Ajans Bakırçay
2024-10-22 12:05:52

Merdan

Hasan Zeki Sungur

22 Ekim 2024, 12:05

Edebiyat dergilerinde, bilhassa Papirüste birçok öyküsü yayınlanan yazarın ikinci kitabı Merdan. Basılı ilk kitabı ikinci dünya savaşı sırasında Türkiye’ye sığınan Yunanları anlatan, vefat eden dayılarının isimlerine atfen ÖZER UĞUR müstear (bazı şair ve yazarların gerçek isimleri yerine kullandıkları takma adlar) ismiyle yayınladığı “NACİ ile NİKO”. Burada bahis konusu olan “MERDAN” kitabında ise -internetteki çok sayıdaki isim benzerliklerinden kurtulmak- için ad ve soyadının yerini değiştirerek, bundan sonra yayın hayatında “ÜNLÜ İbrahim” adıyla görünür olmaya karar vermiş. Fakat öyle sanıyorum ki ondan akıllara kazınacak isim ” MERDAN” olacak ve en çok bu isimle hatırlanacak. Kitap böylesine etkili. Kendisi benim Alaşehirli hemşerim, mahalle arkadaşım. Şehrin köklü ailelerinden. Milli mücadelede Kuvayı Milliyeci dedenin torunu İBRAHİM ÜNLÜ. Bugün kıyılarında romanın önemli bölümlerinin geçtiği Mavişehir’den de komşum. Ankara Mülkiye ve Almanya Köln Üniversitesi mezunu…

Merdan, Batman’ın bir köyünde doğmuş nüfus kağıdını 10 yaşında okula gitsin diye aldığında ne anne var hayatta ne de baba. Kafa kağıdında baba yerine amcası, anne yerine yengesi yazılmış. Oğlum sözünü duymaya, anne, baba demeye hasret kalmış… Birgün köyde karşısına çıkan İzmir’de kum midyecisi Kavruk ona adam demişti ‘bana uzun adam lazım derken’ Merdan’ı işaret etmiş ve içini ısıtmıştı bu söz. Köydeki lakabı sırıktan Adamlığa terfi etmiş 16 yaşında köyünden İzmir yoluna düşmüştü artık Kavruk’un adamıydı patron oydu. Yüzme bilmiyordu, denizi görmemişti kum midyecisi olacaktı kara kabuklu midyeci değil. İşte böyle başlıyor roman ve Merdan’ın İzmir’de ki yaşam mücadelesiyle devam ediyor. Aşık da olmuştu bir yanda Cennet diğer yanda Zeynep birine tutulmuş ötekinde kaçıyordu savrulmuştu Çeşme’ye ve orada görmüştü bir başka dünyayı Cino bey ve çevresini! Kavruk anlatmıştı doğudan batıya göç edenleri, öğretmişti para kazanmayı ve biriktirmeyi, aklına yatmıştı Kavruk’un sözleri;

“Neyimize bizim politika kardeşim. Bizim davamız, ekmek davası. Anlamam parti marti, örgüt mörgüt. Ben kendime çalışırım arkadaş.” Aç gözünü, kurtar paçanı. Neymiş, örgüte girmek, neymiş dağa çıkmak. Denize girmişiz biz be, bırakıp dağa mı çıkacağız…”

Komiser Akın, Buca’da bir terör olayında halıcı çocuğun parçalanmasının ardından peşine düştüğü şüphelinin ardından yolu çakışmıştı Rıza ve Aliyle, kum midyecileriyle. Ararken şüpheli şahsı, katili iç hesaplaşmasını da yapıyor ve gözümüze, aklımıza sokuyordu acı gerçeği:

“…Boş verelim değil mi? Bu işin sonu yok, bana dokunmayan yılan bin yaşasın… İçeyim unutayım…” “…Bak böyle yapıyor insanlar. Kafalarında dert bekletmeyen insanlar…” “…Baş olmaz deme bana. Bitmez deme! Bir yerden başlayacaksın.”

Kitap sadece olaylarla yetinmiyor dünü ve bugünü ile İzmir’i ve İzmirliyi analiz ediyor adeta bir sosyolog gözüyle, okuduğunuz satırlarda aklınızda ki bir anıyı canlandırıyorsunuz özellikle Karşıyaka’da yaşayanlar için bir gezinti.

