Demir Parmaklıklardan Biyometrik Çiplere Dogru Evrilirken (?!)
Geçerli ve gerekli nedenlerle gönüllü olarak evlerimizden çık(a)madığımız pandemi günlerinde en az covit-19 kadar pik yapmış başka kavramlarla da haşır neşir olduk.
5G, Biyogenetik Silahlar, Biyometrik Çipler vs. üzerinden üretilen onlarca komplo teorileri.
Karantina süreci, bildiğimizi sandığımız; tecrit, gözetim, sosyal mesafe, hapsolmak ve özgürlük gibi başka kavramları da yeniden tanımlamamız gerektiğini hatırlattı.
Hapishanelerin kuruluşunda normal olan 'BEN' ile anormal olan 'ÖTEKİ'nin etkisi söz konusudur. Belli sayıda makbul yapılar ve ideolojiler belirlenir. Bunların dışında kalanlar marjinal olup mimlenirler.
Modernitedeki düzende hiyerarşi hakimdir. Merkezi bir yapı oluşturulur. Bu tek merkezi yapı hiyerarşik bir biçimde toplumun diğer kısımlarını kontrol edip denetim altına alır. Bu denetimi yasalarlada meşrulaştırır. İktidar dediğimiz şey gücü elinde tutmak için merkezde olan, aslında merkezin konumunu kendine göre belirleyendir. Krallıklar, Cumhuriyetler, Demokrasiler vs... hepsinde topluluğun hakları ve ödevleri konusunda karar veren ve bu kararları meşru hale sokan iktidar sahipleridir. Örneğin, bir kral kendini tarihsel olarak bir hanedan üzerinden geçerli kılar. Dini bir güç O krala taç giydirir. İlahi irade kral üzerinden kullanılır. Tanrının isteğine ve kurallarına karşı çıkanlar ya işkence görür ya da idam edilirler.
Seküler Toplumların daha sağlıklı oldugunu düşünürsek yanılmış oluruz. Çünkü "İktidar" denen kavram bu toplumlarda da mevcut. Bu kez güç sahiplerini meşrulaştıran dayanaklar 'Tanrı' veya 'Din' değildir. Tüm bunların yerini alacak 'Toplum Sözleşmesi', 'Vatandaşlık' yasalar gibi benzeri kavramlar olacaktır.
Foucoult der ki "Gözetim olmazsa düzen olmaz''. Gözetip kontrol eder yasalarlada sınırları çizerek topluluğu merkezi hale getirsiniz. Kontrol edebilmek için merkezi bir gözetim mekanizması kurmak şartdır. Düzen, benzeyenler ile benzemeyenleri, uyumlularla uyumsuzları birbirinden ayırır. Kabul görenleri belirler diğerlerini dışarıda bırakır. Hayat, dışarda kalanlar için hep zor olacaktır.
Akıl Sağlığı toplumsal bir normdur. Tüm kurallar böylesi normlarla şekillenir. Eskiden Akıl Hastlarının içinde kötü ruhlar olduguna inanırlardı. Kaptansız gemilerle açık denizlere doğru bırakılırlardı.Marjinaller herzaman bir bahane ile uzaklaştırırlar. Yapamadıklarında da gözetim altında tutarlar. Geleneksel dönemlerde yasa yapıcıların dayanağı Tanrı ise Modern dönemde bilim, bilgi oldu. Bugünlerde de ENFORMASYON’u (haberleşme) elinde tutanlar güce sahip olanlar.
İzlemeyenler için ''SNOWDEN''ı tavsiye ederim. Edward Snowden'ın gerçek yaşamından senaryolaştırılmış bir film. Kötüleri yakalayıp engel olmak için yerin altında bir gözetim merkezi kurarlar. Meşrulaştırmak için de çalışanlara yapılan herşeyin sapkınlar ve pedofililer için olduğu söylenir. Peki ya Özgürlük?... Snowden bir süre sonra işlerin yolunda gitmediğini farkeder. Amaç suçluları yakalama bahanesi ile insanları kontrol altında tutmaktır.
Kapitalizmin kendini yeniden kurgulayıp gücünü kazanmak adına yeni merkezileşme arayışlarını iyice gözden geçirmeliyiz. Postmodernizmin de tüm bu merkeziyetçiliğine karşı duran çok parçalı yapısını alternatif olarak görüp artı ve ekisleriyle üzerinde epeyce bir düşünmeliyiz.
Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak diyenlere katılmamak elde değil. Kocaman gözetleme kulelerine ya da demir parmaklılklara ihtiyaç kalmayacak. Akıl sağlıgını yitirenlerin bindirildiği kaptansız gemilerin yerini nasıl Ruh Sağlığı Hastaneleri aldıysa, bu kez belki de çipler aynı işi görecek.
Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak, lakin bazı şeyler hiç değişmeyecek, hep aynı kalacak. İktidarların yöntemleri değişse de kendisi hep aynı... Ta ki bizler özgürlüğün anlamını kavrayıp, değerini farkedip ortaklaşabildiğimiz o güne kadar. Yoksa Hasan Ali Toptaş'ın (gölgesizler syf.58) dediği gibi; "Hani yaşayan birkaç kişi başını kaldırıp arada bir gökyüzüne bakmasa mavi diye birşey kalmayacak. Her yer zifiri karanlığa batacak"
Yasemin Özbek 5 Yıl Önce
Küreyerellesmenin tipik örneğini pandemi de yaşadık.Özgurlugun anlamı daha da bir vurdu bizi.Kalemine sağlık.
Semra Güran 5 Yıl Önce
Etkileyici
Semra Güran 5 Yıl Önce
Etkileyici
Hilmi 5 Yıl Önce
Tebrikler başarılar