Atatürk’ün silah arkadaşı, İkinci Adam, 12 yıl Cumhurbaşkanlığı ve 17 yıl Başbakanlık yapan İsmet İnönü, 25 Aralık 1973 günü saat 16.10’da Pembe Köşk’te 89 yaşındayken vefat etti.
İsmet İnönü Vakfının Tarihte bu gün köşesinde (//www.ismetinonu.org.tr/tarihte-bugun-25-aralik/); cenaze töreni ile ilgili şu bilgiler veriliyor.
"…İnönü’nün cenaze töreni, 28 Aralık Cuma günü yapıldı. Başbakan Naim Talu’nun önerisiyle naaşın Anıtkabir’e gömülmesi kararlaştırıldı. 27 Aralık sabahı TBMM önünde hazırlanan katafalka konulan naaşın önünden geçen Ankaralılar, 24 saat süreyle ona saygı ve sevgilerini sundular. 28 Aralık günü Meclis önünde düzenlenen devlet töreninin ardından, 16 general ile Harp Okulu öğrencilerinin çektiği top arabasına konan tabut Maltepe Camii’ne getirildi.
Meclis’ten camiye kadar olan yürüyüşe Cumhurbaşkanı Korutürk, bakanlar, milletvekilleri, yerli ve yabancı temsilciler ve büyük bir kalabalık katıldı. Her 5 dakikada bir top atışlarının yapıldığı yürüyüşün ardından Anıtkabir’e getirilen İnönü’nün naaşı, Atatürk’ün mozolesinin tam karşısında toprağa verildi.
Üzerine Malatya’dan ve yurdun farklı yerlerinden getirilen toprağın serpildiği mezarın kitabesinde, İnönü Zaferi’nden sonra Mustafa Kemal’in İsmet İnönü’ye yolladığı kutlama telgrafındaki sözler kazınmıştır:
"Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz."
***
Bu satırları okuyunca 28 Aralık 1973 den bu güne geçen 47 yıl sonrasında o günler aklıma geldi. Kara Harp Okulunda son sınıfta, cenazesini top arabasında büyük bir gururla taşıdığım ve tabutunu Anıtkabir’in altında ki dar labirentlerde sırtında taşıyan ve Mevhibe hanımla çocuklarına teslim eden bir kaç Harbiyeliden biri olarak İsmet Paşa’yı sevgi ve saygıyla yâd ediyorum.
Eminim ki aynı dilekleri paylaşan pek çok kişi vardır ve var olacaktır. Bu gün İsmet İnönü ile pek çok şey yazılıp çizilecek ve onun vatanına yapmış olduğu hizmetler anlatılacaktır. Peki ya onun tarihi kişiliğini siyasi kişiliğinin karşısında kullanıp onu ve yaptığı hizmetleri yok sayanlar.
İsmet İnönü gibi T.C. Devletinin kurtuluş ve kuruluş aşamasında, Asker, Diplomat ve Devlet Adamı olarak hizmet etmiş ve siyasete atıldıktan sonra kafasında 40 tilki dolaşırken bu tilkilerin kuyruklarını birbirine değdirmemekle ün salmış bir politikacı ile yanyana gelemeyecek olanlar.
İşte onlar dün olduğu gibi bu gün de siyasi ihtirasları uğruna İsmet Paşa’yı dillerine doluyorlar. CHP'sini yıpratmak için İsmet İnönü’nün kişiliğinde gündemi değiştirecek hamleler yapıyorlar.
***
Demokrat Parti sonrasında Adalet Partisi ve DYP’li bir aile geçmişim var. Yıllarca CHP ve İsmet İnönü muhalifliğini dinledim. Ama bu benim sosyal demokrat olmamı engellemedi. Ki olmasaydım bile İsmet İnönü’ye saygı gösterilmesi gerektiğini düşünürdüm. Tarihimiz de kaç tane İsmet İnönü var? ki ben eski bir askerim. Onun için İsmet Paşa hakkında saygısızlık yapacak olanlara tarihe bak, saygı duy ve sonra konuş derim.
Hele İsmet İnönü’ye geçmişte bir Başbakan tarafından ki şimdi kendisi Cumhurbaşkanı’dır ‘Hitler’ benzetmesi yapmak o makamda ki bir kişiye yakışır mı? Bu nasıl bir siyaset dilidir?
***
İngiliz düşünür James Freeman Clarke’in söylediği şu söz “Politikacılar gelecek seçimi; devlet adamları, gelecek kuşağı düşünür” ile “Devlet adamının adı ebedi kalır, siyasetçi koltuktan düştüğü gün kaybolur.” Sözlerinde devlet adamı sıfatlarına uyan İsmet İnönü kazandığı Kurtuluş Savaşında muharebelerle askerliğini, Lozan’da ki tutumu ile diplomatlığını, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı ile Devlet Adamlığını kanıtlamış politikacıdır. Örnekler mi hemen birkaç tanesini sıralayabilirim.
Mustafa Kemal Paşa’nın Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ya gönderdiği kutlama telgrafı,
"…Siz orada yalnız düşmanı değil bir milletin makûs talihini yendiniz."
Yine Mustafa Kemal’in Lozan Antlaşmasından sonra gönderdiği telgrafta,
"...Memlekete bir silsile (pek çok) müfit (yararlı) hizmetten ibaret olan ömrünüzü bu defa da tarihi bir muvaffakiyetle (başarı) tetvicettiniz (taçlandırdınız)…"
2nci Dünya Savaşından sonra bir yurt gezisinde önünü kesen bir genç İsmet İnönü’ye çıkışır ve cevabını alır,
"Aç kaldık, pahalılık oldu, bir şekeri 5 liraya yedim"
"Evet, ama seni babasız bırakmadım."
***
İsmet İnönü,
*Kurtuluş Savaşı sırasında Batı Cephesi Komutanı olarak görev yapmış, işgal kuvvetlerine karşı mücadele verirken yaşamını ortaya koymuş vatansever bir kahramandır.
*Sevr Antlaşması’nı yok sayıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu sayılan Lozan Antlaşması’nı müzakere etmiş ve onaylatmış, bir kahramandır.
*Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kişilerden birisidir.
*Cumhuriyet kurulduktan sonra, Başbakan olarak, birinci Cumhurbaşkanı Atatürk ile birlikte devrimleri yürürlüğe koyan ve sonrasında siyaset hayatı boyunca ve Cumhurbaşkanı olarak sahip çıkan kişidir.
*Cumhurbaşkanı iken, Türkiye’yi, 2. Dünya Savaşı’nın dışında tutmayı başarmış devlet adamıdır.
*Köy Enstitülerini kuran, toprak ağalarının kölesi olmayıp toprak reformu hareketlerini başlatan, köylünün ve çiftçinin kalkınması için mücadele veren ve dini siyasete alet etmeyen, demokrasiye inanan bu nedenle de 1950 seçimlerini kaybetme pahasına Türkiye’nin çok partili, serbest seçimli parlamenter sisteme geçilmesini sağlayan kişidir.
***
İşte bu örnekler ki çok daha fazlası sayılabilir İsmet İnönü’ye saygıyı gerektirir, kişiler devletin en üst makamına gelseler de, siyaseten beğenmeseler de bu saygıyı göstermek zorundadır.
Yok, göstermeyeceklerse onlara İsmet Paşa’nın sözleriyle cevap vermek gerekir.
“Hadi canım sen de!”