Ajans Bakırçay
2024-11-14 09:33:32

Okuduklarım / Hyunam - Dong Kitabevi

Hasan Zeki Sungur

14 Kasım 2024, 09:33

Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Karşıyaka Belediyesi Kitap Kulübünde yönlendirici Funda Sakaoğlu Ermek’in seçtiği Kasım ayının kitabı Güney Koreli yazar Hwang Bo-reum eserini ‘Kitapçılar, kitapevi, kitap cafe sahipleri, baristalar, çalışanları, kitap kulübü yöneticileri. Hyunam-Dong Kitabevi kitabını mutlaka okumalı kitap kulüpleri’ bu kitabı okumalı ki; “Bir Kitapçı Nasıl Olmalı, İyi Bir Kitap Önermek, Yazar ve Yazısının Benzerliği, Kitap Söyleşisi, Kitabevini Sağlama Alma, Kitabevi İşleterek Geçim Sağlanabilir mi, Kitabevini Hayatta Tutan Nedir? Yazarlık Dersi, Annelerin Kitap Kulübü, Bugün Hangi Kahveyi İçiyoruz, Kahve ve Keçi, Kahve Yaparken Sadece Kahveye Odaklanma” bölümlerinde kitap sektöründe ki ip uçları ile işlerini şekillendirecek önerilere sahip olacaklardır.

Okurlar ise duyguları, umutları, geçmiş ve gelecek bağlantılarında karakter yapılarında fizyoterapik bir tedavi sürecine gireceklerdir kitabın satırlarında…

“Hwang Bo-reum, 43 yaşında. Bilgisayar Mühendisliği okudu. 7 yıl boyunca yazılım mühendisi olarak çalıştı. İşinden ayrılıp yeni yollar keşfetmeye karar verdi. Şans eseri, bir yazma kursuna rastladı ve burada yazma tutkusunu keşfetti. Hyunam-dong Kitabevi, Kore’de 150.000’den fazla kopya satan ve 9 ülkede yayımlanan ilk romanıdır.”

2024 yılında Türkiye’de yayımlanan ve kısa zamanda 4ncü baskısını yapan kitabın yazarı eserinin yazılış sürecinde ki başlangıcı şöyle açıklıyor: “…Yıl 2018. İlkbahardan yaza adım atılan köşede, ben her zamanki gibi masamda oturmuş bilgisayarımın boş ekranına bakıyordum. Uzun zamandır kurduğum yazarlık hayalini gerçekleştireli yaklaşık altı ay olmuştu, güzel cümleler kuran bir deneme yazarı olma isteğim nedense yerine gelmeyecek bir dilek gibi hissettirmeye başladığından cesaretimin kırıldığı ancak yine de bir şeyler yazmam gerektiği için her gün masama geçtiğim bir dönemdi. Birden roman yazmayı düşündüm. Bu fikrin tam olarak hangi ay, hangi gün, saat kaçta aklıma geldiğini hatırlamıyorum ama birkaç gün sonra baktım ki roman yazıyorum. Kitabevinin ilk hecesi “Hyu” ile başlamalı, kitabevi sahibinin ismi Youngju, barista ise Minjun olmalıydı. Sadece bu üç fikirle ilk cümleyi yazmaya başlamıştım. Geriye kalan her şeye yazarken karar verdim. Yeni bir karakter ortaya çıktığında isimlerine ve özelliklerine o anda karar verdim, ne yazmam gerektiğini bilemediğimde zaten var olan karakterle, yarattığım yeni karakteri sohbet ettirdim. Hal bu olunca iki karakter de hikâyeyi kendi başlarına ilerlettiler ve ilginç bir şekilde bir sonraki bölüm zihnimin içinde şekillenir oldu…” Ve ilk hecesi Hyu (dinlenme) olan Hyunam-Dong adıyla açılan kitapevinin sahibi Youngju ile barista (Kahveyle ilgili detaylı bilgiye sahip olan ve kahve türlerinde uzmanlaşan, kahve yapan ve servis eden kişi) Minjun’a eşlik eden kitaplar ve kahveye zamanla kahve fabrikası sahibi Jim’i, iş adamı Jungseo, yazar Seungwoo, Minchul’un annesi, yazarlar, düşünürler, Hyunam-Dong Mahallesi’nin devamlı müşterileri dahil olurlar. “Doğru düzgün nefes almaya vakit bulamadığımız günlük yaşamın koşuşturmasından uzak bir alan, daha becerikli olmamızı, daha hızlı olmamızı söyleyerek yakamıza yapışan dünyanın seslerinden kopabildiğimiz bir alan yaratmak istiyordum” diyen yazar Hwang Bo-reum; Hyunam-Dong mahallesinde, sadece kitaplarla dolu bir mekan değil, kitap ve kahve kokusunun birbirine karıştığı huzur dolu ortamda karakterlerin hikayelerini, geçmişle yüzleşme ve nostaljilerini anlatıyor. Bu anlatım seçilen kitaplar, yapılan etkinlikler ve söyleşilerle karakterlerin duygularını ve umutlarını değerlendirme fırsatı verirken onları yeniden tanımlıyor ve “Hayatı neresinden yakalamalı?” sorusuna cevap arıyor.

