Terör örgütü Hamas'ın Gazze’den İsrail’e roket saldırısıyla başlayan iki güç arasında ki çatışma da her iki tarafa destek çıkan veya kınayan mesajlar yayınlanıyor. Türkiye ilk günden itibaren ne şiş yansın ne kebap misali Kudüs ve Mescidi Aksa üzerinden Filistin’e sahip çıkarken Hamas ve İsrail’i de sorumlu davranmaya davet ediyor insani konuları ön plana çıkarıyordu. Dışişleri bakanlığının açıklamaları ve görüşmeleri ise ülkeleri bir barış planı üzerinde çalışmaya davet ediyordu. İşte bu görüntü üzerine kendimce bu girişimleri Türkiye'nin bu bataktan uzak tutulmasının adımları olarak değerlendirmiştim.
Ta ki Beştepe'den Filistin'de yaşanan savaş üzerine ABD’nin Akdeniz’e uçak gemisi göndermesi ile ilgili “Amerika nere? Akdeniz, İsrail, Filistin nere? Ne işin var orada?” açıklaması ve arkasından “Türk Deniz Kuvvetlerinin, 16-20 Ekim tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de fiili atış eğitimlerinin yapılacağı faaliyet için denizcilik bildiriminde” bulunulması ve bunun yandaş medya tarafından bir gövde gösterisi olarak değerlendirilmesi ile aklıma geçmişte yaşadıklarımız geliverdi…
1992 yılında Ege Denizi’nde gerçekleştirilen “Kararlılık Gösterisi-92” adlı NATO tatbikatında Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait “TCG Muavenet Muhribi” Amerikan uçak gemisi Saratoga’dan ateşlenen füzelerle vurulmuştu. O günün Cumhurbaşkanı, başbakanı ve TSK komuta kademesi 5 şehit ve 22 yaralının olduğu saldırının “müessif bir kaza” olduğunda birleşmişler, işi fazlaca kurcalamamayı seçmişlerdi.
2003 de Kuzey Irak’ta ABD askerleri Türk askerlerinin kafasına çuval geçirerek rehin almışlar ve çıt çıkarmamıştı Beştepe.
2010 da İsrail ambargo altındaki Gazze’ye insani yardım götürmek için giden ve mürettebatının tamamı sivil gönüllülerden oluşan Mavi Marmara Gemisi’ne Akdeniz’de uluslararası sulardayken 31 Mayıs 2010’da askeri müdahalede bulunmuş olayda 10 gönüllü hayatını kaybetmişti. Yine çıt çıkmamıştı Beştepe’den.
5 Ekim 2023 terör örgütüne karşı Suriye de yapılan operasyona katılan Türkiye ye ait bir SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı), NATO müttefikimiz, Stratejik ortağımız, Suriye de terör örgütü PKK/PYDnin yandaşı Amerika’ya ait bir F-16 uçağı tarafından düşürüldüğü açıklanırken Beştepe’den yine çıt çıkmıyordu.
Suriye’den sonra Doğu Akdeniz’de de bir batağa saplanmamak için yapılacak tek şey vardır. Barış için mücadele etmek ve yangına körükle gitmekten vaz geçmek ve tarihi tekerrür ettirmemek…
ARAPLAR VE TÜRKİYE TEK MİLLET!
İktidara yakın Siyasal İslamcı bir grup gazetecinin, internet ortamında ırkçılıkla mücadele adı altında Araplara seslenen “Biz bir milletiz!” video ile akılları sıra Araplarla Türkiye’yi tek millet olarak görüyor. Cumhuriyetin 100ncü yılında bu kadar aptalca bir anlayış olamaz. Araplarla Osmanlı zamanında dahi tek millet olunmamıştır bundan sonra da olunamaz. Onların derdi “Ümmet” dir ama açıkça söyleyemedikleri için milletle alıştırmaya çalışıyorlar akıllarınca…
GERİDE KALANLAR
Yeni anayasa çalışmasıyla ilgili konuşan Adalet Bakanı Tunç, “Özgürlükler noktasındaki kısıtlamalar, kadın erkek ayrımı, fırsat eşitsizlikleri; tüm bunlar artık geride kaldı. Bundan sonra temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyenler, karşısında milletimizi bulur çünkü milletimiz artık özgürlüğe alıştı” demiş. Der mi der, dilin kemiği yok da acaba bu bakan hiç mi etrafına bakmıyor, hiç mi muhalif medyaya şöyle bir göz atmıyor… Avrupa Birliğinin kararlarından, İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarından hiç mi haberi yok. Milletin alıştığı özgürlük değildir, baskı ve şiddetten korkudur, yılgınlıktır, özgürlüğün önüne engel koyan bu iktidardır Nokta…
EYLÜL AYI RAKAMLARI
TÜİK açıklamasına göre Eylül ayında aylık enflasyon yüzde 4,75 olurken, yıllık enflasyon yüzde 61,53 seviyesine çıktı.
