Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak, onun devrimlerini gerçek anlamda uygulamakla ve devam ettirmekle mümkündür. Heykeller veya portrelerle Atatürk’ü anmak, onu anlamaya tek başına yeterli değildir. Ancak halkın sevgisini sembolize etmek çerçevesinde elbette Atatürk anıtlarının bir değeri vardır.
Dikili’de de Cumhuriyet’in ilk yıllarında bayram törenlerinde ve önemli günlerde çelenk bırakılan bir Atatürk anıtı yapılmıştı. 1950’li yılların sonuna kadar günümüz zabıta müdürlüğünün önüne denk gelen Pandizoplu’nun yaptırdığı Pazar alanı vardı. Burada asker üniformalı Atatürk büstü sergilenirdi. Daha sonra bu anıtın buradan taşındığını görmekteyiz. Bu anıt önünde basamakları olan taşınabilir bir anıttı. Tören nerede yapılacaksa anıt oraya taşınır ve tören gerçekleşirdi. Şimdiki Olof Palme Parkı’nın bulunduğu yerde Biçki-Nakış kurslarının yapıldığı eski fener binası vardı. Bu büst oraya taşınmıştı.
1950’li yıllarda bugünkü Atatürk Meydanı’nda bayram merasimlerinde çelenk koymak ve tören düzenlemek maksadıyla Atatürk anıtı yapıldı. Atatürk’ün başı ve altında mermer kaidenin bulunduğu bu anıtta ‘Cumhurreisi Celal Bayar’ın Dikili halkına armağanıdır’ yazmaktaydı.
1960’da yapılan askeri darbe ile Demokrat Parti iktidarı son bulmuş, Dikili’de idareyi askeri yönetim ele almıştı. Kaymakamlık görevini üstlenen Albay Necati Gündüz, mermer kaidenin üzerindeki bu yazıya takıldı. Atatürk anıtının Celal Bayar tarafından hediye edilmediğini, büstün belediye bütçesinden satın alındığını tespit eden Necati Gündüz, personelden mermer kaideyi sökmelerini ve arka yüzeyine Gençliğe Hitabenin yazılmasını emretmişti. Bu heykel 1977’ye kadar burada durmuş ve daha sonra Bademli Köy meydanına hediye edilmişti.
Günümüzde Atatürk Meydanı olarak bildiğimiz meydan, 1977 seçimlerini kazanan Çetin Sinecener döneminde mevcut park yeniden düzenlendi. 1979 yılında düzenlemesi yapılan parka yeni bir Atatürk heykeli konulması kararlaştırıldı. Çetin Sinecener ile yaptığımız röportajdan edindiğimiz bilgilere göre, İstanbul’da Pendik’te bulunan bir heykel atölyesinden satın alınan at üstünde Atatürk heykeli, Dikili esnaflarından Kadir Onur’un kamyonuyla Dikili’ye getirilmişti. Mermerden çevre düzenlemesi de yapıldıktan sonra Atatürk Anıtı yeniden resmi törenlere açıldı.
1980 Askeri Darbesi sonrasında Belediye işleri ilk seçimlere kadar cunta yönetimine geçti. Dönemin Dikili sorumlusu Yüzbaşı Sait Yazıcı’nın, heykelin üzerinde bulunan ‘Çetin Sinecener’in Dikili halkına armağanıdır’ yazısını sildirmesi unutulmayan notlar arasında yerini almıştı.
2010 yılına gelindiğinde sık sık bakım geçirmesinden dolayı, mevcut heykel yerine belediye yönetimi elinde kitap tutan bir heykeli meydana taşıdı. Bu değişiklik ise halkın görüşüne sunuldu. Heykelin yanına bir defter açıldı. Dikili halkının büyük bölümü bu değişikliğe onay vermedi. At üzerindeki Atatürk anıtı, günümüzde Dikili için simge haline gelmiştir.
75. Yıl Parkı Atatürk Heykeli
Yüksel Uçar’ın belediye başkanlığı döneminde çalışmaların başında 75. Yıl Parkı geliyordu. Atatürk İlkokulunun karşında zamanında düzenlenmiş ve dolgu yapılmış alan daha da genişletilerek park yapımına başlandı. İçinde spor alanı da bulunan (tel saha) ve yakamoza kadar uzanan parkın bazı bölümleri 1998 yılına yetişmese de 2003 yılında tamamlanmıştır. 75. Yıl Parkı’nın peyzajı ile Neslihan Uysal ilgilenmiştir. Cumhuriyetimizin 75. Yılı olan 1998 yılında ise son düzenlemeler ile birlikte Atatürk heykeli konularak park hizmete girmiştir. Hâlbuki 75. Yıl parkında bulunan Atatürk heykeli Osman Özgüven döneminde satın alınmıştı. Seçimi 1994’de kaybeden Osman Özgüvenin aldığı bu heykel 1998 yılına kadar depoda saklandı ve 75. Yıl parkının tamamlanmasıyla bu parka konuldu.
Yazımızda görüldüğü gibi Atatürk anıtları, dönem dönem siyasi otoriteye göre sahiplenme biçimiyle konuşulan konu olmuştu. "Biz daha Atatürkçüyüz" tezi üzerinden siyasiler sadece Dikili'de değil ülkemizin genelinde bir görselliğe sığınmış.
Gerçek anlamda Atatürkçülüğün, onun fikir ve eylemlerini anlamaktan geçtiğini belirtmek gerekir.