zincirle sardılar. Her birini birer rulo hâline getirip birbirlerine bağladılar. Zincirlenenler, uzaktan bakılınca yan yana dizilmiş döner dürümlerine benziyorlardı. İnsan, ayırt edemediği...
İşlerine gitmek için evlerinden çıkan insanlar, sokağın başında bekleyen jandarmalar tarafından durdurulup evlerine geri gönderildiler. O gün iş yoktu, sokak yoktu, ekmek yoktu… 41 yıl önce bugün: Sıkıyönetim ilan edildi. Bütün...
Silah yapıp satan adamların ülkesinde barış var, varı yoğu silaha yatırıp vuruşanların ülkesinde savaş. Silah yapıp satan adamın ülkesinde adalet var, silah alıp savaşanın ülkesinde, ah keyfiyet, kaos, ilelebet. Silah yapıp satan adam...
İlk hayal: İlk iş köy okulları onarılacak ve yeniden açılacak. Şehirlere doluşmuş insanlar yavaş yavaş köylerine geri dönecekler. Köyler dolunca tarım tekrar canlanacak. Tarımı bilen son dedeler-nineler ölmeden onlardan tarım öğrenilecek....
Görüntüler korkunç. Akdeniz'den, Doğu Anadolu'dan, Karadeniz'den, Ankara'dan, İstanbul'dan gelen görüntülerin tümü korkunç. Akdeniz çiçeği böceği, kurdu kuşu, ağacı hayvanı, dağı taşıyla yandı. Can pazarının...
Dosya 1 Orman yanıyor. Yangını söndürecek uçakların hepsi cezalı. Tek ayak üstünde dikile dikile canları çıkmış. Olsun, belki hâlâ işe yarayanı vardır. Olmaz. İhaleyi kazanamadı. Yok devenin nalı! Orman yangınını söndürmek için...
Çare çare diye Muharrem İnce'ye koştuk. O hepimizin ağzının tam ortasına edene kadar… Sonra Sedat Peker çıktı. Ondan bir şeyler bekledik. Birilerini rezil edecek de onlar da koltuklarını bırakacaklar. Hah! En azından insan içine çıkamayacaklar....
TDK, ar için utanma, utanç duyma diyor. Buna göre ar, utanma duygusu, arsız da utanmaz demek oluyor. Arsızlık da utanmazlık haliyle. Had, yetki değeri, bilme derecesi, bilgi ve benzerlerinin sınırı, ucu… Uzunca bir süredir ar ve had ortalarda...
Turgay Yıldız'ın kalple ilgili bir sorun nedeniyle ölmesine aklım bir türlü yatmıyordu. Beni tedirgin edip duran bu şüphe, Nazar Muhammed'in öldürülmesi haberiyle daha da kuvvetlendi. Karı koca ikisi de çok değerli iki kalp damar...
Lime lime dökülen gündeme katlanabilmemizi sağlayan birisi vardı. Gülümseten, güldüren, sırtlarımızdaki milyonlarca yükü birkaç sözle hafifleten birisi… Kimseyi kırmayan, incitmeyen; kırıp dökenleri eleştirirken, eleştirdiklerini bile...
Ne oldu da oldu anımsamıyorum ama aklıma birden Yaşar Kemal Vakfı düştü. İnternete girip aradım, buldum. Sayfalarını geze geze yazıları okudum. Derken Yaşar Kemal takvimi gözüme çarptı. Sonra, aşağıya aldığım paragrafı içeren takvim...
Bir tırpan vardı ya hani üstümüzde savrulup duran, işte o tırpan zıvanadan çıktı. Pek yakında parçalanıp dağılacak. Bu son dönüşleri… Sona yaklaştıkça hızlanıyor da hızlanıyor. Başını eğip kurtulabiliyordun bugüne kadar belki...
Herkes patlamaya hazır birer bomba gibi. Sağa sola verip veriştiren, onu bunu diline dolayıp ağzına geleni söyleyenler bir miktar rahatlıyorlar belki ama susanlar için genel durum çok vahim. Herkeste bir çaresizlik hali ki çaresiz insandan korkulur....