ENAG açıklamasına göre Eylülde tüketici fiyat endeksi (E-TÜFE), ağustos ayına göre yüzde 6.24 oranında arttı. Yıllık enflasyon, eylül ayında yüzde 130.13’e yükselirken 2023 yılı, Ocak-Eylül dönemi enflasyon oranı ise yüzde 95,33 oldu.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Eylül ayı sonucuna göre;
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13.334,13 TL’ye,
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 43.433,65 TL’ye,
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 17.336,25 TL’ye yükseldi.
Türkiye’de 15 milyona yakın emekli var ve bu emeklilerin büyük bölümü açlık ve yoksulluk sınırı altında aldıkları maaşla geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Öyle ki devletin 1nci derecesinden emekli olmuş memur karı, kocanın emekli maaşları yoksulluk sınırın altında. Bunun böyle olduğunu bile bile emeklilere verilen 5000 tl bir ikramiye değil bir acizliğin ifadesidir.
KANUN HÜKMÜ
Altın Portakal Film Festivali’nde, KHK ile görevlerinden atılan iki memurun mücadelesinin anlatıldığı “Kanun Hükmü” adlı belgesel Kültür ve Turizm Bakanlığınca 15 Temmuz’da verilen destansı mücadelesinin itibarsızlaştırılması, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılması olarak değerlendirilmiş ve teröre destek olduğu belirtilerek film festivalden çıkarılmış ve soruşturma açılmıştı…
Filmin senaryosunu okumadım, filmi seyretmedim ama yorumları değerlendirdiğimde bakanlığın filmi abarttığını düşündüm ve ertelenen festivalin bir algının yarattığı tepkiye etki olduğunu düşündüm düşünmesine de şu soruları da sormadan edemedim.
Acaba bakanlık; Kürt sorunu benim sorunumdur, DTP ile PKK aynı kefede değil, teröriste sayın, şehide kelle diyenlerin başlattığı demokratik açılımla dağdan inen teröristlerin Habur sınır kapısında çadır mahkemelerde sözde yargılanarak Diyarbakır da törenle karşılanmaları, Oslo, Dolmabahçe görüşmeleri, İmralı’ya gönderilen görüşmeciler ve mektuplar,
Diyarbakır da Nevruz da İmralı’dan gönderilen mesajın okunması, seçim öncesi televizyonda konuşturulan İmralı’nın temsilcisi hakkında ne düşünüyor? Bunları PKK ile mücadelenin hangi safhasında değerlendiriyor acaba. Tabi ki teröre destek değildir diyecektir, peki nedir?
EK MTV İLK TAKSİDİNİ ÖDEMİYORUM
Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından, deprem bölgesinde ki harcamalara destek için ek MTV alınmasını öngören düzenlemenin iptali talebini oy birliği ile reddetmesinin ardından Ağustos ayında yatırmadığım ilk taksiti tıpış tıpış gidip ödemeyeceğim. Şöyle ki ben de depremzedeyim ama Gavur İzmir de ve sivil itaatsizlik yaparak ilk taksiti devlet beni bulup hakkımda ödeme emri çıkarıncaya kadar ödemeyeceğim. İkinci taksit mi hele şu ilk taksitin cezası bir gelsin bakalım…
9500 TL YE CEP TELEFONU!
Üniversiteli gençlere piyasa satış fiyatı 9 bin 500 lirayı aşmayan cep telefonu ve bilgisayar için toplamda 5 bin 500 lirayı geçmeyecek şekilde maddi destek vereceğiz.” Beştepeden esen bu rüzgar üzerine şöyle bir araştırdım ki piyasada artık bu telefonlardan kalmadığı gibi gençler bu telefonları tercih etmiyorlarmış. Arkadaşımın liseye giden kızının alınmasını istediği telefonun fiyatı 17 bin liraymış ve bu orta sınıfmış. Merak ediyorum bu haktan kaç kişi faydalanacak…
YARGIDA Kİ ÇÜRÜME DE SON NOKTA
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ya gönderdiği, İstanbul Anadolu Adliyesi’ndeki yargı içindeki çeteleşmeyi, şüpheli işlemleri, kirli ilişkileri, yargı mensupları üzerinde korku imparatorluğu oluşturan, yargılamayı etkilemeye teşebbüs eden yapıları anlattığı bilgilendirme yazısı yargıda ki çürümenin geldiği son noktadır. Adalet Bakanlığının yapacağı konu ile ilgili haberlere yayın yasağı koymak değil konunun üzerine giderek bu çeteleri ortaya çıkarması ve temizlemesidir. Yapar mı zor neden mi “zülfü-yare dokunur da…”