Bugün;
Türk edebiyatının ve yazım dünyasının
En önemli Yazar ve Şair'lerinden,
Aziz NESİN doğdu dostlar...
20 Aralık 1915'te,
Heybeliada'da...
Aziz NESİN, 105 yaşında...
***
UNESCO’nun yayınladığı
Dünya çeviri bibliyografyasına göre;
Nâzım Hikmet,
Yaşar KEMÂL ve
Orhan PAMUK'un ardından;
Eserleri yabancı dillere en çok çevrilen,
Dördüncü yazardır,
Aziz NESİN...
Gülmecenin dahi ustası…
Büyük yazar…
Zindanlara,
Sürgünlere,
İşsizliğe,
Tehditlere rağmen;
Tüm yaşamı ve mücadelesi
Tutarlılık,
Kararlılık,
Direnmeyle geçen bir cesur yürek…
Güç dönemlerin devrimcisi…
Zekası, dili ve kalemi keskin muhalif…
Maddi olanaklarını;
Kimsesiz çocukların eğitimine harcayan,
Hümanist eğitimci…
Ülke sevdalısı…
Giresun’un Şebinkarahisar ilçesine bağlı,
Ocaktaşı köyünden gelerek İstanbul’a yerleşen
ve bahçıvanlık yaparak geçimini sağlayan,
Abdulaziz Bey'den oldu...
Adına Şiir'ler yazdığı Hanife Hanım'dan doğdu...
***
Yokluk yıllarıydı...
Sekiz yaşındaydı Aziz…
Bir Cuma namazına gittiklerinde babası,
Geredeli Ali Galip isimli biriyle tanıştırdı...
Geredeli Ali Galip,
Yani Aziz'in Galip amcası;
Arapça, Farsça, Fransızca
ve yüksek matematik bilen,
Bir Rıfai ve Kadiri dervişiydi…
Şairdi; mahlası, “Galib-i Nihani” idi...
Marş bile besteliyordu. Hattat'tı…
Zamanına göre çok ileri bir adam olduğu için;
Ne hocalarla, ne de şeyhlerle uyuşabilmişti.
Bu yüzden işi gücü yoktu...
Kasımpaşa'nın Çürüklük Tekkesi'nin,
Küçük odasında kalıyordu...
Topuğu yırtık çoraplı,
Tabanı delik ayakkabılı,
Yarı aç, yarı toktu...
Okumayı, yazmayı öğrendi Galip amcasından...
Arapçayı
Hüsn-ü hat yani güzel yazıyı,
Kaligrafiyi öğrendi Aziz...
Hesap, hendese (aritmetik-geometri) öğrendi...
O 8 yaşında hafız oldu...
***
Zorluklarla geçiyordu yaşamları...
Babasının bahçıvanlık işleri;
Bazen vardı,
Bazen yoktu...
Define aramaya merak saldı babası,
Abdulaziz Bey...
Evden ayrıldı ve kayboldu.
Babasız kaldı Aziz...
Babasız kaldı diye,
Darüşşafaka'ya yazdırırlar...
Ancak Aziz gururludur...
Babasının sağ olduğunu bildiği için;
Babasız kalanların okuduğu,
Bu okulda okumayı,
Kendine yediremez...
Vicdanı el vermez...
Sürekli okuldan kaçmalarının ardından,
Darüşşafaka'dan atılır...
***
"Bütün anneler, annelerin en güzeli!.
Sen, en güzellerin güzeli!...
Onüçünde evlendin,
Onbeşinde beni doğurdun,
Yirmialtı yaşındaydın,
Yaşamadan öldün!...
Sevgi taşan bu yüreği sana borçluyum.
Bir resmin bile yok bende,
Fotoğraf çektirmek günahtı!...
Ne sinema seyrettin, ne tiyatro.
Elektrik, havagazı, su, soba
Ve karyola bile yoktu evinde!...
Denize giremedin,
Okuma yazma bilmedin!...
Güzel gözlerin,
Kara peçenin arkasından baktı dünyaya!...
Yirmialtı yaşındayken,
Yaşamadan öldün!...
Anneler artık yaşamadan ölmeyecek!...
Böyle gelmiş,
Ama böyle gitmeyecek!..."
Bu Şiir'i yazdığı annesi,
Henüz 26'sında;
Yokluktan,
Çaresizlikten ölür...
Rahmetli annesinin yaşadığı dönemdeki,
Okuması yönündeki telkinleri
ve kimsesiz kalması sonucunda,
Kuleli Askeri Lisesi'ne girer Aziz...
Buradan mezun olup,
Askeri Fen Tatbikat Okulu'nda,
Subay olarak okurken;
Aynı zamanda,
Güzel Sanatlar Akademisi'ne de kaydolur...
