Çin yapay güneşini deniyor. 150 milyon derece sıcaklığa ulaştığını duyurdu. Hint uydusu Mars'ın yörüngesine yerleşiyor. Kim bilir neler neler araştıracak. Elon Musk, uzay turizmine odaklı roketini sekizinci kezdir deniyor. Uzaya yolcu...
Bahardan bir şey anlamamıştık. Yaz geldi dayandı, yazlıklarortaya çıkmadı. Kış geldi, kışlıklar geçen kıştan beri aynı yerde kalmıştı dabulmak zor olmadı. Korona aklımızı başımızdan aldı, her şey şaştı. Doğrusundan şaşmayan...
Meteor yağmuru olsa seve seve izlerdik. 'Bak, bak! Aaaa, aman sen de! Göremedin işte! Bıraksana şu telefonu elinden. Güneye bak, güneye…” falan feşman diye diye. Her kayan yıldızla (meteorla) birlikte hazırda bekletilen dilekleri tutardık...
'Elinizdeki, dilinizdeki, cebinizdeki, bedeninizdeki silahları yavaşça yere bırakın ve bir adım geriye çekilin!” çağrısında bulunan bir hareket var. 'Erkekliğimizi masaya yatırma ihtiyacından doğmuş bir hareket.” diyorlar...
Herkesi susturmanın bir yolu var. Ağzına bir lokma bal çal, sustur. Bir makam ver sustur. Cebine para doldur, sustur. Kısacası satın al sustur. Satın alamadıkların ne olacak? Onun da kolayı var. Korkut sustur. Ya korkmuyorsa? Yaşam kalitesini...
Kemal Kurkut'u gördüm rüyamda. 'Öğrenciyim ben.” diyordu. 'Müzik bölümündeyim.” İnanmıyorlardı. 'Teröristsin sen.” diyorlardı. 'Olmasan ne işin var Nevruz'da?” 'Nevruz bir bayram.” diyordu Kemal....
Europol (Avrupa Birliği Polis Teşkilatı), salgın sürecindeki Avrupa'da, siber suçlar ve sahtecilikte artış görüldüğünü açıklamış. Siber dolandırıcılığın kurbanlarından birisi de ben oldum geçen hafta. Dolandırılışımı hikaye...
Bu yalan dönem, tüm zamanların da zaten en kırılgan duygusu olan ve sık sık kuşkudan kuşkuya savrulan fakat yine de var olan, gerçek olan, sahici insanın da en çok ihtiyaç duyduğu, insana kendisini diğer bütün duygulardan daha iyi hissettiren...
Karşı safındakilerin açıktan ve basitin basiti sözcüklerle suçladıkları, kendi safındaki bazılarının da alaylı gülücükler ata ata şov adamı dedikleri bir kültür-sanat-insanı, doğa-can-canan insanı, ilk büyük sınavını veriyor....
Geçmiş olsun Sevgili İzmir'im. Yorgunsun biliyorum; üzgünsün, biraz ölü, çok çok da yaralısın. Bu son olsun ama lütfen son olsun. Seni bir daha kimse incitemesin. Kimse canını yakamasın. Gerekli sorular sorulsun, vicdan yerine cüzdan...
'Güzel insan” bir sıfat tamlamasıdır ve nadir bulunan bir insan türünü anlatır. Güzel insan olmak öyle bir şeydir ki o tanım, o insanı bütün diğerlerinden başka bir yerde tutar. Ulaşılmaz bir tepede değil hayır, ulaşılması zor...
Biz 10 Ekim'i 9 yaşındaki Veysel'in günü diye biliriz. Veysel'le birlikte 103 ölü, 400'ü aşkın yaralı canın ve acıdan taş kesmiş toplumun, darmaduman olmuş ailelerin günü diye. Ankara Garı önünde bir kanlı gün diye....