Kitabın tanıtımı arka kapak yazısından; “Youngju her şeyi doğru yapmıştır; üniversiteye gitmiş, düzgün bir adamla evlenmiş, saygın bir işe girmiştir. Sonra bir anda her şey altüst olur. Tükenmişlik hissiyle eski hayatını terk eder, zirvedeki kariyerini bırakır, kocasından boşanır ve hayalinin peşinden gider. Bir kitapçı dükkânı açar…

Youngju ve müşterileri, Seul’un şirin bir mahallesinde kitapların arasına sığınırlar. Yalnız bir baristadan evli ama mutsuz bir ev hanımına ve Youngju’da özel bir şeyler olduğunu gören yazara kadar hepsinin geçmişinde hayal kırıklıkları vardır. Hyunam-Dong Kitabevi zamanla onların, hayatı nasıl yaşamaları gerektiğini öğrendiği yer haline gelir.

Kitapta altı çizilecek pek çok satır var, işte benim seçtiklerim;

“İrade veya tutku gibi kelimelerin ne anlama geldiğini irdelememeye karar vermişti çünkü güvenmesi gerekenin, benliğini yönlendirmek adına sürekli tekrar ettiği bu kelimeler değil, kendi sağduyusu olduğunu anlamıştı.”

“Geçmişin havasından kurtulup, yeni havayı kucaklamak. Kendisini ne zaman geçmişinden koparabilecekti? Geçmişten kurtulma çabası da özünde bir tür hırs değil miydi?”

“Sizce hayatın bir anlamı var mı? herkes kendi anlamını bulmalı. Ayrıca bir kişi nin hayatı, bulduğu anlama göre değişir. “Anlamı. Nerede aramalıyım ki? Hayatımın anlamı sevgide mi? Gerçek bir dostlukta veya bir kitapta mı? Bu kitabevinde mi? Bilmiyorum, çok zor.”

“Kitap okuyanlar, yani başkalarının acılarını paylaşabilenler çoğalmalı ki dünya daha hızlı güzelleşebilsin.”

“İlk düğmeyi iyi iliklersen geri kalan düğmeler kendiliğinden kolayca iliklenir… Mümkünse dünya ilikten geçilmese. Dünya, her ne kadar büyük bir düğme olsa da, içinden kolayca geçebilecek devasa bir boyutlarda iliklerde dolup taşsa.”

“Mutluluk uzak bir kavram değil “Evet, mutluluk o kadar da ulaşılmaz değil. Mutluluk denilen şey geçmişimizde ya da uzak geleceğimizde beklemiyor. Hemen gözlerimizin önünde duruyor.”

“Herkes anı yaşa der ya ‘Carpe diem’ . Söylemesi kolay, anı yaşamak ne demek ki? Esasen anı yaşamak, şu anda yaptığımız şeye tüm kalbimizi vermemiz demektir. Nefes alırken sadece soluğumuza, yürürken sadece adım atmaya, koşarken sadece koşmaya odaklanmak demektir. Her seferinde tek bir şeye odaklanmak yani. Geçmişi ve geleceği unutmak ‘Seize the day’. İçinde olduğu anı yaşayan kişinin tutumu hayata karşı ol bir tutumdur. Kendi yürüyüşünüzü bulun. Kendi adımlarınız, hızınız ve yönünüzü. İstediğiniz gibi!”

Bu kitabı okudukça Karşıyaka Dodo Kitap Cafe de kitap kulübünde hissettim kendimi orada kahve değil çay içiyordum ama kahvenin kokusunu soluyordum tadı bir başkaydı bu kitapevinin ve okudukça her bir karakterden bir parça buldum kendimde ve de düşündüm acaba Dodo da yarı zamanlı işe mi başlasam bilâ bedel o havayı teneffüs etmek adına…

Hadi sizlere iyi okumalar kitaplar pahalı derseniz pdf var internette okuyunca belki bir kitapevi açmak istersiniz, belki barista olmak niye olmasın ki…

Hyunam-Dong Kitabevi/ Hwang Bo-reum /Çeviri Nilay Özeser/ Athica Books2024/285 sayfa

Yorumlar (1)

H.İbrahim Bircan 6 Gün Önce

Güzel bir yazı, size kutluyorum

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.