Burada Vedia Hanım'la tanışır.
Ve mezun olduğu yıl 1939'da evlenirler...
Vedia Hanım'dan,
Ateş ve Oya adında 2 çocukları olur.
Fakat 1948 yılında boşanırlar...
***
Mezun olduğu yıl;
İlk defa,
Vedia NESİN imzasıyla,
Aşk şiirleri yayınlar Aziz NESİN...
1944 yılında da;
"Millet" dergisinde,
Hikâyeleri yayınlanmaya başlanır...
Sırasıyla;
"Tan" ve "Gerçek" gazetelerinde,
Hikâyeleri yayınlanır.
Artık bilinen bir mizahçıdır...
1946 yılında;
Gerçek gazetesi,
25. sayısında kapatılır...
Aynı yıl;
Sabahattin ALİ,
Rıfat ILGAZ
ve karikatürist Mim Uykusuz ile
4 kafadar edebiyatçı,
"Markopaşa"yı çıkarmaya başlarlar...
Çok başarılı politik mizâh yapan dergi;
Politik erk tarafından,
Defalarca kapatılır...
Dergiyi;
Her defasında,
Başka bir isimle tekrar çıkarırlar...
Bu durum,
1950'de,
Politik erkin aklına gelip;
Dergiyle birlikte,
Derginin basıldığı matbaayı da,
Kapatana kadar devam eder...
Ardından Aziz NESİN tek başına,
Sırasıyla;
"Baştan" ve
"Yeni Baştan" dergilerini çıkarır...
Bu dergiler de kapatılınca;
1954 yılında,
"Akbaba"da yazılar yazmaya başlar...
Bir yıl sonra,
1955'te,
Kemâl TAHİR ile,
"Düşün" adlı bir yayınevi kurarlar...
Fakat;
1962 yılında,
Belirsiz bir nedenden yayınevi yanar...
***
1956 yılında evlendiği
Meral ÇELEN'den de;
Ali ve Ahmet adında,
2 çocuğu daha olur Aziz NESİN'in...
Aziz NESİN,
Yaşamı boyunca;
Yazdıklarından ötürü,
Birçok kez tutuklanarak,
Hapis cezasına çarptırılır...
Politik baskılardan dolayı,
Onlarca takma isim kullanmışlığı vardır...
Aziz NESİN;
Tüm bu baskılara rağmen ülkesinden,
Mizâhından,
Kaleminden hiç vazgeçmemiştir...
1972 yılında kurduğu Nesin Vakfı,
Bunun en büyük kanıtıdır...
***
2 Temmuz 1993'te;
Pir Sultan Abdal etkinlikleri dahilinde,
Sivas’a gider...
Kaldığı oteli,
Madımak'ı yakarlar,
35 can ölür...
Aziz NESİN, ölmez!...
Sözde kurtarılması sırasında bir itfaiye eri;
Tüm gücüyle yere fırlatır,
Aziz NESİN, yine ölmez!!...
Sivas Katliamı'ndan sonra,
Uyuma zorluğu belirir Usta'da...
2 yıl boyunca geceleri gözüne uyku girmez!.
Sabaha doğru dalaaar, gider!...
***
6 Temmuz 1995'te,
Söyleşi için gittiği Çeşme - Alaçatı'da,
Yine bir uykusuz gece oturmasında,
Kalp krizi geçirir...........
"Öyle bir ağlasam,
Öyle bir ağlasam ki çocuklar!.
Size hiç gözyaşı kalmasa!...
Öyle bir aç kalsam,
Öyle bir aç kalsam ki çocuklar!.
Size hiç açlık kalmasa!...
Öyle bir ölsem,
Öyle bir ölsem ki çocuklar!.
Size hiç ölüm kalmasa!..."
dediği gibi aynı........
Ulu çınar,
80 yaşında hayata veda eder............
de
başaramaz ki Usta!...
Yine çocuklar;
Ağlamakta,
Aç kalmakta,
Ölmekte!!...
***
Bedeni ayrılır dünyadan ama...
Arkasında;
Örnek alınacak onurlu,
Mücadeleci bir yaşam
ve sayısız ödüller,
Eserler,
Birbirinden değerli yapıtlar bırakarak,
Sonsuza kadar yüreğimizde yaşayacak Usta...
Ruhun şâd olsun,
Güzel insan...
Anısına ve muhteşem üretimlerine saygıyla...
Deniz Erdem 4 Yıl Önce
Harika
Murat Tolunay 4 Yıl Önce
Diline ve kalemine saglik usta,cok degerli insanlari yok saydilar ama kalplerden atamadilar.Hollanda dan selamlar