Çocuklarımıza ve torunlarımıza;
“Cumhuriyet, demokrasinin temel ilkelerinin uygulandığı bir yönetim şekli olarak 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile gerçekleşmiştir. Peki ya Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bu yönetim şeklini ülkemize getirmemiş olsaydı neler olurdu? Hiç düşündünüz mü? Özellikle kadınların toplumsal hayatta, ailede yaşantısı nasıl olurdu?
Öncelikle şunu söylemeliyiz ki 100'ncü yılını kutladığımız Cumhuriyetimizi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde başlatılan Milli Mücadeleye ve sonunda kazanılan Kurtuluş Savaşımıza borçluyuz. Milli Mücadeleyi ve Cumhuriyete giden yolu adım adım okuyup öğrenmeliyiz ki parçalanmış ve İç Anadolu bölgesine sıkıştırılmış bir imparatorluktan bağımsız ve çağdaş bir ülkeye götüren süreci değerlendirebilelim…
İşte bu süreçte çağdaş bir ülke olma yolunda ki devrimleri göreceksiniz ve bu devrimlerde “Cumhuriyet Olmasaydı” sorusunun cevabını bulacaksınız.
Cumhuriyet ilan edilmemiş olsaydı, millet değil padişahın kulu ümmet olarak kalırdık, ülkemizde halkın hür iradesiyle katıldığı seçimler yapılmaz, halk kendi kendini yönetemez, parlamenter sistem, başbakan ve cumhurbaşkanı olmaz, yerlerinde tek bir kişi padişah olurdu ve kararları o verirdi. Yönetim şeklimiz cumhuriyet olmasaydı, demokratik toplum olamazdık. Hak ve özgürlüklere sahip olamazdık. Bizi yöneten insanları özgürce seçemez, istediğimiz şekilde yaşayamazdık.
“Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi Anayasada yer almasaydı vatandaşlar eşit olmaz inancı, yaşam tarzı ile ötekileştirilirdi.
Osmanlı da meclis vardı ama kadınlar meclise giremezdi; seçim vardı ama herkesin seçme ve seçilme hakkı yoktu. Cumhuriyet olmasaydı kadınlar bugünkü kadar sosyalleşemeyecek, seçme ve seçilme hakları olmayacaktı. Türk kadınları, cumhuriyetin getirdiği evlenme ve miras hukukundan faydalanamayacaktı. Aile birliği sadece erkek egemenliğinde olur, kadın – erkek eşitliği olmazdı. Kızlar okula gönderilmez, erken yaşta evlendirilirlerdi.
Cumhuriyetten önce eğitim çok yaygın değildi ve bugünkü okullar yoktu. Mektep ve medreselerde ağırlıklı olarak dini bilgiler okutulur, pozitif bilimlere yeteri kadar önem verilmezdi. Cumhuriyet olmasaydı kesinlikle bugünkü Türkçeyi konuşamayacak, öğrenmesi çok zor olan ve Türkçenin ses yapısına uymayan Arap alfabesiyle okuyup yazacaktık. Eğer cumhuriyet olmasaydı, bilimde ve sanatta bugünkü düzeye gelemeyecektik.
Kılık ve kıyafet de özgürce, çağdaş giyim yerine mecburi dini sembollere dayandırılan Osmanlı ve Arap kıyafetleri giyilecekti…
Modern ve çağdaş ülkelerin kullandığı dünya ile uyumlu Miladi takvim yerine Osmanlının kullandığı Arap ve İslam’i Hicri takvimi kullanıyor olacaktık.
Anadolu sadece orduya asker gönderen halk olarak görülecek, köylü milletin efendisi olmayacaktı.
Ayrıca aşağıda bu gün sahip olduğumuz haklara sahip olamayacaktık.
Kişi dokunulmazlığı hakkı (Kişinin hem beden hem ruh bütünlüğünü korumaya yöneliktir.)
Sağlık hakkı (Herkes sağlıklı bir çevrede yaşama ve sağlığını koruyacak tedbirler alma hakkına sahiptir.)
Eğitim hakkı (Herkes eğitim – öğretim hakkına sahiptir.)
Dilekçe hakkı (Herkes şikâyetlerini ve isteklerini yetkili makamlara ve TBMM’ye iletme hakkına sahiptir.)
Özel yaşamın gizliliği ( Herkes özel yaşamına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Kanunla belirlenen özel durumlar dışında hiç kimsenin üzeri ve özel eşyaları aranamaz, haberleşme araçları dinlenemez.)
Konut dokunulmazlığı (Hiç kimsenin konutuna izinsiz girilemez.)”
Abdulrezzak 2 Hafta Önce
Bence iyi