Elinizden paspas düşmesin, kapınızın önünü temizleyin durun fark etmiyor, yine de her yer tozlu. Evlerin içi, bahçeler, sokaklar, caddeler, şehirler, dağlar. Özellikle de dağlar. Yeşilken boza dönüşen toz dağları. Yeşilken kara küle...
Katil erkekler, öldürdükleri bunca kadınla diğer kadınlara bir mesaj gönderiyor, bir şeyler söylemeye, gözdağı vermeye çalışıyorlar. Ancak burada biraz duralım. Çünkü böyle bir yazıya, kadın cinayetlerine belki kadınlardan daha da...
İki arkadaşımın iki kitabını okudum. İkisi de birer ön okumaydı ve ben okurken bir yandan da ön okumaların gerektirdiği işlemleri yaptım. İkisi peş peşe oldu. İkinci kitap biterken usuldan bir şeyler belirdi zihnimde. Önceki kitaba dönmek,...
Korona atağa geçti. Niye geçmesin? Adı üstünde, mikrop sonuçta. Bayram seyran, ortalık insan kaynıyor, fırsat bu fırsattır! Nasıl olsa insanlar çok da rahatlar. Maskeler fora edilmiş. Mesafe kuralı unutulmuş. Evde kalmak mı? Aa! O da neymiş?...
Bugün, Kim bilir kaç kadın yarınki katiliyle tanışacak? Kaç kadın yarınki katilinin maço tavırlarına hayran kalacak? Kaç kadın yarınki katiline aşık olacak bugün? Kaç kadın kendi katiliyle, özbeöz kendi katiliyle, evlenecek? Bugün İstanbul...
Epey bir zamandır bekliyordum bunu. Telefonda numarasına rastladıkça aramak istiyor ama arayamıyordum. Eşinin vefatından sonra hiç aramadım. Baş sağlığı dilemeye ne elim vardı ne de dilim. O zaten aramazdı. Konuşamadık. Yazarları çatısının...
Altmış beş yaş ve üstü diye anılan abi ve ablalarımızın en büyükleri, McCarty'nin taze çimen biçer gibi biçtiği bir kuşaktan doğmuş olan insanlar. Dünyaya ‘Bebek Patlaması'nın yaşandığı zamanlarda merhaba diyenler. Söz...
2020 hiç unutulmayacak biçimde akıllarımıza kazındı ama gün ve ay adları gölgede kaldı. Hep evde, hep evde olununca o adlar önemini yitirdi ve işlevleri de sanki bir miktar azaldı. Pazartesi olsa ne olur, Cuma olsa ne olur, buna pek aldırmamaya...
Hızır bir darağacında öldü, İlyas öbür darağacında. Derken Deniz, Hüseyin, Yusuf; kimseyi öldürmemiş, kimsenin canını yakmamış, kimseye kötülük etmemiş, ama belki birilerini gagalamış üç genç kuş çıkıp geldi. İkisi Hıdrellez'in...
İçeridekileri dışarı salıverilen toplum, koronanın yanında bir de sapıklarla, katillerle, hırsızlarla ve mafya vb. karanlık adamlarla bir arada yaşamayı öğrenecek. İsterse öğrenmesin. Öğrenmeyip de ne yapacak? Öğrenmeye yanaşmayanlardansanız...
'Haydi yazlığa gidelim hanım.” dedi adam. 'Haydi yazlığa gidelim anneciğim, canım sıkılıyor.” dedi çocuk. 'Haydi yazlığa gidelim, bunları burada zapt edemeyiz.” dedi kadın. 'Haydi yazlığa gidelim, orada hiç olmazsa...
Hepimiz var oluşumuzu altmış beş yaş ve üstü kişilere borçluyuz. Onlar olmasaydı bugün hakaretamiz sözler eden ergenlerin, çirkin kabadayılığın getirisi çirkin ünlenmelerden iyice başı dönmüş sözde delikanlıların ve kıt fikirli...