Denizde yatır olur mu oluyormuş hikayede var ve Mavişehir Balıkçı Barınağında çayımı içerken denizin içindeki martıların tünediği direk. İşte o yatır!

Bu arada Merdan’ın devam kitaplarının yazılacağı ve doğu meselesine bu kitapta olduğu gibi hümanist bir yaklaşımla daha çok girileceği tüyosunu da vermiş olayım…”

Kitabın arka sayfasından;

“Merdan denize ilk adımını atmasıyla okuyucuyu peşine takıyor, kitabın sonuna kadar kendini soluksuz izlettiriyor.” Mesut Şenol

“Merdan kitabı, aslında, öykü anlatımı yoğunluğunda bir roman. Kıyı kentine çalışmaya gelen gencin rengârenk bir dünyada ilk duygulanmaları, toplumsal sorunları algılaması, yalın ve şiirsel bir dille aktarılmış.” Prof. Dr. Nusret Narlı

“Yoksa Merdan yeni bir roman kahramanımız mı olacak? Türkiye’deki hızlı toplumsal dönüşümü edebi anlatım tadıyla Merdan’ın izinde mi takip edeceğiz?” Zeynep Aliye

Evet bu yorumlara katılıyorum ve günün yorgunluğundan kurtulmak istiyorsanız, elinizde kahveniz veya çayınız hele bir de sahilde ki bir bankta oturuyorsanız inanın etrafta kürek arayacaksınız kum midyecisi olmak adına…

Teşekkürler Ünlü İbrahim kalemine, emeğine sağlık bu hikayede olmadı ama bir yenisinde ki onu biliyorum mutlaka ben de yer almalıyım bizim mahallede…

Sadece yazar yabancı değil bana ‘Kum Midyecileri’ de tanıdık; İzmir’de yıllar önce tanımıştım onları çalışırken Narlıdere’de mandalina bahçelerinin kenarında derme çatma çardaklarda kalıyorlar arabalı vapurla karşıya geçiyorlar Bostanlı sahilde midye çıkarıyorlardı. Sonra göçtüler oradan ve Örnek köy tarafına yerleştiler. Sabahın erken saatlerinde sahilde yürüyüş yapanların şaşkın bakışları altında ellerinde kürekleri, kalbur ve tırmıklarıyla kumu alt üst ediyorlar ve sepetlerine bir şeyler dolduruyorlardı. Kimdi bunlar ne yapıyorlardı? Yürüyüşte bu soruların cevabını meraklısına ben veriyordum. Narlıdere’den gelen bir göz aşinalığıyla Mavişehir Balıkçı Barınağında hemen ahbaplık kurmuştum birkaçıyla. Kum midyesi çıkarıyorlardı yok kara midye değil kum midyesi bizim bilmediğimiz ve yemediğimiz ve onlardan başkasının yani güneydoğudan gelen ve çoğu denizi ilk defa gören deniz işçilerinin ihraç edilen kum midyesiyle ekonomiye katkılarıydı işleri…

Onlar geçim derdindeydi Sahil Güvenlik ise talimatları uygulamak çatışıyorlardı bazen yakalanmamak için bir midyeci metrelerce denizin içinden kıyıdan yürümüş ve kendisine yanaşamayan tekneye alınamadan karaya çıkıp sıvışmıştı kenardan takip etmiştim bu mücadeleyi. Bir başkası karada yakalanmış küreği ile kendisini korumak isterken arabulucu olmuştum ve salıverilmişti. Midyeleri satın alan taşeronun eleğinde midye ayıklamıştım birkaç gün sonrada o midyelerin tadına bakmıştım. Yıllarca takip ettim onları oturduk konuştuk dünü ve bugünü değerlendirdik Güneydoğu’da yaşam, işsizlik, terör, İzmir, gurbetçilik iş ve ekonomik güçlenme… Birkaçı hariç kararlıydılar dönmeyeceklerdi hatta akrabalarını da çağırdılar, balıkçılığa başladılar kendi tekneleri oldu kimileri başka işlere yöneldi…

Kitap Karşıyaka Çarşı’sında ve Mavişehir Hilltown AVM de PAN Kitapevinden, Alsancak Kıbrıs Şehitleri’nde YAKIN Kitapevinden, ayrıca D&R internet satış kanalından edinilebilir. 20.10.2024

Merdan/Ünlü İbrahim/Artshop yayınları/2024

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.